BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Donald Trump’ın göreve dönüşünden bu yana en kritik diplomasi haftası başlıyor. Amerikan başkanı ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasındaki görüşme 30 Ekim’de yapılacak ve Trump’ın ülkesinin en önemli Asya müttefiklerine yaptığı hızlı turun ardından gerçekleşecek. Bu, Trump ile Şi’nin altı yıl aradan sonra ilk kez yüz yüze oturacağı toplantı olacak. Ancak bu süre zarfında Şi değişti. The Economist tarafından yapılan ve 2013’ten bu yana Şi’nin 14.000’den fazla konuşma, yazı ve iletişimini inceleyen yeni bir analiz, Çin liderinin zihnine dair bir pencere açıyor. Bulgulara göre Şi, her zamankinden daha özgüvenli ve kararlı görünüyor — müzakere masasında karşısında oturması zor bir lider.
Şi’nin kişisel megafonu Truth Social değil, Komünist Partinin resmî yayın organı olan People’s Daily. Bu gazete, Şi’nin tüm konuşma ve yazılı ifadelerini titizlikle kaydediyor ve çevrimiçi bir veritabanında yayımlıyor. 2013’ten bu yana burada yer alan içerikler toplamda 20 milyon karakterden fazla — karşılaştırmak gerekirse, Çince İncil bir milyon karakterden daha az.
Analistler bu devasa arşivi inceleyerek ipuçları arıyor; The Economist ise buna hesaplamalı bir analiz yöntemiyle yaklaştı (bkz. grafik grubu). Bir algoritma kullanılarak Şi’nin ifadeleri kelimelere ayrıldı ve her yıl konuşmalarında en çok hangi kelimelerin kullanım payı arttı veya azaldı incelendi. (Ancak bu analiz, Şi’nin iktidardayken yazdığı iddia edilen 130 kitabı kapsamıyor.)

Çin lideri giderek daha özgüvenli bir ton benimsiyor. Şi Cinping’in vurguladığına göre, Çin artık bir “güçlü ülke” — bu ifade 2013’teki konuşmalarının yalnızca %7’sinde geçerken bu yıl %23’e çıkmış durumda. Şi, ülkesinin “yüzyılda bir görülmemiş değişimlerin eşiğinde” olduğunu da sıkça söylüyor (2013’te %0, bu yıl %10). Bu ifadeyi bu yıl Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin dâhil birçok liderle yaptığı görüşmelerde de yineledi. Bu söz, Şi’nin küresel güç dengesinin Çin lehine kaydığına dair inancının güçlendiğini gösteriyor olabilir. Şi ayrıca Çin’in “büyük yeniden doğuş girişimi”nden bahsediyor (1%’den 15%’e yükselmiş). Ülkesinin artan küresel ağırlığı, Tayvan konusunu da biraz daha sık dile getirmesinin (%4’ten %7’ye) nedenlerinden biri olabilir.
Şi’nin Çin’i bir teknoloji üssü haline getirme çabalarını hızlandırdığı açık. 2013’ten bu yana kullanım sıklığı en çok artan ifade “yüksek kalite” oldu — 2013’te konuşmalarının yalnızca %3’ünde geçerken bu yıl %40’ında yer aldı. Bu ifade, Şi’nin büyümenin teknolojik yenilik yoluyla sağlanmasına dair arzusunu yansıtıyor. “Dijital” (%1’den %14’e) ve “teknoloji” (%17’den %27’ye) kelimeleri de benzer biçimde hızla yükseliyor. Şi, ülkesinin yeni teknolojik gelişmelerin ön saflarında olmasını istiyor. Elektrikli araçlar ve dronlardan bahsetse de, asıl odak noktası “yapay zekâ” olmuş durumda: bu ifade bu yıl konuşmalarının %13’ünde geçerken, önceki yıllarda neredeyse hiç yer almıyordu.
Şaşırtıcı olmayan biçimde, Şi’nin tonunun giderek daha buyurgan bir hâl aldığı da görülüyor. Kullanımı en çok azalan kelime “umut” — 2013’te %47 olan oran bu yıl %24’e düştü. Buna karşılık “yönetmek” fiilini artık daha çok kullanıyor (%11’den %29’a). Şi ayrıca geçmişe kıyasla daha az “önemsiyor” (%19’dan %9’a). 2013’te bir esnafa “Halkın huzur içinde karnını doyurabilmesi, benim en çok önemsediğim şeydir” demişti. Ancak bu yıl halkla böyle bir yakınlık gösterisine rastlanmadı. Artık “çabalamak” (%53’ten %38’e) veya “inanmak” (%21’den %8’e) yerine “savunmak” (%2’den %17’ye) ve “korumak” (%35’ten %49’a) kelimelerini tercih ediyor. Bugün Çin’de geçmişe göre daha az “sorun” (%52’den %36’ya) ama daha fazla “düzen” (%4’ten %17’ye) gördüğünü söylüyor.
Yine de bu söylemde kibir emareleri de var. Şi artık “anlamaya çalışmaktan” (%24’ten %5’e) çok “işaret etmeye” (%46’dan %69’a) yönelmiş durumda. “Tartışma” (%16’dan %6’ya) ve “fikir” (%25’ten %10’a) kelimeleri belirgin biçimde azaldı. 2013’te Boao Forumu’nda iş insanlarına “Fikirlerinizi duymak ve sizinle iletişim kurmak isterim” demişti; bu yıl ise çoğunlukla yalnızca devlet başkanlarıyla görüş alışverişinde bulundu. 2013’te zaten düşük olan “öz eleştiri” (%1) kavramı ise bu yıl ilk kez tamamen ortadan kayboldu.
Şi Cinping bugün, gücünün zirvesindeki bir lider gibi konuşuyor.
Ancak özgüven ile kibir arasındaki çizgi, her zamanki gibi oldukça ince.





