- Netanyahu BM kürsüsünde “Gazze’de işi bitireceğiz, Filistin devletine izin yok” dedi, onlarca diplomat salonu terk etti.
- Trump, Netanyahu görüşmesi öncesi sosyal medyadan “Orta Doğu’da gerçek bir başarı şansı var, bunu başaracağız” mesajı verdi.
- İki liderin söylemleri, sert güvenlik söylemi ile diplomatik umut arasında keskin bir kontrast yaratıyor.
Orta Doğu diplomasisi, birkaç gün içinde yaşanan iki çarpıcı çıkışla yeniden dünya gündeminin merkezine oturdu. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Gazze’deki savaşı “bitirme” sözü verirken, Filistin devletinin tanınmasını “delilik” olarak niteledi. Bu açıklamalar üzerine çok sayıda diplomat salonu terk etti.
Henüz bu sert sözlerin yankısı sürerken, ABD Başkanı Donald Trump sosyal medya hesabından farklı bir tonla mesaj verdi. Trump, yarın yapılacak Netanyahu görüşmesi öncesinde, “Orta Doğu’da başarı için gerçek bir şansımız var. İlk kez herkes aynı tarafta. Bunu başaracağız” dedi.
Netanyahu’nun Sert Çizgisi
Netanyahu’nun BM kürsüsündeki konuşması İsrail’in son dönemdeki politikasını açıkça yansıttı. Başbakan, “İşi bitireceğiz” sözleriyle Gazze’de askeri operasyonların devam edeceğini ilan etti. Ayrıca İngiltere ve Fransa gibi ülkelerin Filistin devletini tanıma kararlarını da sert ifadelerle eleştirdi. Bu çıkış, salonda bulunan onlarca ülke temsilcisinin protesto amacıyla salonu terk etmesine yol açtı.
Netanyahu’nun konuşması, İsrail’in diplomatik yalnızlığını gözler önüne serdiği gibi, Filistin meselesinin küresel arenada yeniden sert hatlarla bölünmeye başladığını gösterdi.

Trump’ın Diplomatik Mesajı
Buna karşın Trump, Netanyahu ile yapılacak görüşme öncesinde sosyal medya platformu Truth Social’dan şu ifadeleri kullandı:
“We have a real chance for GREATNESS IN THE MIDDLE EAST. ALL ARE ON BOARD FOR SOMETHING SPECIAL, FIRST TIME EVER. WE WILL GET IT DONE!!! President DJT”
Türkçesi:
“Orta Doğu’da BÜYÜKLÜK için gerçek bir şansımız var. Herkes özel bir şey için aynı tarafta, bu ilk kez oluyor. Bunu başaracağız!!! Başkan DJT”
Trump’ın bu mesajı, Netanyahu’nun sert güvenlikçi diline kıyasla umut vadeden bir diplomasi tonunu ortaya koyuyor. ABD Başkanı, İsrail-Filistin meselesinde barışçı bir çerçeve mi sunacak yoksa Netanyahu’nun çizgisine yakın mı duracak, yarınki görüşmede netleşecek.
Diplomatik Dengeler ve Riskler
ABD ve İsrail’in liderlerinin farklı tonlarda mesajlar vermesi, Orta Doğu’nun geleceğine dair belirsizliği artırıyor. Netanyahu’nun “Filistin devletine izin yok” çıkışı, Avrupa’da tepkiyle karşılanırken, Trump’ın “herkes aynı tarafta” söylemi özellikle Körfez ülkeleriyle İsrail arasındaki normalleşme süreçlerine işaret ediyor olabilir.
Ancak buradaki kritik nokta, Trump’ın “ilk kez herkes aynı tarafta” ifadesi. Bu, Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleriyle olası diplomatik açılımlara gönderme olarak yorumlanabilir. Buna karşın, Gazze’de süren çatışmalar ve Netanyahu’nun kararlı söylemi, böyle bir diplomatik açılımı zorlaştırıyor.
Piyasalar ve Yatırımcı Algısı
Orta Doğu’da güvenlik dengeleri enerji fiyatlarından küresel risk iştahına kadar geniş bir alanda etkili oluyor. Netanyahu’nun “savaşı bitirme” mesajı, özellikle petrol ve doğalgaz kontratlarında jeopolitik risk primini artırabilir. Trump’ın “diplomatik çözüm” vurgusu ise piyasalarda kısa süreli bir rahatlama yaratabilir. Ancak iki liderin görüşmesinden çıkacak somut adımlar belirleyici olacak.
Yatırımcılar için kritik soru, ABD’nin İsrail’in sert çizgisine mi destek vereceği, yoksa bölgesel barış için baskı unsuru mu olacağı. İlk senaryo enerji fiyatlarını yukarı, ikinci senaryo ise aşağı yönlü baskılayabilir.
Sonuç
Netanyahu’nun BM’deki “bitirme” çıkışı ile Trump’ın “başarı” mesajı, Orta Doğu’da sert güvenlik çizgisi ile diplomatik fırsat arasında sıkışmış bir tabloyu işaret ediyor. Yarınki Trump–Netanyahu görüşmesi, bu iki farklı söylemin nasıl birleşeceğini ve küresel piyasalar açısından hangi senaryonun öne çıkacağını belirleyecek.