BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Yeni baskı dalgası mı geliyor?
Türkiye’de farklı kesimlerden muhalifler yeniden hedefte
Türkiye’de televizyon yıldızları için hayat zaten kolay değil. Üç saate kadar süren dizi bölümleri, yoğun çekim takvimleri ve yorucu tempolar, oyuncuların günde 16 saate varan sürelerle sette kalmasına neden oluyor. Ancak savcılara göre, bazıları bu yoğunluk arasında bir de hükümeti devirmeye çalışıyor.
Ocak ayı sonunda gözaltına alınan menajer Ayşe Barım’a yöneltilen “hükümeti devirmeye teşebbüs” suçlamasının gerekçesi, 2013 yazında yaşanan Gezi Parkı protestoları. Barım’ın ardından, aralarında “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin yıldızı Halit Ergenç’in de bulunduğu bazı ünlüler ifadeye çağrıldı. Savcılar, Gezi eylemlerine dair arşiv görüntülerini inceleyerek bu olayları yeterince eleştirmeden haberleştiren medya organlarını tespit etmeye çalışıyor.
Gezi Davası Yeniden mi Canlanıyor?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümet, Gezi Parkı’nın yeniden düzenlenmesiyle başlayan ve ifade özgürlüğü ile toplanma hakkı taleplerine dönüşen eylemleri, hâlâ bir darbe girişimi olarak tanımlıyor. İş insanı Osman Kavala’nın da aralarında bulunduğu beş kişi, zayıf delillerle yıllardır hapiste. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Kavala’nın serbest bırakılması yönündeki kararına ise Türkiye uymadı. 12 yıl sonra Gezi davasının yeniden gündeme gelmesi ise birçok soru işaretini beraberinde getiriyor.
Bunun olası sebeplerinden biri, kapsamlı bir baskı dalgasının zemininin hazırlanması olabilir. 11 Şubat’ta İstanbul’da Cumhuriyet Halk Partisi’ne (CHP) mensup 10 belediye çalışanı “terör” suçlamasıyla gözaltına alındı. Bundan bir hafta önce de savcılar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında “hakaret” ve “tehdit” suçlamalarıyla yedi yıl hapis ve siyaset yasağı talep ettiklerini duyurdu. Polis ayrıca, İmamoğlu ve diğer CHP’li belediye başkanlarına yönelik soruşturmalarda kritik rol oynayan bir bilirkişinin röportajını yayımlayan beş gazeteciyi de tutukladı.
İmamoğlu daha önce de benzer süreçlerden geçti. 2022 yılında bir mahkeme, hakkında iki yılı aşkın hapis cezası vermişti ve dosya halen temyiz aşamasında.
Yeni Hedef İmamoğlu mu?
Erdoğan’ın liderliğindeki Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti), geçtiğimiz yılki yerel seçimlerde CHP karşısında ciddi bir yenilgi almıştı. Siyaset analistlerine göre Erdoğan, muhalefeti silahlı gruplarla bağlantılı ve yolsuzlukla suçlayarak siyasi rövanş peşinde. Gezi davasının yeniden gündeme getirilmesi ve yeni tutuklamalar, Erdoğan’ın İmamoğlu’na yargı üzerinden darbeyi vurmayı planladığını gösteriyor. Siyaset bilimci Berk Esen’e göre, “Sanatçıları ve gazetecileri sindirerek, İmamoğlu’na yöneldiğinde kimsenin ses çıkaramayacağı bir ortam oluşturmak istiyor.”
Kürt Siyasetçilere Sistematik Baskı
Türkiye’deki Kürt siyasetçiler ise uzun süredir benzer hatta daha ağır baskılarla karşı karşıya. 2016’dan bu yana yüzü aşkın HDP’li belediye başkanı görevden alınarak yerlerine kayyum atandı, birçoğu tutuklandı. Bu uygulama, geçen yılki yerel seçimlerden sonra da devam etti. Son olarak Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı hapis cezasına çarptırıldı.
Yeni Dengeler ve PKK ile Olası Çözüm Arayışı
Yakın zamanda gözaltına alınan bir diğer isim ise, mülteci karşıtı söylemleriyle bilinen aşırı sağcı Ümit Özdağ oldu. “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçlamalarıyla tutuklanan Özdağ’ın, iktidarın PKK ile yeniden başlattığı gizli temaslara muhalefet etmesini önlemek amacıyla hedef alındığı iddia ediliyor.
15 Şubat civarında, 1999’da Kenya’da yakalanarak Türkiye’ye getirilen PKK lideri Abdullah Öcalan’ın, örgüte silah bırakma çağrısı yapması bekleniyor. Bu çağrı, 40 binden fazla kişinin hayatını kaybettiği çatışmaları sonlandırabilir ve Türkiye’deki 15 milyon civarındaki Kürt yurttaş için yeni bir dönem başlatabilir. Erdoğan’ın Meclis’teki bazı milliyetçi müttefikleri, PKK ile görüşmelere yönelik önceki itirazlarını geri çekmiş durumda. Özdağ’ın tutuklanması, bu sürece karşı çıkabilecek diğer isimlere gözdağı niteliği taşıyor olabilir.
Türkiye’de bir sonraki cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri 2028’de yapılacak. Erdoğan, seçim hazırlıklarına şimdiden başladı.