ABD’nin Rusya’ya bakışı onlarca yıldır bir düşman olarak şekillendi. Ancak Trump’la birlikte bu algının değişme ihtimali belirdi. Ortadoğu’da Rusya’yı bir tehdit olarak gören ABD, Trump döneminde bu tutumunu yeniden düşünmeye başlayabilir mi? Amerikalı diplomatlar ve analistler bu olası tarihi dönüşüme adapte olmaya çalışıyor.
ABD’nin Ortadoğu Stratejisi Değişiyor mu?
Geçtiğimiz günlerde Trump, Rusya ile daha yakın bir ilişki kurmanın “inanılmaz fırsatlar” yaratabileceğini söyledi. Bir ABD diplomasisi yetkilisi, Trump yönetiminin, Rusya’nın Suriye’deki askeri varlığını korumasına İsrail’in lobi yaptığını belirten bir rapora “bu bizim ulusal çıkarlarımıza aykırı” yanıtını verdi. Ancak Trump’ın bu konuda aynı görüşte olmaması ihtimali Washington’da yeni bir kafa karışıklığı yaratıyor.
Trump, ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardım yapmasının durduğunu söyledi ve Putin’in Ukrayna’nın enerji altyapısına yaptığı saldırılar hakkında “Başka birinin de aynısını yapacağını sanıyorum” dedi. Bu açıklamalar, ABD’nin Rusya’yı köklü bir düşman olarak görme anlayışının son bulabileceğini gösteriyor.
Trump, Nixon ve Çin Modeli
ABD’nin Soğuk Savaş döneminden beri izlediği politika, Rusya’yı Ortadoğu’da bir tehdit olarak algılamak üzerine kurulu oldu. Franklin Delano Roosevelt’in Suudi Arabistan ile petrol ilişkileri kurmasından bu yana ABD, Sovyetler Birliği ve ardılı olan Rusya’yı Ortadoğu’da dizginlemeye çalıştı.
Ancak Trump’ın bazı müttefikleri, onun Putin’e yönelik açılımını Nixon’un 1970’lerde Çin’e yaklaşmasına benzetiyor. Eski diplomat Chas Freeman ise bu benzetmeye katılmıyor ve “Trump’ın Putin’e açılımı, Anwar Sadat’ın Kudüs’e gitmesine daha çok benziyor” diyor.
Steve Bannon ve Mike Flynn’in Görüşleri
Trump’ın eski danışmanı Steve Bannon, Türkiye’nin Ortadoğu’da büyük bir tehdit oluşturduğunu ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Osmanlı İmparatorluğunu yeniden kurmak istediğini iddia etti. Trump’ın, Suriye’deki ABD askerlerini çekmeyi planladığı da biliniyor. Reuters’a göre, İsrail, Trump yönetimine Türkiye’nin etkisini azaltmanın bir yolunun Rusya ile iş birliği yapmak olduğunu söyledi.
ABD’nin Eski Suriye Büyükelçisi Robert Ford, “Trump Suriye’den çekilmek istiyor. Rusya ve İsrail, Türkiye’nin etkisini sınırlandırabilir ve Trump da ‘Benim umrumda değil, siz Türkiye ile ilgilenin’ diyebilir” diyor.
Rusya ABD-İran Anlaşmasını Sağlayabilir mi?
Trump, Rusya ile ilişkilerini Ortadoğu’da değil, Ukrayna’da ateşkes sağlamak için kurduğunu söylüyor. Ancak Kremlin, gelecekteki ABD-Rusya görüşmelerinin İran’la ilgili konuları da kapsayabileceğini belirtti. Trump, İran ile diplomatik bir anlaşma yapmak istediğini ve bu konuda bir mektup gönderdiğini duyurdu.
Washington Enstitüsü’nden Anna Borshchevskaya, “Obama, 2015 nükleer anlaşması sürecinde Rusya’ya çok fazla taviz verdi” diyor. İran’la anlaşma sağlandığında fazla uranyumun Rusya’ya gönderildiğini belirtiyor. Ancak Robert Ford, “ABD ve İran, bu kadar kritik bir meselede Rusya’ya güvenmez” diyerek bu ihtimalin düşük olduğuna dikkat çekiyor.
Trump’ın Körfez Atağı
Eğer Trump, Ukrayna savaşını bitirirse ve Rusya’ya yaptırımları kaldırırsa, bu durum Körfez ülkelerinin ekonomik faaliyetlerini etkileyebilir. BAE, Rusya ile yaptırım altındaki malları yeniden ihracat etmek için bağlantılar kurmuştu. Ancak yaptırımlar kalkarsa, Rusya bu malları doğrudan ABD’den alabilir.
Trump, Körfez ülkelerini kazanmak için hamleler yapıyor. Geçtiğimiz günlerde, Suudi Arabistan’ın ABD’ye önümüzdeki dört yıl boyunca 1 trilyon dolar yatırım yapmayı kabul ettiğini duyurdu ve “Bu sebeple ilk yurtdışı seyahatim Suudi Arabistan’a olacak” dedi.