BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Donald Trump, sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda, “BÜYÜK, KÖTÜ Sigorta Şirketleri”ne giden “yüz milyarlarca dolarlık” Obamacare sübvansiyonlarını bireylere yönlendirmeyi önerdi. Daha önce Amerika Yüksek Mahkemesi, alt mahkemenin hükümete gıda yardım programını finanse etme talimatını geçici olarak askıya alarak Trump yönetiminin yardımı tam olarak ödememesi yönünde karar vermesine izin verdi. Amerikan tarihinin en uzun hükümet kapanması sürerken Senato’nun cumartesi günü yeniden toplanması bekleniyor.
Rusya, Ukrayna genelinde gece boyunca büyük bir bombardıman gerçekleştirdi. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’e göre Rusya 450’den fazla drone ve 45 füze fırlattı. Saldırıda en az üç kişi hayatını kaybederken, Kyiv, Poltava ve Harkiv bölgelerindeki enerji altyapısı hasar gördü. Ukrayna devlet enerji şirketi, üretim kapasitesinin “sıfıra” düştüğünü açıkladı.
Amerikan teknoloji hisseleri, olası bir yapay zekâ balonu ve zayıf ekonomik veriler konusundaki endişeler nedeniyle nisan ayından bu yana en kötü haftasını yaşadı. Teknoloji ağırlıklı NASDAQ endeksi geçen haftadan bu yana %3 düştü. Nvidia ve Meta dahil sekiz büyük yapay zekâ bağlantılı firmanın toplam piyasa değeri ise 800 milyar dolar eridi. Michigan Üniversitesi’nin verilerine göre Amerikan tüketici güveni Haziran 2022’den bu yana en düşük seviyesine geriledi.
Donald Trump, Güney Afrika’daki G20 zirvesine hiçbir Amerikan yetkilisinin katılmayacağını, çünkü Afrikanerlerin orada “öldürülüp katledildiğini” söyledi. Trump yönetimi uzun süredir Güney Afrika’daki beyaz azınlığın hükümet tarafından zulme uğradığını öne sürüyor. Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa ise bu iddiaları “tamamen asılsız” olarak nitelendirdi. Trump ayrıca Güney Afrika’nın G20’den çıkarılmasını istiyor.
Türkiye, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve diğer bazı üst düzey yetkililer hakkında Gazze’de “soykırım ve insanlığa karşı suç” iddiasıyla tutuklama emri çıkardı. Açıklamada, İsrail’in Türkiye tarafından inşa edilen bir hastaneyi yıkması da suçlamalar arasında yer aldı. İsrail, bu emirleri “bir halkla ilişkiler numarası” olarak değerlendirdi.
Tanzanya’da polis, muhalefetteki CHADEMA partisinin üst düzey isimlerinden Amani Golugwa’yı gözaltına aldı ve dokuz kişi hakkında daha geçen haftaki tartışmalı seçim sonrası huzursuzluk çıkardıkları iddiasıyla yakalama emri çıkardı. Muhalefet adaylarının seçimden men edilmesi üzerine başlayan protestoların ardından Devlet Başkanı Samia Suluhu Hassan yeniden seçilmişti. CHADEMA, baskınlarda 1.000’den fazla kişinin öldüğünü iddia ederken, hükümet bu rakamı reddetti.
Fransa, Çinli perakendeci Shein’in bu hafta başında ülkede askıya alınmaktan son anda kurtulmasının ardından “yakın gözetim altında kalacağını” açıkladı. Düzenleyiciler, şirketin çevrim içi mağazasından silah ve çocuk benzeri seks oyuncaklarını kaldırması için 48 saat süre tanımıştı. Paris’teki yeni mağaza önünde protestoların ardından Maliye Bakanı Roland Lescure, Fransız yasalarının uygulanmasında “merhametsiz” olacaklarını vurguladı.

Çin’in deflasyon sorunu
Çin, yüksek gelirli ülkeler arasına katılmanın eşiğinde. Teknolojik gücü dünyayı etkilemiş durumda ve ticaret savaşında Amerika’ya karşı direncini koruyabiliyor. Bazı yorumcular artık Çin’i Amerika’nın “denk rakibi” olarak tanımlıyor.
Ancak bu başarıya eşlik eden büyüyen bir endişe var: deflasyon. Pazar günü açıklanacak verilerin, Çin’de fabrika çıkış fiyatlarının ekim ayında yıllık bazda üst üste 37’nci ayda da düştüğünü göstermesi bekleniyor. Tüketici fiyat enflasyonu da G20 ülkeleri arasında en düşük seviyede bulunuyor.
Bu durumun bir sonucu olarak, Çin’in nominal GSYH büyümesi (enflasyondan arındırılmamış değer) olağandışı derecede zayıf seyrediyor. 2025’te, Amerika’nın nominal büyümesinden art arda dördüncü yıl daha yavaş olması muhtemel. Piyasa döviz kurlarıyla karşılaştırıldığında ise Çin ekonomisinin Amerika’ya kıyasla biraz daha geride kalması bekleniyor. Çin ve Amerika artık sert ekonomik rakipler olabilir, ama deflasyon konusunda Çin’in bir eşi yok.

Avrupa ve Latin Amerika birbirine yaklaşıyor
Pazar günü Kolombiya’nın Santa Marta kentinde düzenlenecek AB–CELAC zirvesi, Avrupa’nın Latin Amerika ve Karayipler’le güçlenen bağlarını öne çıkarmayı amaçlıyor. Ancak zirveye az sayıda Avrupalı lider katılacak: Almanya Şansölyesi Friedrich Merz ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen gelmeyecek; onların yerine AB’nin dış politika sorumlusu Kaja Kallas katılacak. Avrupa, Donald Trump’ı kışkırtmaktan çekiniyor. Trump yönetimi, Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro’ya yaptırım uygulamış, Karayipler’de deniz gücünü artırmış ve Venezuela lideri Nicolás Maduro’nun devrilmesi için askerî müdahale tehdidinde bulunmuştu.
Diplomatlara göre asıl önemli olan zirvenin gerçekleşiyor olması. 2015–2023 yılları arasında böyle bir toplantı hiç yapılmamıştı; bundan sonra bakanlar düzeyinde görüşmelerin her yıl düzenlenmesi planlanıyor. Ayrıca AB hükümetleri ve Avrupa Parlamentosu’nun, Latin Amerika ticaret bloğu Mercosur ile yapılan ticaret anlaşmasını yakında onaylaması bekleniyor.
Avrupa, bölgedeki Amerikan etkisini ya da Çin’in finansal gücünü dengeleyemeyebilir; ancak hem Avrupa hem Latin Amerika, ittifaklarını çeşitlendirme arayışında olduklarından, birbirleriyle kuracakları dostlukta büyük bir potansiyel görüyorlar.

Kaybolan Arktik deniz buzuna daha net bir bakış
Arktik bölgesi, dünyanın geri kalanına kıyasla dört kat daha hızlı ısınıyor. 1979’da başlayan uydu kayıtlarından bu yana Kuzey Kutbu’ndaki deniz buzu %42 oranında küçüldü. Bilim insanları, 2050 yılına gelindiğinde yaz aylarında —buz örtüsünün en ince olduğu dönemde— bölgedeki deniz buzunun tamamen kaybolabileceği uyarısında bulunuyor. Peki bu, Arktik için ne anlama geliyor?
Tarihsel verilerdeki boşlukları doldurmak ve tahminleri geliştirmek amacıyla Science dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma gökyüzüne bakıyor. Amerikalı bilim insanları, uzaydan Dünya’ya düşen helyum-3 izotopunun Arktik deniz tabanında nasıl biriktiğini inceleyerek, geçmişteki deniz buzu örtüsünün değişimini anlamaya çalıştı. Helyum-3 buzu kolayca geçemediği için, deniz tabanında biriken miktarı, geçmişte o bölgede ne kadar deniz buzu bulunduğunun bir göstergesi oluyor.
Araştırmacılar, helyum-3’ün hangi katmanlarda biriktiğini inceleyerek 30.000 yıllık Arktik deniz buzu geçmişini yeniden oluşturmayı başardı. Bu bulgular, gelecekte buzsuz bir kuzeyin nasıl görünebileceğine dair önemli ipuçları sunabilir.






