BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Amerika’nın dış ticaret açığı, Haziran ayında tüketim malları ithalatındaki keskin düşüşle birlikte yıllık bazda %16 azalarak 60,2 milyar dolara geriledi. Bu, yaklaşık iki yılın en düşük seviyesi oldu. Çin ile olan ticaret açığı ise üçte bir oranında azalarak 9,5 milyar dolara indi ve 2004’ten bu yana en dar seviyeye ulaştı. Amerika’nın ortalama gümrük vergisi oranı %18’e çıkarak 1934’ten bu yana en yüksek düzeye ulaştı. Donald Trump, Çin’le “çok yakın zamanda” yeni bir anlaşmanın yapılacağını söyledi.
Bangladeş’in geçici lideri Muhammed Yunus, ülkede Şubat ayında seçim yapılacağını duyurdu. Bu, geçen yıl öğrenci hareketiyle devrilen otoriter Başbakan Şeyh Hasina’dan sonraki ilk seçim olacak. Yunus’un hükümeti, Hasina’nın partisi olan Avami Ligi’ni yasaklamıştı. Hükümet, artan iç ve dış baskılar sonucunda seçim tarihini belirlemek zorunda kaldı.
Donald Trump, Hazine Bakanı Scott Bessent’ın kendisine, Federal Rezerv başkanlığına aday olmak istemediğini söylediğini belirtti. Faizlerin düşürülmesi konusunda Fed’e baskı yapan Trump, şu anda kendi ekonomik danışmanının da dahil olduğu birkaç farklı ismi değerlendirdiğini açıkladı. Mevcut başkan Jerome Powell’ın görev süresi Mayıs ayında sona erecek.
OpenAI, altı yıl aradan sonra ilk açık yapay zekâ modellerini yayımladı. Şirket, “açık ağırlıklı” bu modellerin ücretsiz olacağını ve “derinlemesine özelleştirilebilir” şekilde sunulacağını açıkladı. Bu hamle, bugüne kadar daha çok kapalı modeller geliştirmeye odaklanan Amerikan firması için önemli bir değişim anlamına geliyor. Açıklama, Çinli firma DeepSeek’in etkileyici bir açık kaynak modeli piyasaya sürmesinin altı ay sonrasına denk geldi.
Amerikalı özel sermaye devi Apollo’nun yönetimi altındaki varlıklar, ikinci çeyrekte yıllık %21 artışla 840 milyar dolarla rekor seviyeye ulaştı. Şirketin ücret gelirleri de yıllık %22 artarak 627 milyon dolara yükseldi ve analist beklentilerini aştı. Firma, Trump’ın gümrük tarifelerinin yarattığı piyasa dalgalanmalarından kazanç sağlamak amacıyla 61 milyar dolarlık yeni sermaye topladı.
Norveç hükümeti, kamuoyunun Gazze’deki savaşta yer alan İsrail şirketleriyle bağlantılı firmalara yönelik tepkisi nedeniyle ülkenin varlık fonuna bu yatırımları gözden geçirme talimatı verdi. Bu hafta Norveçli bir gazete, 1,9 trilyon dolarlık fonun İsrail savaş uçaklarına hizmet veren bir firmadaki yatırımını artırdığını ortaya koydu. Norveç Başbakanı Jonas Gahr Støre, bu haberden dolayı “çok endişeli” olduğunu söyledi.
Tayvanlı savcılar, Tayvan Yarı İletken Üretim Şirketi’nden (TSMC) sır çalmakla suçlanan altı kişiyi tutukladı. Tayvan makamları, geçen ay TSMC’nin şirket dosyalarına yetkisiz erişim şüphesi üzerine soruşturma başlatmıştı. Dünyanın en gelişmiş çiplerinin neredeyse tamamını üreten TSMC, herhangi bir bilginin dışarı sızdırılıp sızdırılmadığını araştırdığını duyurdu.

Putin’in savaş makinesi işlemeye devam ediyor
Donald Trump’ın özel elçisi Steve Witkoff, Çarşamba ya da Perşembe günü Moskova’ya giderek Vladimir Putin’e Ukrayna’da ateşkes çağrısında bulunacak. Ancak Rus liderin bu çağrıya olumlu yanıt verme ihtimali oldukça düşük. Rusya, Ukrayna şehirlerine yönelik insansız hava aracı ve füze saldırılarını artırırken, Pokrovsk’u çevrelemeye yönelik yavaş ama sürekli ilerleyen kuşatma çabalarına odaklanmış durumda. Bu kent, aylar süren saldırılara rağmen hâlâ direniş gösteriyor. Buna karşılık Ukrayna, durdurucu insansız hava araçlarının üretimini artırıyor ve Rusya’nın içlerine derinlemesine saldırılar düzenleyerek demiryollarını, rafinerileri ve drone üslerini hedef alıyor.
İlerleme kaydedilememesinden duyduğu rahatsızlıkla Trump, Rusya’yla ticaret yapan ülkelere baskıyı artırıyor. Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Hindistan’ın Rus petrolü alımına devam etmesi nedeniyle bu ülkenin ürünlerine yönelik gümrük tarifelerini “önemli ölçüde” artıracağını söyledi. Hindistan şu anda ham petrol ihtiyacının yaklaşık %45’ini Rusya’dan karşılıyor. Trump, Hindistan’ı bu petrolü kâr amacıyla tekrar satmakla suçluyor. Hint yetkililer ise bu alımları sürdürmekte kararlı olduklarını belirtiyor.

Novo’nun zayıflayan beklentileri
Danimarkalı ilaç üreticisi Novo Nordisk, çarşamba günü ikinci çeyrek kazançlarını açıklayacak. Geçtiğimiz hafta şirketin yeni CEO’su olarak atanan Maziar Mike Doustdar’ı zorlu bir görev bekliyor. Novo, GLP-1 olarak bilinen yeni nesil kilo kaybı ilaçlarını piyasaya süren ilk ilaç firmasıydı. Haziran 2024’te Avrupa’nın en değerli şirketi konumundaydı ve piyasa değeri 640 milyar dolardı. Ancak o zamandan bu yana şirketin piyasa değeri üçte ikiden fazla düşmüş durumda. Yatırımcılar, şirketin daha büyük Amerikan rakibi Eli Lilly’ye karşı zemin kaybettiğinden endişe ediyor.
Novo, Doustdar’ın atandığını duyurduğu gün, bu yıl içinde ikinci kez kâr tahminini düşürdü. Gerekçe olarak, daha ucuz rakiplerin oluşturduğu rekabet nedeniyle talebin zayıflaması gösterildi. Şirketin, sigorta sistemini atlayarak doğrudan hastalara sattığı kilo kaybı ilaçları da beklenen ilgiyi göremedi. Novo aynı zamanda Donald Trump’ın baskısıyla da karşı karşıya. Trump, 31 Temmuz’da aralarında Novo’nun da bulunduğu 17 ilaç firmasına mektup göndererek fiyatları düşürmelerini talep etti. Yatırımcılar, Doustdar’ın şirketi yeniden istikrara kavuşturup kavuşturamayacağını dikkatle izleyecek.


Polonya’nın popülistleri geri dönüş peşinde
Muhalefetteki Hukuk ve Adalet Partisi’nin (PiS) desteklediği tarihçi Karol Nawrocki, çarşamba günü Polonya cumhurbaşkanı olarak yemin edecek. Bu yemin töreni, Başbakan Donald Tusk ile kurumsal bir çatışmanın zeminini hazırlıyor. 2023 sonlarından bu yana iktidarda olan Tusk’ın merkezci koalisyonu, vaatlerini hayata geçirmekte zorlandı. Bunun önemli nedenlerinden biri, PiS müttefiki olan ve görev süresi sona eren Cumhurbaşkanı Andrzej Duda’nın direnişiydi.
Ancak işler şimdi daha da zorlaşabilir. Başkanlık koltuğuna oturan Nawrocki, vetoya sahip olacak ve koalisyonun yasa ve reform girişimlerini engellemesi bekleniyor. Nawrocki, bu yolla PiS’in 2027’de yapılacak parlamento seçimleri öncesi güç kazanmasını umuyor. Seçim zaferinin siyasi etkileri şimdiden görülmeye başlandı. 23 Temmuz’da Tusk kabinesinde değişikliğe giderek adalet, içişleri ve sağlık bakanları da dahil olmak üzere birçok ismi görevden aldı. Bu hamle, lideri olduğu Yurttaş Koalisyonu’nun anketlerde küçük bir sıçrama yapmasını sağladı. Ancak Tusk ve müttefiklerinin hâlâ telafi etmesi gereken ciddi bir mesafe var. Seçimlere üç yıl kala, PiS ve Nawrocki fırsat kolluyor.

Altın Değerinde McNugget’lar
Amerikan tüketici güveni bahar aylarındaki dip seviyelerden yukarı çıkmış olsa da, fast food’a olan iştah henüz toparlanmadı. Chipotle yakın zamanda burritolarına olan talebin azaldığını bildirdi; Shake Shack’in kazançları ise yatırımcıları tatmin etmedi. Salı günü KFC, Pizza Hut ve Taco Bell’in sahibi olan Yum! Brands’in açıkladığı sonuçlar da beklentilerin altında kaldı. Peki McDonald’s bu tabloyu tersine çevirebilir mi?
Yılın zayıf geçen ilk çeyreğinin ardından, bu hamburger devi fiyat-performans stratejisine daha fazla odaklanarak 5 dolarlık menü kampanyaları gibi teklifler sunmaya başladı. Şirketin %46’lık faaliyet kâr marjı, tarifelerden kaynaklanabilecek ekonomik şokları tolere edebilecek seviyede. Ancak Amerika’daki 13.500 McDonald’s şubesinin %95’ini işleten franchise sahipleri, bu tür uygun fiyatlı menülerin kendi zaten dar olan kâr marjlarını daha da aşındıracağından şikayetçi—özellikle de enflasyon tekrar yükselirse.
Maliyetleri dengelemek için fiyatları artırmak ise müşterileri kaçırma riski taşıyor. Bu da doğrudan McDonald’s’ın gelirlerini etkiler çünkü şirketin kazançları bayilerin satışlarına bağlı. Yine de şimdilik yatırımcıların keyfi yerinde. McDonald’s’ın piyasa değeri şu anda 214 milyar dolara ulaşmış durumda; bu da geçen yıla göre %10’dan fazla artış anlamına geliyor.

Hiroşima’nın 80. yılı
Çarşamba günü, Amerikan B-29 bombardıman uçağı Enola Gay’in Hiroşima’ya atom bombası atmasının üzerinden 80 yıl geçmiş olacak. Saldırıda 140.000 kişi hayatını kaybetti ve şehir neredeyse tamamen yok oldu. Üç gün sonra Amerika, Nagasaki üzerine ikinci bir bomba attı. Bu bombalamalar, Japonya’nın İkinci Dünya Savaşı’ndaki teslimiyetini hızlandırdı. O kara günün yıldönümünde, hayatta kalanlar ve dünyanın dört bir yanından gelen resmi temsilciler Hiroşima’da bir araya gelecek.
Ancak bu anma töreni, endişe verici bir döneme denk geliyor. Soğuk Savaş döneminde inşa edilen silah kontrol mimarisi çökmekte. Bu hafta Rusya, Amerika’nın 2019’da ayrıldığı Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan resmen çekileceğini duyurdu. Nükleer güçler cephaneliklerini genişletiyor. Daha fazla ülke nükleer silah sahibi olmayı düşünmeye başladı. Ve tehdit dili giderek daha saldırgan bir hâl alıyor. Donald Trump, Rusya’nın tehditlerine yanıt olarak iki nükleer denizaltının yerini yakın zamanda değiştirdi.
Hiroşima ve Nagasaki saldırılarından sağ kurtulanların sayısı 100.000’in altına düştü; çoğu 80’li yaşlarında. Hafızalar silindikçe, unutmaktan doğacak tehlike de büyüyor.