BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Batılı haber kuruluşları Çin’e erişmekte zorlanırken, bir grup dünya görüşü geniş Çinli yazar, ülke hakkında aranan “orijinal içgörüyü” sunuyor. The Economist, Substack platformunda yazan ve Çin devlet medyasında çalışan bir düzineden fazla yazarı tespit etti. Bu yazarların toplamda 50 binden fazla abonesi var. Haber bültenleri, Çin hükümetinin kararlarının yorumlarını, konuşmaların çevirilerini ve Batılı diplomatlar, akademisyenler ile gazetecilerden oluşan seçkin bir kitle için analizleri içeriyor.
Bazı yazarlar devletle bağlarını açıklasa da bağımsız olduklarını iddia ediyor. Xinhua haber ajansında çalışan Liu Yang, 4.000’den fazla abonesi olan blogunu “ek iş” olarak yaptığını söylüyor. Yine Xinhua’dan Jiang Jiang’ın 13.000’den fazla okuyucusu var ve yazılarının “kişisel görüşlerini” yansıttığını belirtiyor. Çin devlet televizyonunun önde gelen isimlerinden Li Jingjing ise yaklaşık 5.000 okuyucuya sahip olmasına rağmen, devletle bağlantılarını açık biçimde belirtmiyor. Bu yazarların cazibesi bariz; ancak devlet propagandasıyla ne ölçüde iç içe oldukları belirsiz.
Çin yönetiminin yabancı okurlara daha sofistike yöntemlerle ulaşma çabasına bu tablo uyum sağlıyor. Daha önce Sixth Tone veya Phoenix TV gibi esnek devlet medyası örnekleri ortaya çıkmıştı. Okuyucular yazarların resmi bağlarını bilse de, devlet adına hareket etmedikleri yönündeki güvenceleri ne kadar ciddiye alacakları belirsiz. Çin Komünist Partisi’nin resmi anlatılar üzerindeki sıkı kontrolü düşünüldüğünde, gerçek bağımsızlık pek olası görünmüyor.
Xi Jinping sık sık Çin’in “yurtdışı kamuoyu mücadelesi” içinde olduğunu söylüyor. Ancak devlet medyası yavaş, bürokratik ve liderlere yönelik övgüleriyle dışarıda genellikle ciddiye alınmıyor. Bu nedenle hükümet, kişisel markaları parti gündemleri için kullanmayı benimsedi. Çinli bir medya araştırmacısı, bu “medya stüdyolarının” devlet bağlantılarını gizleyen bireysel ya da küçük ekiplerce yürütüldüğünü söylüyor. Chinese Journalist adlı meslek dergisinde çıkan bir rapor, Jiang Jiang’ın blogunun aslında Xinhua’nın Dış İlişkiler Departmanı tarafından “kuluçkaya yatırıldığını” yazdı (sonradan bu ifade silindi).
Bazı genç gazeteciler, üstlerinin izniyle yabancı kitlelere yazmayı daha ödüllendirici bulabilir. Kimileri terfi umuduyla blog açıp, daha sonra yöneticilerinin bu girişimden pay çıkarmasına maruz kalmış olabilir. Ancak devlet açısından, devlet medyasını perdelemek stratejik bir başarıdır. Xinhua’nın yaklaşık 50 stüdyosu olduğu bildirilirken, eski bir İngiliz gazeteci bu sayının aslında 1.000’den fazla olduğunu tahmin ediyor.
Bu stüdyoların üç avantajı var: çevik, hedefe yönelik ve daha güvenilir olmaları. Bürokratik engellerden bağımsız ama editoryal denetim altında olan bu ekipler, “hafif süvari” olarak anılıyor. Önce haber analiziyle organik bir kitle oluşturuyorlar, ardından daha tartışmalı konuları öne çıkarabiliyorlar; örneğin “Neden Sincan’daki işgücü transfer programı = zorla çalıştırma değil?” başlıklı yazılar.
Xinhua yetkilisi Du Jian, Batı elitlerinin bültenleri tercih ettiğini yazıyor. Ona göre bu, “okuyucuların düşüncelerini damla damla etkileme” ve “karşılıklı olumlu ilişki kurma” stratejisinin bir parçası. Onun makalesi, eski devlet medyası çalışanı Sean Haines’in Substack’teki TooSimple blogunda incelendi. Raporda Jiang’ın blogunun özellikle ABD’deki elit okuyucuları hedeflediği yazıyordu (bu da sonradan silindi).
Bir Çinli akademisyene göre, resmi kimliklerini gizleyen bu yazarlar, “uluslararası kamuoyu mücadelesine” katılmada daha serbest hareket edebiliyor ve yabancı izleyiciler tarafından daha kolay kabul görüyor.
Bazı Çin gözlemcileri için bu yeni sesler faydalı olabilir. Ancak karşılıklı anlayış, bu seslerin kökenleri ve amaçları konusundaki şeffaflığa bağlı. Xinhua’nın önde gelen isimlerinden Xu Zeyu, yabancı kitlelere hitap eden ilk stüdyo sahiplerinden biri oldu. Facebook’ta 3,9 milyon takipçisi var, Substack’teki Sinical China adlı blogunun da 9.000 okuyucusu bulunuyor.
Xu, 2021’de bir devlet televizyon programında yabancı kitlelere yazma vizyonunu şöyle açıkladı: “Bu savaş alanında ben de bir savaşçıyım; kalemimin altındaki kelimeler ve elimdeki kamera benim silahlarım.” The Economist’e ise rolünü farklı tanımladı: “Yabancı yanlış algılarla Çin’in gerçekleri arasındaki köprüyü kurmak benim işim.”