
Japonya ile ABD arasında imzalanan tarihi ticaret anlaşması, küresel otomotiv piyasasında yankı uyandırırken, Tokyo’daki siyasi dengeleri altüst etti. Gümrük vergilerinin düşmesiyle birlikte Toyota hisseleri sabah saatlerinde %8,69 oranında değer kazanarak 2.713 yen seviyesine ulaştı. Ancak bu ekonomik zaferin siyasi faturası, Japonya Başbakanı Shigeru Ishiba’ya kesilmiş gibi görünüyor.

Ancak bu “ekonomik kazanım” Ishiba yönetimini kurtarmaya yetmedi.
Seçimlerde ağır kayıplar yaşayan Başbakan Ishiba, koalisyon çoğunluğunu koruyamadı. ABD ile yapılan bu dev anlaşmanın halk nezdinde “Japonya’nın bağımsızlığını pazarlık konusu haline getirdiği” algısı, iç siyasi cephede sert tepkilere neden oldu.
Bu anlaşmayla:
Kısaca: Japonya dışarıda kazandı, içeride karıştı. ABD ise kısa vadede kazançlı görünse de, kendi üreticisini baltalamış olabilir.
Toyota hisselerindeki sert sıçrama, Japonya’nın küresel otomotiv rekabetindeki pozisyonunu güçlendirdi.
Ancak ABD ile kurulan bu ticari denge, Japonya iç siyasetinde meşruiyet krizine dönüştü.
Ishiba hükümetinin zayıflaması, ABD–Japonya yakınlaşmasını sürdürülebilir olmaktan çıkarabilir.
Ford ve GM gibi firmaların artan hammadde maliyeti, orta vadede üretimi ABD dışına itebilir.
Bu kriz, Asya–Pasifik bölgesinde ticari bloklar arası yeni kırılmaların habercisi olabilir.
Ekonomik bir başarı öyküsü gibi başlayan bu süreç, siyasi bir hesaplaşmaya dönüştü. Toyota’nın borsadaki yükselişi, Japonya’nın küresel rekabetteki gücünü yansıtırken; Başbakan Ishiba’nın koltuğu, bu ekonomik zaferin kurbanı olabilir.
Kazanırken kaybeden bir ülke fotoğrafı — Japonya
