BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Yıllık savunma bütçeleri karşılaştırmamız üç farklı ölçüte dayanıyor
Mutlak dolar cinsinden bakıldığında, Amerika’nın savunma bütçesi hâlâ açık ara önde—bir sonraki dokuz ülkenin toplamından daha büyük. Ancak bu tür karşılaştırmalar, bu parayla gerçekte ne satın alındığını pek ortaya koymaz. Stockholm merkezli düşünce kuruluşu SIPRI’nin güncel tahminlerinden yararlanarak hazırladığımız yıllık sıralamamız, askerî harcamaları üç şekilde karşılaştırıyor: toplam dolar tutarı, GSYH’ye oranı ve askerî satın alma gücü paritesi (askerî PPP). Bu son ölçüm, ücret ve fiyat farklarını hesaba katarak diğer ülkelerin harcamalarını Amerika’nınkiyle daha doğrudan karşılaştırılabilir hâle getiriyor. (Donanım maliyetleri sabit tutuluyor, çünkü birçok ekipman ithal ediliyor ve kalitesi karşılaştırması zor.) Analizimiz, Amerika’nın liderliğinin ham verilere göre düşünüldüğü kadar büyük olmadığını gösteriyor.

Hangi ölçüte bakılırsa bakılsın, geçtiğimiz yıl küresel savunma harcamalarında sert bir artış yaşandı. 2024 yılında bütçeler toplamı 2,7 trilyon dolara ulaştı—bu, 2023’e kıyasla %9,4’lük bir artış ve en az 1988’den bu yana en büyük sıçrama. Askerî harcamalar artık ortalama olarak ülkelerin GSYH’sinin %2,5’ini ve devlet bütçelerinin %7,1’ini oluşturuyor. Ancak satın alma gücüne göre ayarlandığında artış daha da çarpıcı hâle geliyor (bkz. grafik 1). Batı Avustralya Üniversitesi’nden Peter Robertson’ın yardımıyla, küresel savunma harcamalarının reel olarak %10 arttığını tahmin ediyoruz.

Amerika’nın ardından, Çin, Rusya ve Hindistan en büyük askerî harcama yapan ülkeler olarak öne çıkıyor (bkz. grafik 2). Bu ülkelerin hepsi son on yıllarda bütçelerini artırdı ve askerî PPP ayarlamasından büyük fayda sağladı. Maliyetler dikkate alındığında, Çin ve Rusya’nın toplam askerî bütçesi Amerika’nınkine neredeyse eşitleniyor.

GSYH’ye oranla harcama açısından zirvede Ukrayna yer alıyor. Bu ölçüte göre Ukrayna, savunmaya diğer tüm ülkelerden çok daha fazla kaynak ayırıyor—GSYH’sinin %34,5’i. Geçen yıl ülke, nominal olarak 65 milyar dolar harcadı; askerî PPP’ye göre bu rakam 199 milyar dolara çıkıyor (bkz. grafik 2). Buna ek olarak Ukrayna, müttefiklerinden askerî yardım da alıyor. Alman düşünce kuruluşu Kiel Enstitüsü’ne göre, 2024 yılında 45,3 milyar dolarlık yardım açıklandı. (SIPRI, bu tür askerî yardımları bağışçı ülkelerin harcamalarına dahil ediyor.) Ancak buna rağmen, Ukrayna hâlâ Rusya’nın gerisinde. SIPRI’nin tahminlerine göre, Rusya geçtiğimiz yıl savunma ve saldırı faaliyetleri için 149 milyar dolar harcadı; bu, ülkenin GSYH’sinin %7’sine eşit ve askerî PPP’ye göre 430 milyar dolara denk geliyor.
Yeni sıralamamızdaki veriler, Amerika’nın müttefiklerinin artan ağırlığını gösteriyor. Amerika hariç tutulduğunda, NATO üyeleri sabit fiyatlarla son iki yılda harcamalarını %24 artırdı (bkz. grafik 3). Askerî PPP’ye göre ayarlandığında, NATO ülkelerinin toplam bütçesi artık Amerika’nınkine eşdeğer bütçenin %76’sına ulaşıyor. Geçen yıl NATO üyesi 32 ülkeden 18’i, ittifakın GSYH’nin %2’si hedefini tutturdu; bu sayı 2023’te yalnızca 11’di. Japonya, Tayvan ve Güney Kore’nin harcamaları da eklendiğinde ve maliyet farkları ayarlandığında, Amerika’nın müttefiklerinin bütçesi neredeyse Amerika’nınkiyle eşitleniyor. Ancak tüm bu artışlara rağmen, Amerika ve müttefikleri dünya genelindeki toplam savunma harcamalarında, on yıl öncesine göre biraz daha düşük bir paya sahip (bkz. grafik 1).
Hiçbir karşılaştırma kusursuz değildir. SIPRI, Çin ve Rusya gibi verileri kısıtlı veya şeffaf olmayan ülkeler için kendi tahminlerini kullanarak karşılaştırılabilir dolar bazlı harcama rakamları oluşturmaya çalışıyor. Fiyat ayarlamaları yapılsa bile bir bütçe, yalnızca hikâyenin bir kısmını anlatır. Coğrafya ve eğitim düzeyi kadar, cephaneliğin boyutu ve kalitesi de önemlidir. Ancak bugünün bütçeleri, yarının askerî kapasitelerini şekillendirir. Jeopolitik gerilimlerin arttığı bir dönemde, harcamaların daha da artması muhtemel. Barış zamanı hazırlığın maliyeti yüksek olabilir, ancak Ukrayna’daki savaşın da gösterdiği gibi, gerçek savaşın maliyeti çok daha yüksektir.