
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, S-400 krizinde “çözüm hattına yaklaşıldığını” ve 4–6 ay içinde somut ilerleme beklediğini açıkladı.
Açıklama, NATO’nun savunma mimarisi ve F-35 dosyası açısından kritik bir yumuşama sinyali olarak yorumlanıyor.
Washington–Ankara hattında teknik çözüm formüllerinin yeniden masada olduğu ve yaptırım dosyasının yeniden yapılandırılabileceği değerlendiriliyor.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, uzun süredir Washington–Ankara ilişkilerini kilitleyen S-400 krizine ilişkin dikkat çekici bir mesaj verdi. Barrack, iki ülkenin “çözüm yoluna çok yaklaştığını” ve sorunun 4–6 ay içinde çözülebileceğini düşündüğünü söyledi. Bu açıklama, diplomatik trafik açısından son dönemin en yumuşak tonlu açıklamalarından biri olarak öne çıkıyor.
S-400 dosyası, Türkiye’nin Rusya’dan aldığı hava savunma sistemi nedeniyle ABD’nin CAATSA yaptırımlarını devreye soktuğu ve Türkiye’nin F-35 programından çıkarıldığı bir kriz başlığıydı. Barrack’ın değerlendirmesi, her iki başlıkta da yeni bir müzakere döneminin açıldığına işaret ediyor.
Kaynaklara göre, teknik çözüm paketleri yeniden masada. Bu paketler arasında sistemin aktif kullanımının sınırlanması, depolanması, üçüncü ülke gözetimi veya NATO uyumluluğuna yönelik hibrit modeller bulunuyor. Washington’un, NATO mimarisinde risk oluşturmayacak bir formüle sıcak bakması halinde yaptırım dosyasının yeniden yapılandırılması ve F-35 hattının teknik şartlar altında tekrar gündeme gelmesi mümkün.
Jeopolitik açıdan kritik olan, açıklamanın zamanlaması. Hem Orta Doğu’da Amerikan askeri varlığı hem Rusya’nın bölgesel hamleleri yeniden yoğunlaşırken, ABD Türkiye’yi NATO savunma zincirinde daha sıkı konumlandırmak istiyor. Bu nedenle S-400 sorununun çözülmesi, yalnızca ikili ilişkiler değil; İttifak’ın doğu kanadı dengeleri açısından da stratejik sonuçlar doğurabilir.
Sonuç: Washington’dan gelen mesaj, iki ülke arasında yıllardır askıda kalan dosyanın yeniden hareketlendiğini ve diplomatik zeminin yumuşadığını gösteriyor. 2026’ya giderken S-400 başlığı, Türkiye–ABD ilişkilerinde “çözülebilir dosyalar” kategorisine yeniden girmiş durumda.
