Ticaret Savaşında Kaybeden Kim?

Tarih:

On yıllardır, özellikle Çin ve Avrupa ülkeleri, ürettiklerinden daha az tüketerek Amerika’ya mal sattı ve karşılığında giderek büyüyen bir ABD doları stoğu biriktirdi. Bu durum, ABD’nin ürettiğinden daha fazla tüketmesi ve sürekli ticaret açıkları vermesi sayesinde mümkün oldu. ABD, bu açıkları borçlanarak finanse etti ve Çinli ve Avrupalı yatırımcılar bu borçları satın almaktan memnuniyet duydu.

Başkan Donald Trump, bu durumu kabul etmeye yanaşmıyor. Yönetimi, yatırım yönetimi firması Bridgewater Associates‘in “modern merkantilizm” olarak adlandırdığı bir ekonomik yaklaşıma hız verdi. Bu yaklaşım, ticaret açıklarının ulusal servet ve güce tehdit oluşturduğunu savunuyor.

Trump ve birçok destekçisi, sürekli ticaret açıklarının Amerika’yı diğer ekonomilere tehlikeli bir şekilde bağımlı hale getirdiğine, ulusal güvenliği riske attığına ve istikrarlı orta sınıf işlerini baltaladığına inanıyor. Bu nedenle, Trump yönetimi tarifeler uyguluyor ve şu anda manşetlere çıkan diğer politikaları hayata geçiriyor.

ABD Üstün Konumda

Modern merkantilist politikalar tüm Amerikan rakiplerini hedef alsa da, Avrupa’nın ekonomik motoru için özel bir tehdit oluşturuyor. ABD büyük ticaret açıkları vermeye devam etmeye istekli olmazsa, dünyanın geri kalanı için mevcut olan fazla üretim alanı daralacak.

Ancak bu durum, Avrupa’yı gerekli reformları yapmaya ve ekonomisini yeniden canlandırmaya itebilir. Trump’ın Ukrayna ile ilgili son eylemleri ve açıklamalarından sonra Avrupa, artık güvenlik konusunda ABD’ye güvenemeyeceğini anladı. Bölgenin ekonomik istikrar için de ABD’ye güvenemeyeceğini kabul etmesi gerekiyor.

ABD, ticaret savaşında avantajlı bir konumda bulunuyor çünkü büyük ticaret açıkları veriyor. ABD’nin ithalatı ihracatından fazla olduğu için daha fazla tarife uygulama imkânı var. Ayrıca, Amerikan şirketleri iç yatırımlarını artırır ve tedarik zincirlerini ülke içine geri getirirse, ABD daha fazla kazanç sağlayabilir.

Bu durum, Büyük Buhran dönemindeki ticaret savaşının tam tersidir. 1930’da yürürlüğe giren Smoot-Hawley Tarifesi sırasında ABD ticaret fazlası veren bir ülkeydi, dolayısıyla tarifeler ve korumacı önlemlerden daha fazla zarar gördü.

Avrupa İçin Tehlike Büyüyor

Tarifeler arttıkça, ABD ile ticaret fazlası veren her ülke ürünlerini ABD’ye satmakta daha fazla zorlanacak. Ancak Avrupa en büyük darbeyi alacak, çünkü en önemli sektörleri, Çin’in en büyük avantaj elde ettiği alanlarla örtüşüyor.

Çin, modern merkantilist politikaları onlarca yıldır benimsedi ve stratejik olarak önemli gördüğü sektörleri devlet destekleriyle sübvanse etti. Bu süreçte ciddi maliyetlere katlanarak piyasa taleplerinin çok üzerinde üretim yaptı.

Bugün, devlet destekli teknolojik ilerleme sayesinde Çin; otomobil, ileri endüstriyel makineler, elektrikli ekipmanlar ve yapay zeka gibi birçok sektörde güçlü bir rakip haline geldi. Sonuç olarak, Çinli şirketler küresel ticarette en büyük payı almaya hazır durumda.

Öte yandan Avrupa, hem ABD’nin ürettiklerini tüketmeye istekli olmaması hem de Çin’in Avrupa’da ve diğer pazarlarda rekabeti artırması nedeniyle giderek daha fazla sıkışıyor.

Avrupa Otomotiv Sektörü Baskı Altında

Avrupa’nın otomobil endüstrisi bu baskıyı şimdiden hissediyor. Yabancı elektrikli araç üreticileri pazarı altüst etti. Tesla ve Çinli BYD gibi şirketler, devlet desteğiyle büyüdü ve nihayetinde kârlı hale geldi. Avrupa hükümetleri ise aynı yolu izlemekte tereddüt etti.

Avrupa devletleri, kendi otomobil üreticilerini Çin rekabetine karşı koruma ile Çin pazarına erişimlerini kaybetme korkusu arasında sıkışmış durumda. Eğer Çin, Avrupa’nın korumacı önlemlerine karşılık olarak kendi pazarını kapatırsa, Avrupa otomotiv sektörü daha da büyük kayıplar yaşayabilir.

Bu sektör için tehdit o kadar büyük ki, yatırımcıların Avrupa otomobil şirketlerine olan güveni sarsılmış durumda. Hisselerdeki sert düşüşler, sektörün geleceğine dair ciddi endişeleri yansıtıyor. Eğer bu trend devam ederse, otomotiv sektöründeki çöküş tüm Avrupa ekonomisini etkileyebilir ve Avrupa liderleri üzerinde korumacı politikaları benimsemeleri için baskıyı artırabilir.

Avrupa’nın İnovasyon Sorunu

Ancak Avrupa, sadece bu eski endüstrileri korumaya odaklanırsa büyük bir hata yapacaktır. Kıtayı bu kadar kırılgan hale getiren temel sorunlar çözülmezse, uzun vadede ekonomik sıkıntılar daha da büyüyecektir.

Çin, devlet destekli teknolojik yeniliklerle küresel bir güç haline geldi. ABD ise Avrupa’ya kıyasla teknolojik inovasyon ve üretkenlik artışında açık ara önde. Örneğin, Kaliforniya, dünyadaki milyar dolarlık girişimlerin (unicorn) dörtte birini üretirken, Almanya’nın payı yalnızca yüzde 2 seviyesinde kaldı.

Avrupa’nın geride kalmasının başlıca nedenleri arasında karmaşık ve tekrarlayıcı düzenlemeler, özellikle teknoloji sektöründe sıkı regülasyonlar ve katı iş gücü piyasaları bulunuyor. İşe alım ve işten çıkarma süreçlerinin esnek olmaması, Avrupa şirketlerinin büyümesini ve rekabet gücünü azaltıyor.

Avrupa İçin Reform Zorunluluğu

Bu sorunlar uzun süredir biliniyor. 2024’te Avrupa Birliği, eski İtalya Başbakanı Mario Draghi liderliğinde bir rekabet raporu yayımladı. Bu rapor, Avrupa ekonomisinin zayıf yönlerine sert eleştiriler getirerek, dönüşüm için radikal adımlar önerdi.

Öneriler arasında teknoloji ve savunma sektörlerine yaklaşık 900 milyar dolarlık kamu yatırımı yapılması bulunuyor. Eğer bu fonlar doğru şekilde kullanılırsa, Avrupa’nın inovasyon ve üretkenlik alanındaki en büyük engelleri aşmasını sağlayabilir.

Ancak, Avrupa liderleri Draghi raporunun önerilerini hayata geçirme konusunda yavaş davranıyor. Oysa kıtanın güvenlik krizi, değişim için bir fırsat yaratıyor. Almanya, yıllardır sürdürdüğü sıkı mali politikaları bir kenara bırakıp savunma harcamalarına ciddi yatırımlar yaparak önemli bir adım attı.

Şimdi asıl soru şu: Avrupa, ekonomisini köklü bir şekilde dönüştürebilecek mi? Yoksa bu fırsatı kaçırarak rekabet gücünü daha da mı kaybedecek?

- Golden Swan Abone Ayrıcalıkları - Golden Swan Abone
- Reklam Alanı -

Haberi paylaş:

spot_img

Son gelişmeler

Neden Golden Swan Abone Olmalıyım?

Gündemi sadece takip etmek değil, doğru yorumlamak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Tüm ayrıcalıkları görmek için okumaya devam edin.

Benzer haberleri oku
Bağlantılı

ATM’lerde Banknot Krizi Derinleşiyor: 50 TL’nin Ardından 100 TL’ye de Kısıtlama Geliyor

Türkiye'de son dönemde yaşanan yüksek enflasyon, bankacılık sektöründe önemli...

Merz’den Trump’a Anlamlı Hediye ve Diplomatik İlişkilerde Yeni Sayfa

Almanya Başbakanı Friedrich Merz'in 5 Haziran 2025'te Beyaz Saray'da...

Küresel Piyasalarda Zorlu Yükseliş

Geçtiğimiz hafta küresel piyasalarda yatırımcılar, ticaret gerilimi, para...

Trump, Fed başkanıyla ilgili kararın “Çok yakında” açıklanacağını söyledi… Warsh Favori Aday…

ABD Başkanı Donald Trump, Cuma günü yaptığı açıklamada, Fed’in...