BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Borsada olduğu gibi, dolar da güven kaybı ve artan kafa karışıklığından muzdarip
Donald Trump’ın Amerika’nın müttefiklerini ve komşularını baskı altına alması, MAGA tabanına cazip gelebilir. Ne yazık ki yatırımcılar aynı fikirde değil. Amerikan ekonomisinin geleceğine duydukları güven sarsılmış durumda ve finansal piyasalar düşüşte. Şubat’taki zirvesinden bu yana Amerikan hisse senetlerini izleyen S&P 500 endeksi %9 geriledi. Trump’ın bir var görünüp bir yok olan korumacılığı akla yatmadığı için, piyasaların hükümetin ekonomiyi yönetme becerisine olan inancı giderek buharlaşıyor.
Dolarda da benzer bir durum söz konusu. Trump bir dizi gümrük vergisi tehdidinde bulunurken dolar neredeyse Ocak ortasından bu yana diğer para birimlerine karşı %6 değer kaybetti. Özellikle avroya karşı zayıflaması dikkat çekiyor; bu da büyük ölçüde Avrupa’nın savunma harcamalarında beklenen artışa dair tahminlerden kaynaklanıyor.
Kafa karışıklığının bir kaynağı, Trump ekibinin farklı şeyler istemesi. Hazine Bakanı Scott Bessent, yönetimin, Amerika’nın son dönemdeki politikasına uygun biçimde, güçlü bir dolar istediğini savunuyor. Hem Trump hem de Başkan Yardımcısı J.D. Vance, doların gücünün Amerikan sanayisini geride tuttuğuna inanıyor. Döviz tacirleri, “Mar-a-Lago” Mutabakatı olarak anılan ve 1980’lerde Plaza Mutabakatı’nın yaptığına benzer şekilde Amerika’nın başlıca ticaret ortaklarını güçlü doları zayıflatmak için işbirliğine zorlayan bir anlaşma fikrini konuşuyorlar. Bu fikir, Trump’ın şu an danışmanı olan Stephen Miran tarafından ilk kez ortaya atılmıştı.
Bir diğer kafa karışıklığı kaynağı da tıpkı Trump’ın gümrük politikası gibi, yönetimin zayıf bir para birimine sahip olmanın fayda ve maliyetlerini yanlış anlaması. Zayıf dolar savunucuları, bu durumun ihracatı daha rekabetçi hale getireceğini söylüyor. Ancak son on yıllarda imalat alanında küresel değer zincirlerinin büyümesi, ihracatçıların satışlarının kur dalgalanmalarından eskisi kadar etkilenmemesine yol açıyor; çünkü bugünün ihracatçıları ürünlerine eskisinden çok daha fazla ithal girdi katıyorlar. Ayrıca, kur zayıflamasının maliyetleri de geniş kesimlerce hissediliyor. Üretim sektöründe çalışan 13 milyon Amerikalının faydasına olacak bir durum, 300 milyondan fazla tüketicinin daha pahalı ithalat ödeyecek olması gerçeğiyle dengelenmek zorunda. Hanelerin enflasyon beklentileri, 12 Mart’ta açıklanan ve piyasa tahminlerinin biraz altında kalan tüketici fiyat enflasyonu verilerine rağmen, şimdiden yükseliyor.
Kafa karışıklığının son ve belki de en yıpratıcı nedeni, yönetimin politikalarının ardındaki mantığın kafa karıştırması. Tek başına ele alındığında, gümrük vergileri doların değerini yukarı çekmeli; zira Amerikalılar daha az ithalat yaptıkça daha az yabancı para talep ederler. Doların özellikle avroya karşı keskin düşüşü Avrupa’daki savunma harcamalarıyla ilişkilendirilebilir; ancak diğer önemli para birimleri karşısındaki zayıflığı, Amerika ekonomisinin gümrük vergilerinden aldığı darbenin, bu vergilerin öngörülen doğrudan etkisinden daha ağır bastığını gösteriyor.
Zayıf dolar savunucularının en uç önerisi, Stephen Miran tarafından gündeme getirildi: ABD Hazine tahvillerini elinde tutan yabancı hükümetlere vergi koyarak onları dolar tutmaktan caydırmak. Mantığa uygun görünmüyor. Rezerv para statüsünün doların değerini sürekli olarak yükseltip yükseltmediği akademik araştırmalarda bile net değil. Diyelim ki bu hamle işe yaradı; o zaman da Amerika’nın dünyada nüfuzunu yayma kabiliyetine önem veren herkesi endişelendirmeli. Rusya’ya uygulanan finansal yaptırımlar ve yakında İran’a uygulanacak olanlar, dolarla yapılan küresel ticaret ve finans miktarı azalırsa, aynı etkiyi göstermeyebilir.
On yıllardır yatırımcılar, Amerika’nın istisnailiğinden—yüksek büyüme potansiyeli ve ekonominin ehilce yönetildiği inancından—etkilenerek Amerikan varlıklarına yöneldi. Şimdiyse, gerçeklik; fevri ve tutarsız bir yönetim yaklaşımı şeklinde kendini gösteriyor. Bu durum Amerikan varlıklarına zarar verecek. (Kaynak: The Economist)