• ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Barrack, “Türkiye ile İsrail arasında yakın gelecekte bir ticaret anlaşması göreceğiz” diyerek bölgesel diplomasiye dair dikkat çekici bir mesaj verdi.
• Barrack’a göre Trump yönetiminin “satranç tahtasını değiştirmesi”, Gazze süreciyle birlikte yeni bir enerji ve ticaret koridorunun önünü açıyor.
• “Türkiye ile İsrail birbirleriyle savaşmayacak” diyen Barrack, Hazar’dan Akdeniz’e uzanan bir istikrar hattı öngörüyor.
ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Thomas Barrack, Ankara’daki kapalı oturum niteliğindeki bir buluşmada yaptığı konuşmada, Washington’un Orta Doğu stratejisinin merkezine yeniden “ekonomik uyum ve ticari entegrasyon” temasını yerleştirdiğini söyledi. Barrack’ın sözleri, Trump yönetiminin ikinci dönem hazırlıkları bağlamında “enerji ve ticaret diplomasisi” üzerinden şekillenen yeni jeopolitik haritanın ipuçlarını verdi.
Barrack şu ifadeleri kullandı:
“Bu arada, Türkiye ve İsrail konusunda bahse girerim ki… Eğer birlikteliğimizi korursak, bu ivmeyi sürdürürsek, Jared Kushner, Steve Witkoff ve harika ekipler Gazze’deki süreci ilerletmeye devam ederse…
Çok uzun olmayan bir süre içinde Türkiye ile İsrail arasında bir ticaret anlaşması göreceksiniz.
Başkan Trump bütün satranç tahtasını değiştirdi. Her yerde bu değişim yaşanıyor.
Türkiye ile İsrail birbirleriyle savaşmayacak.
Bana göre bu olmayacak ve Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar bir uyum ortaya çıkacak.”
Diplomatik Yansımalar
Barrack’ın sözleri, Washington’un bölgede “çatışma değil ticaret” paradigmasını öne çıkaran yeni yaklaşımının işareti olarak değerlendiriliyor. Özellikle Türkiye ile İsrail arasında enerji, lojistik ve savunma sanayii alanlarındaki olası işbirlikleri, hem Doğu Akdeniz hem de Kafkasya merkezli denklemleri değiştirme potansiyeli taşıyor.
Diplomatik çevrelere göre, Barrack’ın “Gazze süreci” vurgusu, yalnızca insani veya güvenlik boyutuna değil, bölgenin ekonomik yeniden yapılanmasına da işaret ediyor. Jared Kushner’in 2019’da ortaya attığı “Peace to Prosperity” (Barıştan Refaha) vizyonunun yeniden gündeme taşındığı değerlendiriliyor.
Hazar–Akdeniz Hattı: Yeni Stratejik Eksen
Barrack’ın “Hazar Denizi’nden Akdeniz’e kadar bir uyum” sözleri, Orta Asya’dan Türkiye’ye uzanan enerji koridorlarını da içine alan geniş bir bölgesel entegrasyon planına gönderme olarak okunuyor. Bu eksende Türkiye, enerji geçişi ve ticaret akışının merkezi konumuna gelirken; İsrail, liman ve teknoloji altyapısıyla denklemin batı ucunu temsil ediyor.
ABD’nin bu senaryoda hedefi, Çin’in Kuşak-Yol girişimine alternatif olarak “ticaret yoluyla istikrar” sağlayan bir Batı kontrollü bölgesel ağ kurmak.
Sonuç
Barrack’ın açıklaması, Washington’un diplomatik vizyonunda askeri ittifaklardan ekonomik ağlara geçişin hızlandığını gösteriyor. Eğer bu öngörü doğrulanırsa, Türkiye–İsrail hattında hem ticari hem stratejik yeni bir sayfa açılacak — ve bu sayfa, Trump döneminin Orta Doğu’ya bıraktığı en kalıcı satır olabilir.






