BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
18 Ağustos’ta Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Beyaz Saray’a girerek Donald Trump ile Ukrayna’daki savaşı bitirmeye yönelik görüşmeler yapacak. Zelenskiy için bu tehlikeli bir an. Çünkü Trump, 15 Ağustos’ta Alaska’da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünden beri, Zelenskiy üzerinde yoğun baskı kuruyor ve “isterse Rusya ile savaşı neredeyse anında bitirebileceğini” söylüyor.
İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Finlandiya ve Avrupa Birliği liderleri ise, Beyaz Saray’ın Ukrayna’yı ve Avrupa’yı yüzüstü bırakacağından endişe ediyor. Bu yüzden Zelenskiy’e destek için Washington’a koşuyorlar. Trump, “Bir anda hiç bu kadar çok Avrupalı lider olmamıştı. Onlara ev sahipliği yapmak benim için büyük onur!” diye yazdı.
Müzakerelerin sınırları neler?
Son 48 saatte Trump ekibinden çeşitli spekülasyonlar ve kamuoyu açıklamaları geldi. Başkanın ne düşündüğünü bilmek zor. Ancak herhangi bir barış anlaşması için tartışılacak beş kritik konu öne çıkıyor: sıralama, toprak, güvenlik garantileri, yaptırımlar ve tanıma. Her birinde Amerika, Putin’in talepleri ile Ukrayna ve Avrupa’nın taleplerini uzlaştırmakta zorlanacak.
Öncelikle sıralama meselesinde Trump, neredeyse tamamen Putin’e boyun eğmiş durumda. Rusya’nın ateşkesi barış görüşmelerinden önce kabul etmesi yönündeki talebinden vazgeçti. Kremlin, çatışmalar sürerken müzakere etmek istiyor. Zelenskiy ise pazar günü, Ukrayna’nın “silahların baskısı altında” Rusya ile görüşmelere başlamayacağını yineledi. Ancak bu tutum, Trump’ın Putin ile yaptığı samimi ikili görüşmeyle zaten zayıflatıldı. Amerika’nın Ukrayna’yı masaya zorlayan baskısı karşısında uzun süre dayanamayabilir.

Tabii 👍 İşte metnin Türkçe çevirisi:
Eğer görüşmeler doğrudan “nihai” barış müzakerelerine taşınırsa, ikinci mesele toprak olacak. Trump’ın özel temsilcisi Steve Witkoff’un “toprak takası” (land swaps) diye adlandırdığı konu. Rusya, 2014’te işgal edip ilhak ettiği Kırım’ın tamamını kontrol ediyor. Trump, yarımadanın Rusya’nın elinde kalacağını söylüyor. Ancak Rusya, güney ve doğuda yer alan dört ili de resmen ilhak ettiğini iddia ediyor; fakat bu illerin tamamını askeri olarak kontrol edemiyor (haritaya bakınız). Pazar günü Witkoff’un ima ettiği öneriye göre, Ukrayna Donetsk ve Luhansk’ın tamamını –şu anda kontrol etmediği bölgeler dâhil– Rusya’ya bırakacak. Oysa İngiliz askeri istihbaratına göre bu bölgelerin tamamen ele geçirilmesi mevcut şartlarda dört yılı aşkın süre ve 1,9 milyonun üzerinde can kaybı gerektiriyor.
Buna karşılık Rusya, Herson ve Zaporijya’da cephe hatlarını donduracak. Ayrıca kuzeydeki Sumı ve Harkiv illerinde elinde tuttuğu küçük ceplerden çekilecek. Ancak bu önerinin çoğu Ukraynalı için kabul edilmez olduğu açık. Zelenskiy defalarca, “Ukraynalılar topraklarını işgalciye vermeyecek” dedi. Üstelik Donetsk ve kısmen Luhansk’taki araziler, Ukrayna ordusu tarafından ağır tahkim edilmiş durumda. Buralar olmadan Ukrayna’nın, ülkenin geri kalanını gelecekteki Rus saldırılarına karşı savunması çok daha zorlaşır.
Güvenlik garantileri
Sınırlar üzerinde yapılacak her anlaşmayı bağlayıcı kılmak, üçüncü mesele: güvenlik garantileri. Amerika, Ukrayna’nın NATO üyeliğinin (2008’de söz verilen ve Ukrayna anayasasına da giren hedefin) masadan kalktığını öne sürüyor. NATO üyeliğinden vazgeçme, uzun süredir Rusya’nın en temel taleplerinden biri. Yine de Witkoff pazar günü, Amerika’nın NATO’nun 5. maddesine (karşılıklı savunma maddesi) benzer bir güvence sunabileceğini iddia etti.
Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise daha çok Avrupa’nın garantilerine vurgu yaptı:
“Başkan’ın ABD taahhüdünü güvenlik garantisi olarak sunması çok büyük bir adım olur. Bu onun vereceği bir karar.”
Ayrıntılar kritik. 2022’deki önceki görüşmelerde Rusya uluslararası güvenlik garantilerine prensipte “evet” demiş, fakat Ukrayna’ya yapılacak her türlü yardıma veto hakkı veren bir madde istemişti.
Bununla bağlantılı bir konu da sahadaki askerler. İngiltere, barış gücünün parçası olarak Ukrayna’ya asker gönderebileceğini açıkladı. Fakat sadece Avrupa’dan oluşan böyle bir gücün gerçekten inandırıcı olup olmayacağı sorgulanıyor. Aylarca tartışılmasına rağmen çok az asker taahhüt edildi. Eğer ABD, güvenlik garantilerinde yer almazsa Avrupalı ülkeler en azından Amerika’dan silah tedariki için güçlü sözler almaya çalışacak. Putin ise Batı’dan Ukrayna’ya silah akışının sınırlandırılmasını zorlayabilir.
Yaptırımlar
Rusya açısından önceliklerden biri, dördüncü mesele: yaptırımların hafifletilmesi. Trump, hem daha sert mali yaptırım tehditlerini hem de ileride işbirliği vaatlerini pazarlık aracı olarak kullanıyor. Bir yandan, Rus petrolünün büyük ithalatçıları –örneğin Hindistan– için ağır gümrük vergileriyle tehdit ediyor. Diğer yandan ise Arktik enerji projeleri ve başka iş ortaklıklarını masaya koyuyor. 2022’den beri ağır Batı yaptırımlarına dayanabilen Rus ekonomisi, artık baskıyı hissetmeye başladı. Yetkililer bu yıl içinde resesyon uyarısı yapıyor ve kısıtlamaların kaldırılmasını ısrarla talep ediyor.
Burada Avrupa’nın önemli bir koz gücü var. Amerika, Avrupa’nın tam işbirliği olmadan Rusya üzerindeki ekonomik baskıyı hafifletmekte zorlanır. Çünkü küresel bankacılık, sigorta, enerji ve deniz taşımacılığında Avrupa kritik bir role sahip. Ayrıca 2022’de Batı tarafından dondurulan Rusya Merkez Bankası’nın 300 milyar dolardan fazla rezervinin üçte ikisi Brüksel’de tutuluyor. Eğer Trump’ın anlaşması Ukrayna’yı zayıflatırsa, Avrupa bunları serbest bırakmaya isteksiz olabilir.
Tanıma meselesi
Son kritik mesele, beşincisi: herhangi bir anlaşmanın tanınması. Ukrayna anayasası, yapılacak her “toprak takasının” referanduma götürülmesini zorunlu kılıyor ve seçmenlerin bunu reddedeceği neredeyse kesin. Avrupalı liderler de silah zoruyla değiştirilmiş sınırları tanımakta isteksiz. Amerika’nın barış adına bunu kabul edip etmeyeceği belirsiz. Muhtemelen Amerika, Rusya’nın Kırım üzerindeki iddiasını tanıyabilir; ancak diğer bölgeler için aynı şeyi yapmayabilir. Avrupa için olası “orta yol”, ateşkes hattını fiili sınır olarak kabul etmek fakat Ukrayna’nın işgal öncesi sınırlarının yasal meşruiyetini korumaktır.
İnce ip üstünde diplomasi
Trump’ın Zelenskiy ve Avrupalı müttefiklerle yapacağı görüşme, ince bir ip üstünde yürünen diplomasi olacak. 15 Ağustos’ta Trump ve Putin’in gazetecilerin sorularını almadan yaptığı kısa açıklamalar, planların ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor. Trump, savaşı bitirmek istediğini söylüyor. Ancak Ukrayna ve Avrupa’nın korkusu, Trump’ın onları beş temel konuda kötü şartları kabul etmeye zorlaması ve reddederlerse Ukrayna ile Avrupa’yı cezalandırmakla tehdit etmesi. Eğer görüşmeler böyle sonuçlanırsa, asıl kazanan Putin olacak.