Trump’ın Dünyayı Sarstığı 100 Gün

Tarih:

Geçerli görselin alternatif metni yok. Dosya adı: ftcms-32d5e603-8011-46ab-97a4-53c20fe44d44-scaled.avif


Donald Trump’ın ikinci başkanlık dönemi, dünya siyasetinde ve Amerikan iç yaşamında büyük bir sarsıntıya yol açtı. Göreve döndükten sonraki ilk yüz gün içinde, Trump yönetimi birçok alışılmış normu yıkarak ilerledi. Kapsamlı bir küresel gümrük savaşı başlattı, ABD dış yardım programlarını kesti, NATO müttefiklerini açıkça küçümsedi ve Rusya’nın Ukrayna’yı işgali konusunda Moskova yanlısı bir dil kullanmaya başladı. Ayrıca Grönland’ı ABD’ye ilhak etme, Panama Kanalı’nı geri alma ve Kanada’yı 51. eyalet yapma gibi radikal fikirleri dile getirerek dünya genelinde şok etkisi yarattı.

Trump’ın sekiz yıl öncesine göre çok daha radikal bir çizgiye kaydığı yorumları yapılıyor. Bu durumu, Trump’ın ilk döneminde İran ve Venezuela politikalarında görev yapmış muhafazakâr diplomatlardan Elliott Abrams da doğruluyor. Abrams, Trump’ın bugün geldiği noktayı “şoke edici” olarak nitelendiriyor.

Trump’ın “Önce Amerika” politikası, dostları yabancılaştırırken, rakiplerini cesaretlendirdi. Bu belirsiz ve öngörülemeyen yaklaşım, birçok müttefik ülkeyi, Trump sonrası dönemde bile kalıcı değişiklikler yapmaya yöneltti. Artık, 2028’de daha geleneksel bir Amerikan başkanı seçilse bile, müttefiklerin güvenlerini tamamen geri kazanmak oldukça zor olacak gibi görünüyor.

Yurt içinde ise Trump’ın politikaları demokratik gerileme işaretleri taşıyor. Yargıçlara yönelik kişisel ve sert saldırıları, üniversitelere yönelik baskı kampanyaları ve sınır dışı edilen göçmenlerin kötü şöhretli El Salvador hapishanelerine gönderilmesi, insan hakları savunucuları ve hukuk uzmanları arasında ciddi endişelere yol açtı. Özellikle üniversite kampüslerinde Filistin yanlısı gösterilere katılan yabancı öğrencilerin sınır dışı edilmesi için çıkarılan yeni düzenlemeler, ifade özgürlüğü ve akademik özgürlük açısından tartışmalara neden oldu.

ABD içindeki bir diğer önemli kriz, fentanil kaynaklı ölümlerin artmasıydı. Trump, bu krizi gerekçe göstererek Meksika, Kanada ve Çin’den ithal edilen ürünlere yüksek gümrük tarifeleri uyguladı. Fentanil trafiğini azaltmak için alınan bu sert önlemler, aynı zamanda küresel tedarik zincirlerinde büyük aksamalara yol açtı.

Ekonomide de Trump’ın müdahaleleri yoğun oldu. Federal Rezerv Başkanı Jerome Powell’ı faiz indirimlerine direnç gösterdiği için alenen eleştirdi. Trump, Powell’ı “kaybeden” olarak tanımladı ve görevden almayı düşündüğünü ima etti, ancak mevcut yasal kısıtlamalar nedeniyle bu gerçekleşmedi. Powell’a yönelik bu baskılar, finansal piyasalarda bağımsızlık tartışmalarını alevlendirdi.

Uluslararası alanda Trump, ABD’nin geleneksel ittifaklarını sarstı. NATO’yu küçümseyerek Avrupa müttefiklerini savunma harcamalarını artırmaya zorladı. Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Trump’ın yaklaşımına karşı çıkarak Avrupa’nın kendi savunma kapasitesini güçlendirmesi gerektiğini vurguladı ve “Önce Amerika” sloganının “Yalnız Amerika”ya dönüştüğünü söyledi.

Ukrayna savaşında ise Trump’ın yaklaşımı ciddi bir değişimi işaret etti. Oval Ofis’te Zelenskiy ile yaşanan gergin bir görüşmenin ardından, Trump Kiev’e verilen desteği fiilen geri çekti. Rusya lideri Vladimir Putin ile ilişkilerin iyileştirilmesine öncelik verdi. Bu durum, Batı’nın Ukrayna’ya yönelik birleşik desteğini zayıflattı ve Moskova’nın elini güçlendirdi.

Trump’ın dış politika söylemleri de dikkat çekici bir şekilde değişti. ABD’nin Danimarka’ya ait Grönland’ı ele geçirme planı, Panama Kanalı’nı geri alma tehditleri ve Kanada’yı ABD’ye katma hayalleri uluslararası toplumda şaşkınlıkla karşılandı. Danimarka Başbakanı Mette Frederiksen, Grönland’a yönelik talepleri “Atlantik’in ötesinde birlikte inşa edilen dünya düzenine doğrudan bir tehdit” olarak tanımladı.

Bu yayılmacı söylemler, sadece müttefikleri değil, rakipleri de etkiledi. Bazı analistler, Trump’ın Soğuk Savaş tarzı bir küresel düzeni yeniden inşa etmeye çalıştığını öne sürüyor. Bu durum, Çin’in Tayvan üzerindeki hesaplarında cesaretlendirici bir etki yaratabileceği endişelerine yol açtı.

Trump’ın uluslararası eylemlerine karşılık birçok ülke yeni pozisyonlar alıyor. Avrupa Birliği, olası ticaret savaşlarına karşı kendi tarifelerini hazırlıyor. Almanya ve Fransa, ABD’ye olan askeri bağımlılığı azaltmak için kendi savunma yatırımlarını artırmayı planlıyor. Kanada ise Avrupa ile ekonomik ve güvenlik iş birliğini güçlendirme yollarını araştırıyor.

Asya tarafında, Güney Kore Trump’ın ABD askerlerini çekme tehditleri karşısında ittifakı koruma yönünde adımlar atıyor. Japonya, Trump’ın gümrük vergilerinin büyüklüğü karşısında şaşkına dönmüş durumda ve alternatif ekonomik ilişkiler geliştirmenin yollarını arıyor.

Çin ise Trump’ın dış yardım kesintileri nedeniyle oluşan boşlukları doldurarak, hem ekonomik hem diplomatik nüfuzunu artırmaya çalışıyor. Pekin, Avrupa ile ilişkilerini güçlendirmek için diplomatik atağa geçti. İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in Nisan ayında Çin Devlet Başkanı Şi Jinping ile görüşmesi, bu yeni sürecin önemli işaretlerinden biri oldu.

Sonuç olarak, Trump’ın ikinci döneminde attığı adımlar, sadece geçici siyasi taktikler değil, ABD’nin müttefikleriyle ve rakipleriyle olan ilişkilerini kökten değiştirecek kalıcı sonuçlar doğurabilecek boyutta.

Carnegie Uluslararası Barış Vakfı’ndan kıdemli uzman Aaron David Miller’ın dediği gibi:

“Henüz geri dönüşü olmayan bir noktada değiliz, ama dostlarımızla ilişkilerimize verilen zarar ve düşmanların bundan kazandığı avantajlar muhtemelen hesaplanamaz boyutta.”


- Golden Swan Abone Ayrıcalıkları - Golden Swan Abone
- Reklam Alanı -

Haberi paylaş:

spot_img

Son gelişmeler

Neden Golden Swan Abone Olmalıyım?

Gündemi sadece takip etmek değil, doğru yorumlamak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Tüm ayrıcalıkları görmek için okumaya devam edin.

Benzer haberleri oku
Bağlantılı

“Rusya’nın İskender Füze Rampaları Hedefte…

Ukrayna’dan Bryansk’a Kritik Saldırı: İskender Füze Rampaları HedefteRusya-Ukrayna savaşında...

Trump’ın Kripto Rüzgârı: Net Servetinde 1 Milyar Dolarlık Artış

ABD Başkanı Donald Trump, finansal portföyünü dönüştürmeye kripto para...

ABD’nin Borçlanma Maratonu… Eski Hazine Bakanı’ndan ABD’ye Uyarı..

📰 ABD 4 Yılda 2 Asırlık Borç Sahibi Oldu:...

Trump-Musk gerilimi Tesla Hisselerini Vurdu… Bir Günde 150 Milyar Dolar Değer Kaybetti

ABD Başkanı Donald Trump ile Tesla'nın patronu Elon Musk...