ABD Başkanı Donald Trump, ikinci döneminde para politikasında köklü değişiklikler yapmayı planlıyor. Bu kapsamda, doların altına dayalı bir sisteme dönmesi fikri yeniden gündeme geldi. Trump’ın danışmanları ve bazı Cumhuriyetçi kongre üyeleri, bu yönde adımlar atılması gerektiğini savunuyor.
Altın Standardına Dönüş Tartışmaları
Trump, geçmişte altın standardına dönmenin “harika” olacağını belirtmişti. Bu görüş, eski başekonomisti Judy Shelton ve diğer bazı danışmanları tarafından da destekleniyor. Shelton, 2019’da Bretton Woods tarzı yeni bir konferans düzenlenerek ülkelerin altın standardına dönmesi gerektiğini ifade etmişti.
Project 2025 ve H.R.2435 Yasası
“Project 2025” adlı politika önerisi, Federal Rezerv’in yetkilerinin azaltılmasını ve altın standardına dönüşü içeriyor. Bu plan, para arzının altın rezervlerine dayandırılmasını ve enflasyonun kontrol altına alınmasını hedefliyor. Ayrıca, H.R.2435 numaralı yasa tasarısı da doları altınla ilişkilendirmeyi öngörüyor. Bu tasarıya göre, Hazine Bakanlığı, doların değerini günlük altın fiyatına sabitleyecek ve Federal Rezerv bankalarının doları altınla değiştirmesini sağlayacak.
Mar-a-Lago Anlaşması ve Küresel Etkiler
Trump yönetimi, “Mar-a-Lago Anlaşması” adı verilen bir planla küresel ticaret ve para sistemini yeniden yapılandırmayı hedefliyor. Bu plan, doların kontrollü bir şekilde değer kaybetmesini ve ABD’nin ticaret açığının azaltılmasını amaçlıyor. Ancak, bu tür bir adımın küresel ekonomide belirsizlik yaratabileceği ve doların rezerv para birimi statüsünü riske atabileceği belirtiliyor.
Piyasalarda Altın ve Bitcoin’e Yöneliş
Trump’ın para politikası planları, yatırımcıların güvenli liman arayışını artırdı. Altın fiyatları rekor seviyelere ulaşarak ons başına 3.500 doları aştı. Aynı şekilde, Bitcoin de 90.000 dolar seviyesini gördü. JPMorgan analistleri, altın fiyatlarının 2026 ortasına kadar 4.000 dolara ulaşabileceğini öngörüyor.
Sonuç
Trump’ın altın standardına dönüş planları, ABD’nin para politikasında radikal değişiklikler yapma niyetini gösteriyor. Ancak, bu tür bir adımın uygulanabilirliği ve küresel ekonomik etkileri konusunda ciddi tartışmalar bulunuyor. Doların altınla desteklenmesi, enflasyon kontrolü ve mali disiplin açısından avantajlar sunsa da, ekonomik büyüme ve para politikası esnekliği açısından sınırlamalar getirebilir.