Çoğu Amerikalı, Russiagate’in iniş çıkışlarını unutmuş durumda. Donald Trump ise değil. 2016 başkanlık kampanyasının Ruslarla temaslarını konu alan bu yıllar süren hükümet soruşturması, başkan için bir dönüm noktasıydı. Onun gözünde bu, ilk dönemini raydan çıkarmak için kurulmuş bir derin devlet komplosuydu. O günden beri intikamdan söz ediyor. Şimdi bunu almaya çalışıyor.
25 Eylül’de bir büyük jüri, Trump’ın FBI direktörüyken Rusya soruşturmasını başlatmasına asla affetmediği James Comey’i suçladı. Savcılar, Comey’in 2020’de Senato’da verdiği ifadede yanlış beyanda bulunduğunu ve Kongre’yi engellediğini iddia ediyor. Bu iddianame, Trump’ın Adalet Bakanlığı’nı (DoJ) siyasi öç için silah haline getirme niyetinin en açık göstergesi oldu.
Trump yıllar boyunca Comey’i yalancı ve dolandırıcı diye niteledi. Son günlerde suçlama getirmeyi reddeden bir ABD savcısının görevden alınmasını istedi (yetkili istifa etti) ve DoJ’ye harekete geçmesi için adeta talimat verdi. Bakanlık harekete geçtiğinde, Trump sosyal medyada bunu kutlayarak Comey’i “ülkedeki en kötü insanlardan biri” diye tanımladı. Bu hukuk dışı, normları yıkan bir hamle olabilir ama şaşırtıcı değil. Trump, rövanş peşinde olacağını her zaman açıkça dile getirmişti. Geçen yılki seçim zaferinden sonra mesele sadece “ne zaman, nasıl ve kime karşı” olacağıydı.
Russiagate hikâyesi alabildiğine karmaşık. 2016 seçim yarışı sırasında FBI, Kremlin’in Trump kampanyasına Hillary Clinton hakkında kirli bilgi toplayarak yardım teklif ettiğini öğrendi. Bunun üzerine Comey, Crossfire Hurricane adlı bir soruşturma başlattı. Trump başkanlığı kazandıktan sonra Comey’e bu soruşturmayı gevşetmesi için baskı yaptı, ardından da onu görevden aldı.
Sonuçta Crossfire Hurricane, Ruslar ile Trump’ın yardımcıları arasında pek çok uygunsuz temas ortaya çıkardı. Seçimlere yönelik geniş çaplı Rus müdahalesi de açığa çıktı: özellikle bilgisayar korsanlığı ve çevrim içi propaganda yoluyla. Ancak kampanya ile Kremlin arasında koordinasyon tespit edilemedi. Öte yandan FBI soruşturmayı yürütürken hatalar yaptı. En önemlisi, bir FBI avukatı Trump kampanya danışmanını gözetleme izni almak için kullanılan bir e-postayı değiştirdi. MAGA cephesinde bu hatalar tüm süreci itibarsızlaştırdı ve hâlen devam eden kongre oturumlarına, karşı soruşturmalara ve yeniden yazılan tarih yorumlarına gerekçe oldu.
Savcılar, Comey’in Kongre’ye basına sızıntı izni vermediğini söylerken yalan söylediğini ileri sürüyor. İddianamenin ardından Comey, “Masumum, o halde duruşma yapalım,” dedi. Mahkûmiyet için savcıların, Comey’in milletvekillerini kasten yanılttığını şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlaması gerekiyor.
Bazı savcılar ise ciddi şüphe taşıyor. Davaya bakan Virginia doğu bölgesi ABD savcısı Erik Siebert’in üstlerine, dosyanın zayıf olduğunu söylediği bildirildi. Ayrıca New York Başsavcısı Letitia James’e yönelik ayrı bir ipotek dolandırıcılığı soruşturmasını da sorguluyordu.
Bu Trump’ı öfkelendirdi. Sosyal medyada “Hepsi suçlu, hem de fena halde” ve “Artık daha fazla gecikemeyiz” diye yazdı. Ardından savunma avukatlarından Lindsey Halligan’ı davaya atadı. Halligan’ın savcılık deneyimi yok; daha önce sigorta avukatıydı.
Dava zayıf olsa da muhtemelen bunun gibi başka davalar da gelecek. Comey ve James’in yanı sıra, DoJ Trump’ın hedefi olan birkaç kişiyi daha soruşturuyor. Bunlar arasında Rusya soruşturmasının başında olan CIA direktörü John Brennan, Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton ve Demokrat bağışçısı George Soros’un vakfı var.
Trump, bu hukuk savaşını Demokratların kendisini kovuşturmasına “misilleme” olarak gerekçelendiriyor. Ancak ortada saklanacak bir şey yok: Amaç intikam. Comey’in suçlanmasını istediğinde söylediği sözler bunu özetliyor: “Beni iki kez azlettiler, beş kez de suçladılar, ADALETİN SAĞLANMASI GEREK, HEMEN!!!”