● Nvidia’nın piyasa değeri 5 trilyon doları aşarak Kanada’nın GSYH’sinin iki katına, Almanya’nın ekonomisine eşdeğer seviyeye ulaştı.
● GPU devriminin ardından yapay zekâ ve LLM’lerin talebiyle büyüyen şirket, şimdi “balon mu, paradigma mı?” tartışmasının merkezinde.
● Piyasa, kripto çöküşü sonrası yaşanan GPU arz fazlası ve yeni özel donanım trendiyle potansiyel bir düzeltmeye hazırlanıyor.
Teknoloji tarihinin en pahalı şirketi, artık yalnızca bir üretici değil, bir çağın simgesi. Nvidia, 5 trilyon doları aşan piyasa değeriyle Kanada’nın iki katı, Almanya’nın tamamı, Afrika’daki 54 ülkenin toplamından büyük bir ekonomik ağırlığa sahip. Şirketin değeri, Visa–Mastercard–PayPal’ın toplam piyasa değerini, NASA–SpaceX–Boeing’in birleşik varlığını ve tüm kripto piyasasının hacmini geride bırakıyor.
Ancak bu devasa büyümenin ardında, giderek daha sık sorulan bir soru var: Bu yükseliş, teknolojik bir devrimin göstergesi mi, yoksa yeni bir balonun başlangıcı mı?
GPU devrimi ve yapay zekâ dalgası
Nvidia, 2010’ların ortasında “grafik kartı üreticisinden” çok daha fazlasına dönüştü. GPU mimarisi, hem oyun endüstrisinin hem bilimsel simülasyonların hem de yapay zekâ modellerinin temel altyapısı haline geldi. Bitcoin ve Ethereum madenciliği, şirketin gelirlerini katladı. Ancak asıl kırılma, büyük dil modelleri (LLM) çağıyla geldi. GPT-3 ve GPT-4 gibi modellerin eğitimi, on binlerce Nvidia A100 ve H100 GPU’suyla mümkün hale geldi.
Bu patlama, şirketi küresel bir altyapı gücüne dönüştürdü: her veri merkezinde Nvidia çipleri, her teknoloji devinin bilançosunda Nvidia yatırımı vardı.
Balonun gölgesi: arz fazlası, enerji yükü, özel donanımlar
Bugün tablo farklı bir noktaya geldi. Kripto çöküşü sonrası GPU arzı genişledi, yapay zekâ donanımlarına olan yatırım hızlandı. Ancak aynı zamanda özel amaçlı çipler (ASIC, TPU, Gaudi) hızla yayılıyor. Google, Amazon ve Microsoft gibi devler kendi çip tasarımlarını geliştiriyor.
Bu durum, “her iş için GPU” döneminin sonuna yaklaşıldığını gösteriyor. GPU’lar hâlâ büyük dil modellerinin kalbinde ama giderek artan enerji tüketimi, verimlilik baskısı ve donanım çeşitlenmesi talebin yeniden ölçekleneceği bir dönemi işaret ediyor.
LLM’lerin sınırı ve ‘Stable Diffusion’ illüzyonu
Yapay zekânın demokratikleşeceği beklentisi, yani “stable diffusion” (teknolojinin eşit dağılması), hâlâ gerçekleşmedi. LLM’ler pahalı, merkezi ve enerji yoğun kalıyor. Bu durum, Nvidia’nın devasa değerlemesini besleyen anlatının sürdürülebilirliğini sorgulatıyor.
Bir paradigma mı, balon mu?
Bugün 5 trilyon dolarlık değer, yalnızca bir teknoloji şirketini değil, AI çağının fiyatlanma psikolojisini temsil ediyor. Fakat 2021’deki kripto coşkusuna benzer biçimde, GPU ekonomisinin de kendi iç çelişkileri belirginleşiyor:
- Üretim hızlandı, ancak talep belirli sektörlerde yoğunlaştı.
- Donanım tüketimi büyüyor, ama enerji maliyetleri sürdürülemez hale geldi.
- Yeni yapay zekâ çipleri, Nvidia’nın “monopol” etkisini zayıflatabilir.
Piyasalar şimdi şu soruya cevap arıyor: Bu değerleme üretken bir devrimin mi, yoksa bir “AI hype döngüsünün” son evresinin mi yansıması?
Nvidia’nın grafikleri hâlâ yukarı bakıyor. Ancak tarih, her teknolojik devrimin sonunda benzer bir not düşer: “Her yükseliş bir inovasyonla başlar, ama her balon bir inançla şişer.”







