- Trump, BM’yi savaşları durduramayan ve “boş laflar eden” bir yapı olarak tanımladı.
- Gazze, Ukrayna ve enerji krizinde sert mesajlar verdi; iklim politikalarını “kandırmaca” ilan etti.
- Filistin’in tanınmamasını Hamas’a onay saydı, göç ve açık sınır politikalarına sert çıktı.
ABD Başkanı Donald Trump, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda yaptığı yaklaşık bir saatlik konuşmada alışılmışın dışında sert bir üslup kullandı. Konuşmasında BM’nin işlevsizliğini, savaşların durdurulamamasını, göçmen krizlerini, enerji politikalarını ve iklim değişikliğini hedef aldı. Trump, örgütü “savaşlara engel olamayan ve boş laflar eden” bir yapı olarak nitelendirdi.
BM’ye ağır eleştiriler
Trump, kürsüye çıkar çıkmaz BM’nin dünyayı güvenli bir yer haline getirmekte başarısız olduğunu söyledi. Kurumun bugüne kadar savaşlara son veremediğini, barışı tesis edemediğini ve krizlere çözüm üretemediğini vurguladı. Ona göre BM, yalnızca sembolik bir işlevi olan bir yapıya dönüşmüştü.
Gazze’deki insani krizlere de değinen Trump, sivillerin korunması ve rehinelerin serbest bırakılmasının zorunlu olduğunu belirtti. Ancak bu talepleri de BM’nin etkisizliğiyle ilişkilendirdi ve örgütün “boş laflardan” öteye geçemediğini yineledi.
Rusya ve enerji politikaları
Konuşmasının bir bölümünde Rusya-Ukrayna savaşına odaklanan Trump, çatışmanın sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. Savaş bitmezse Rusya’ya güçlü gümrük vergileri uygulanacağını açıkladı. Avrupa ülkelerinin Moskova’dan enerji alımını sürdürmesini sert bir dille eleştirdi.
Çin ve Hindistan’ı doğrudan hedef alan Trump, bu ülkelerin Rus petrolünü satın alarak savaşı finanse ettiklerini söyledi. Bu açıklama, onun küresel enerji ticaretinde “bağımsızlık” ve “egemenlik” vurgusunu öne çıkardığını gösterdi.
İklim değişikliği ve Filistin meselesi
Trump, iklim politikalarını “dünyanın en büyük kandırmacası” diye nitelendirdi. Yenilenebilir enerji yatırımlarını ve Paris Anlaşması gibi küresel girişimleri eleştirdi. Ona göre iklim gündemi, Batı ekonomilerini zayıflatıyor ve rakip ülkelere avantaj sağlıyordu.
Filistin konusuna da değinen Trump, Filistin’in tanınmamasının Hamas’ın meşrulaştırılması anlamına geldiğini ileri sürdü. İsrail’in güvenliği için uluslararası desteğin sürmesi gerektiğini söyledi. Göç konusunda ise “Ülkeleriniz yıkılıyor” ifadesini kullandı ve sınırların kapatılması çağrısı yaptı.
Mizahi çıkış ve yankılar
Konuşmasının sert tonunu zaman zaman mizah ile yumuşatmaya çalışan Trump, BM kürsüsündeki teleprompter ve asansörlerin bozuk olduğunu söyleyerek salonda kahkahalar yarattı. Ancak bu espriler, konuşmanın genelinde sert eleştirilerin gölgesinde kaldı.
Trump’ın konuşması dünya medyasında geniş yankı buldu. Amerikan basını bunu “diplomasiden çok iç politika mesajı” olarak yorumladı. Avrupa basını, özellikle iklim ve enerji bağımlılığına yönelik eleştirilerini öne çıkardı. Orta Doğu basınında ise Gazze ve Filistin üzerinden yaptığı çıkışlar manşetlere taşındı.
Sonuç ve değerlendirme
Trump, BM kürsüsünden küresel kurumların zayıflıklarını sürekli dile getirmişti. Ona göre savaşların, göçün, enerji politikalarının ve iklim gündeminin Batı için ciddi riskler oluşturduğunu söylemişti. Filistin meselesinde net tavır almış, Hamas’a karşı sert ifadeler kullanmış ve rehinelerin serbest bırakılmasını istemişti.
İklim değişikliği politikalarını sert şekilde eleştirmişti. Açık sınır karşıtı söylemleriyle ABD’nin kıtadaşlarından farklı bir çizgi izleyeceğinin işaretlerini vermişti. Sonuçta Trump, BM’yi işlevsiz ve etkisiz bir kurum olarak nitelendirmişti. Küresel krizlere çözüm getiremeyen bir yapı halinde gördüğünü söylemişti.
Bu çıkışlarıyla BM’nin geleceği ve ABD’nin çok taraflı kurumlardaki rolü yeniden tartışmaya açılmıştı. Trump’ın sert üslubu, ABD’nin önümüzdeki dönemde daha tek taraflı ve ulusal çıkar odaklı bir dış politika izleyeceğine dair güçlü bir işaret olarak değerlendirilmişti.