Trump’tan Tarife Savunusu ve Goldman Sachs’a Sert Mesaj
ABD eski Başkanı Donald Trump, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda gümrük tarifelerinin ülke ekonomisine olan katkısını savundu ve Goldman Sachs CEO’su David Solomon’a sert eleştiriler yöneltti.
Trump, tarifelerden “trilyonlarca dolar” gelir elde edildiğini belirterek bunun borsa, genel refah ve ekonomi için olumlu sonuçlar doğurduğunu söyledi. Enflasyon endişelerine karşı çıkarak, “Bu kadar geç bir aşamada bile tarifeler enflasyona veya ülke için başka sorunlara neden olmadı; tek etkisi Hazine’ye muazzam miktarda nakit girişi oldu” dedi.
Paylaşımında, tarifelerin çoğunlukla tüketiciler yerine şirketler ve hükümetler — bunların birçoğu yabancı — tarafından ödendiğini savunan Trump, Goldman Sachs ve CEO’su David Solomon’u hak ettikleri takdiri vermemekle suçladı. “Piyasa etkisi ve tarifeler konusunda yıllar önce kötü bir tahminde bulundular ve yanıldılar” diyen Trump, Solomon’a yönelik olarak “Belki de DJ’lik yapmaya odaklanmalı ve büyük bir finans kurumunu yönetmekten vazgeçmeli” ifadelerini kullandı.
Trump’ın çıkışı, 2025’te devam eden yüksek gümrük tarifeleri politikası ve bunun ekonomik yansımaları üzerine süregelen tartışmaların son halkası oldu. Ekonomistler arasında tarifelerin enflasyon üzerindeki etkisi konusunda görüş ayrılıkları sürerken, Trump destekçileri bu politikayı ABD’nin ekonomik çıkarlarını koruyan bir araç olarak değerlendiriyor.
BS Ekonomi Analizi – Tarifeler, Algı ve Gerçekler
Trump’ın tarife politikasını “enflasyonsuz gelir kaynağı” olarak sunması, kamuoyu algısını güçlendirebilir; ancak veri setleri farklı bir resim çiziyor. Bank of America, Goldman Sachs ve bazı bağımsız araştırmalar, 2018’den bu yana uygulanan yüksek tarifelerin nihai ürün fiyatlarına kısmi yansımalar yaptığını, bunun da tüketici enflasyonunu doğrudan olmasa da dolaylı yollardan beslediğini belirtiyor. Özellikle ara malı ithalatına bağımlı sektörlerde maliyet artışları, üretim zincirinde fiyat baskılarını artırıyor.
Piyasa açısından, tarifeler iki yönlü etki yaratıyor:
- Olumlu taraf: Kısa vadede Hazine’ye nakit girişi ve iç üreticilerin rekabet avantajı.
- Olumsuz taraf: Uzun vadede ticaret ortaklarıyla gerilim, tedarik zincirinde maliyet baskısı ve potansiyel misilleme tarifeleri.
2025 özelinde, ABD’nin dış ticaret partnerleri arasında Çin, AB ve Kanada, tarife gerilimlerini azaltmak için yeniden müzakere arayışında. Ancak Trump’ın yaklaşımı, bu süreci yavaşlatabilecek sert bir müzakere dili barındırıyor.
Piyasa yansımaları:
- Dolar Endeksi (DXY): Kısa vadede güçlü kalma eğiliminde, zira tarife gelirleri ve iç talep desteği beklentisi artıyor.
- Hisse Senedi Piyasası: Sanayi ve savunma hisseleri lehine, ithalat bağımlı perakende ve teknoloji hisseleri aleyhine pozisyonlanma görülebilir.
- Tahvil Piyasası: Enflasyon endişelerinin resmi söylemde yok sayılması, uzun vadeli tahvil faizlerinde dalgalanma riski taşıyor.
Sonuç olarak, Trump’ın savunusu politik olarak güçlü bir mesaj verse de, ekonomik gerçeklikler tarifelerin “sıfır maliyetli” bir politika olmadığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde asıl belirleyici olan, bu politikaların ticaret ortaklarıyla ilişkiler ve küresel arz zincirleri üzerindeki orta-uzun vadeli etkileri olacak.