BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Amerika’nın Orta Doğu özel temsilcisi Steve Witkoff ve Donald Trump’ın damadı Jared Kushner, Gazze barış görüşmelerine katılmak üzere Mısır’a gitti. Pazartesi başlayan İsrail ile Hamas arasındaki dolaylı müzakereler henüz bir ilerleme sağlamadı. Yine de tarafların müzakerecileri iyimserliğini koruyor. Trump Çarşamba günü yaptığı açıklamada görüşmelerin “iyi gittiğini” ve hafta sonu Mısır’a “gidebileceğini” söyledi.
Eski FBI Direktörü James Comey, Kongre’ye yalan söylemek ve bir soruşturmayı engellemekle ilgili suçlamalara karşı suçsuz olduğunu beyan etti. Trump’ın girişimiyle açılan dava, Comey’nin 2020’de Trump’ın 2016 başkanlık kampanyasının Rusya ile olası bağlantılarına ilişkin Senato komitesine verdiği ifadeye dayanıyor. Comey’nin avukatları davanın kin güderek açıldığını öne sürerek yargılama öncesinde reddedilmesini talep ediyor.
Britanya’da muhalefetteki Muhafazakâr Parti’nin lideri Kemi Badenoch, gelecek seçimi kazanması halinde birincil konut alımlarında uygulanan damga vergisini kaldırma sözü verdi. Parti konferansında yapılan açıklama, bir süredir desteğini kaybetmiş olan Badenoch için parti üyeleri arasında olumlu karşılandı. Bir zamanların baskın gücü olan Muhafazakârlar, Britanya’nın parçalı siyasi yapısında yeniden güç bulmakta zorlanıyor.
Britanya Ulusal İstatistik Ofisi (ONS), Nisan–Ağustos döneminde kamu borçlanmasına ilişkin tahminini 83,8 milyar sterlinden 2 milyar sterlin aşağı çekti. Vergi idaresi KDV rakamlarını hatalı bildirdiği için bütçe açığı hesaplaması şişirilmişti. Bu hata, ONS’nin bu yılki diğer düzeltmelerinin ardından geldi ve hükümetin kasım bütçesi öncesi resmi istatistiklere olan güveni daha da aşındırdı.
İsveçli güvenlik şirketi Verisure’un hisseleri, Stockholm borsasında işlem görmeye başladıktan sonra Çarşamba günü %21 değer kazandı. Hisseler 13,25 avrodan fiyatlanarak şirketi 13,7 milyar avro değerle halka arz etti, kapanışta ise 16 avroya yükseldi. Bu halka arz, Avrupa’nın son üç yıldaki en büyük halka arzı oldu.
Kimya dalında Nobel Ödülü, metal-organik iskeletler geliştiren Susumu Kitagawa, Richard Robson ve Omar Yaghi’ye verildi. Bu gözenekli kristaller belirli kimyasalları yakalamak için özelleştirilebiliyor. Daha büyük ölçekte üretilebilirlerse sudan kalıcı kimyasalları temizlemek ya da havadan karbondioksiti çekmek için kullanılabilirler.
Avrupa Parlamentosu, bitki bazlı ürünlerden “burger” ve “bratwurst” gibi etle ilişkili kelimelerin çıkarılması yönünde oy kullandı. Bu adım, çiftçileri desteklemeyi amaçlayan daha geniş bir paketin parçası ve yasanın yürürlüğe girmesi için müzakere edilmesi gerekiyor. AB ayrıca süt ürünlerini “meme bezleri tarafından salgılanan ürünler” olarak tanımladı; bu karar, yulaf sütü gibi alternatif içecekler için darbe niteliğinde.

Uniqlo gümrük vergilerinin yarattığı baskıyla başa çıkıyor
Perşembe günü, Uniqlo’nun sahibi olan Japon şirketi Fast Retailing, 31 Ağustos’ta sona eren mali yıl sonuçlarını açıklayacak. Şirketin patronu Yanai Tadashi’nin, Amerika’nın gümrük vergilerinin satışlara etkisini ele alması bekleniyor. Uniqlo’nun Amerika’da sattığı ürünlerin çoğu Güney ve Güneydoğu Asya’da üretildiği için Donald Trump’ın getirdiği ek vergilere karşı hassas durumda. Şirket, Temmuz ayında kârlarını koruyabilmek için bazı ürünlerde fiyat artışına gideceğini açıklamıştı.
Vergilere rağmen Uniqlo’nun Kuzey Amerika’daki işleri büyümeye devam ediyor. Şirket, 2000’lerin ortasında Amerika’da ilk mağazasını açtığında tüketiciler markayı tanımadığı için zorlanmıştı. Ancak “LifeWear” felsefesi—tek kullanımlık hızlı modaya karşı yüksek kaliteli alternatifler sunma yaklaşımı—zamanla müşterileri cezbetti. Kuzey Amerika artık zincirin satışlarının yaklaşık onda birini oluşturuyor. Ticaret gerilimlerine rağmen şirket 2023’ten bu yana bölgede yılda 30’a kadar mağaza açıyor ve 2027’ye kadar 200 mağazaya ulaşmayı planlıyor. Görünen o ki Uniqlo, yakın zamanda Amerika’dan çekilmeye niyetli değil.

Alman otomotivinde çöküş
Perşembe günü Almanya Şansölyesi Friedrich Merz, Berlin’de otomotiv zirvesine sektörün önde gelen isimlerini davet ediyor. Amaç, yaklaşık 750 bin kişiye istihdam sağlayan Almanya’nın en büyük endüstrisindeki derinleşen krizi ele almak. Otomotiv sektörü bir yıl içinde 50 bin iş kaybı yaşadı, bu toplamın yaklaşık %6’sına denk geliyor. Alman Otomotiv Sanayii Birliği’ne (VDA) göre 2035’e kadar 140 bin ek istihdam kaybı daha bekleniyor.
İş kayıplarının başlıca nedeni, üretimde daha az iş gücü gerektiren elektrikli araçlara geçiş ve Çin’den gelen rekabet. Avrupa Birliği’nin 2050’ye kadar iklim nötrlüğüne ulaşma hedefi, zaten zorlanan sektör için ek bir yük oluşturuyor. Zirve öncesinde Hristiyan Demokrat Merz, AB’nin 2035’ten itibaren içten yanmalı motorlu yeni araçların satışını yasaklama planının “yanlış” olduğunu ve kaldırılması gerektiğini söyledi. Ancak koalisyon ortağı Sosyal Demokratlar yasağın sürmesini istiyor. Merz’in otomotiv patronlarıyla yaptığı buluşmanın ardından, şansölyelikte sert bir tartışma yaşanması bekleniyor.

Britanyalı Yahudiler Downing Street önünde toplanıyor
Perşembe günü Britanyalı Yahudiler, artan antisemitik nefret olaylarını protesto etmek için Downing Street önünde bir araya gelecek. Antisemitizme Karşı Kampanya tarafından düzenlenen miting, geçen hafta Manchester’daki bir sinagoga Yom Kippur günü yapılan saldırının ardından geliyor. Yahudi takvimindeki en kutsal günde gerçekleşen saldırıda iki kişi hayatını kaybetmişti. Bu yılın ilk yarısında bildirilen antisemitik nefret suçları 1.500’ü aşarak 2015’in aynı dönemine kıyasla üç katına çıktı.
Organizatörler, hükümeti Britanyalı Yahudileri korumak için daha fazla adım atmaya çağırıyor. Özellikle “aşırılıkçı” protestoların yasaklanmasını istiyorlar. Hükümet ise polise tekrar eden gösterileri sınırlama yetkisi vermiş durumda. Temmuz ayında mülklere saldıran eylemleriyle bilinen Filistin Eylemi adlı grup da terör örgütü ilan edildi.
Bu tür önlemler anlaşılır görülse de, antisemitizmin—bir nefret suçu—İsrail’e ve onun Gazze’deki savaşına yönelik meşru eleştiriden ayrılması konusunda sınırların bulanıklaşması riskini taşıyor. Hükümet, Yahudi toplumlarını güvende hissettirmekle ifade özgürlüğünü korumak arasındaki hassas dengeyi kurmak zorunda.

Kitaplar için şaşırtıcı bir dönemeç mi?
1901’de verilen ilk Nobel Edebiyat Ödülü büyük şaşkınlık yarattı. Jüri, ödülü Lev Tolstoy’a vermeyip daha az tanınan Fransız şair Sully Prudhomme’a layık görünce edebiyat meraklıları hayrete düştü. Rudyard Kipling, Ernest Hemingway ve Annie Ernaux gibi ünlü yazarlar ödülü aldı. Ancak James Joyce, Marcel Proust ve Virginia Woolf gibi saygın isimler aday bile gösterilmedi.
Nobel komitesi bu yılın aday listesini şimdiden hazırladı, ancak liste 50 yıl boyunca gizli tutulacak. Bahis şirketlerine göre Avustralyalı romancı Gerald Murnane ve Çinli yazar Can Xue ödülü kazanma şansı en yüksek isimler. Diğer favoriler arasında Macaristan’dan Laszlo Krasznahorkai, Meksika’dan Cristina Rivera Garza ve Japonya’dan Haruki Murakami bulunuyor. Geçen yıl ise Güney Koreli yazar Han Kang, “yoğun şiirsel dili” nedeniyle ödülü aldığında birçok bahisçi ve akademisyen şaşkınlık yaşamıştı. Görünen o ki kitap kurtları, bahisçileri yine şaşırtabilir.