BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, Çarşamba günü yapılacak “Japonya’ya Karşı Zafer Günü” kutlamaları kapsamındaki askeri geçit törenine katılmak üzere Pekin’e geldi. Çin, yeni silahlarını dünya liderlerine sergilemeyi hedefliyor. Törene katılan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise geçen ay Alaska’da Donald Trump ile Ukrayna’daki savaşı sona erdirmeye dair “mutabakatlara” vardığını söyledi, ancak barış görüşmelerini doğrulamadı.
Washington DC’deki bir federal yargıç, Google’a bazı verileri rakipleriyle paylaşma ve münhasır dağıtım anlaşmaları için ödeme yapmayı durdurma emri verdi. Ancak şirketin parçalanmasını zorunlu kılmadı; Adalet Bakanlığı örneğin Chrome tarayıcısının satılmasını talep etmişti. Geçen yıl aynı yargıç Amit Mehta, Google’ın arama işini yasa dışı bir tekel olarak nitelendirmişti.
Kaliforniya’daki bir federal yargıç, Trump yönetiminin Ulusal Muhafızları yasadışı şekilde iç güvenlik görevlerinde konuşlandırdığına hükmetti. Yaklaşık 300 Ulusal Muhafız, 4.000 Ulusal Muhafız ve 700 deniz piyadesinin göç baskınlarına karşı düzenlenen protestoları bastırmak üzere görevlendirilmesinden neredeyse üç ay sonra hâlâ Los Angeles’ta bulunuyor. Karar, birliklerin görevlerini federal binaları devriye gezmek gibi işlerle sınırlamasını öngörüyor.
Afganistan’da büyük bir depremin ülkenin güneydoğusunda 1.400’den fazla kişinin ölümüne yol açmasından günler sonra artçı sarsıntılar meydana geldi. Pazar günü meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki depremde en az 3.000 kişi yaralandı, binlerce ev yıkıldı. Taliban yönetiminin geri dönüşünden bu yana Batılı ülkelerin yardımları kesmesi, Afganistan’ı ağır bir darbe altında bırakmış durumda.
Ukraynalı üst düzey siyasetçi Andriy Parubiy’nin öldürülmesiyle ilgili olarak bir şüpheli tutuklandı. Yetkililer, cinayette Rusya’nın rolü olduğunu iddia ediyor. Cumartesi günü yiyecek teslimatçısı kılığına giren bir saldırgan, Kiev merkezinde Parubiy’ye sekiz el ateş açtı. Bu olay, Ukrayna’da önde gelen siyasetçi ve aktivistlere yönelik suikastların son halkası oldu.
İsrail Ordu Radyosu’na göre yaklaşık 40.000 İsrailli yedek asker, Gazze’de yeni bir saldırı öncesinde göreve çağrılıyor. Bazıları savaşın başlangıcından bu yana yüzlerce gün görev yaptı, ancak şimdi üç ay daha tamamlamaları gerekiyor. Üst düzey komutanların uyarılarına rağmen Binyamin Netanyahu, geçen ay kabine onayı alan harekâtı hızlandırmakta ısrar ediyor.
Amerikan gıda devi Kraft Heinz, iki ayrı borsada işlem görecek şirkete bölüneceğini açıkladı. Bunlardan biri soslar ve sürülebilir ürünler gibi hızlı büyüyen ürünleri satacak, diğeri ise yavaş ilerleyen market ürünleri işini üstlenecek. CEO Miguel Patricio, bölünmenin “en umut verici alanlarımızda ölçek yaratacağını” söyledi. Yeni şirketlerin isimleri ise henüz açıklanmadı.

Çin’in askeri güç gösterisi
Çarşamba günü Pekin’deki Tiananmen Meydanı’nda binlerce asker tanklar, füzeler ve diğer silahlarla birlikte resmi geçit yapacak. Başkentte altı yıl aradan sonra ilk kez düzenlenecek geçit töreni, İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda Japonya’nın yenilgisinin 80. yıldönümünü kutlayacak.
Etkinliğe Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kuzey Kore lideri Kim Jong Un ve İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın da aralarında bulunduğu 20’den fazla dünya lideri katılacak. Ancak Japonya ve Güney Kore liderleri gibi birçok isim töreni boykot ediyor. NATO ülkelerinden katılım gösteren tek isim Slovakya Başbakanı Robert Fico olacak.
Batı, yine de verilen mesajı alacak: Sergilenen silahların büyük bölümü Amerika düşünülerek tasarlandı. Törende gizli (stealth) dronlar ve hipersonik gemisavar füzeler dahil olmak üzere teknolojideki büyük ilerlemeler gözler önüne serilecek. Ancak bazı üst düzey komutanlar eksik olacak. Çin lideri Şi Cinping’in yürüttüğü yolsuzlukla mücadele kampanyası, ordu komuta kademesini ciddi şekilde zayıflatmış durumda.


Meksika’nın Amerika ile denge oyunu
Amerika’nın Dışişleri Bakanı Marco Rubio, bu hafta üç günlük Meksika ve Ekvador turunun bir parçası olarak Meksika’yı ziyaret ediyor. Güvenliğin gündemin en üst sırasına yerleşmesi bekleniyor. Donald Trump yönetimi uyuşturucu kartellerine karşı sert bir tutum benimsemişti; bu amaçla donanmayı Karayipler’e konuşlandırmıştı. Meksika’daki karteller fentanil üretiyor ve bunu Amerika Birleşik Devletleri’ne kaçırıyor. Ekvador da uyuşturucu bağlantılı şiddetle boğuşuyor.
Rubio ile Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum’un (fotoğrafta) ikili bir güvenlik anlaşması imzalaması bekleniyor. Ancak Sheinbaum, Amerikan tarafının uyuşturucu kartellerine karşı tek taraflı harekât düzenlemesi fikrini reddetti. Anlaşma, onun Trump’ı yatıştırma ve aynı zamanda Meksika’ya yönelik aşırı adımlar atmasını engelleme stratejisinin bir parçası. Bu adımlar arasında Meksika’yı işgal etmek ya da zaten yüksek seviyelerde olan gümrük tarifelerini artırmak da bulunuyor. Sheinbaum hükümeti, Trump’ın kasım ayında Meksika ihracatına yeni vergiler koymasını caydırmak amacıyla Çin mallarına uygulanan vergi yelpazesini genişletecek. Rubio’nun ziyareti, Sheinbaum’un bu dengeyi ne kadar başarıyla yönettiğini ortaya koyacak.

Polonya’nın Oval Ofis fırsatı
Mayıs ayında Beyaz Saray’ı ziyaret eden milliyetçi Polonya cumhurbaşkanı adayı Karol Nawrocki, Donald Trump ile olan yakınlığını övünçle dile getirmişti. Trump yönetimi açıkça onun kampanyasını desteklemişti. Ağustos ayından bu yana cumhurbaşkanı olan Nawrocki, Çarşamba günü ilk resmi ziyareti için yeniden Washington’a dönecek. Eski bir tarihçi olan Nawrocki, Trump ile ideolojik yakınlığını Amerika ile Polonya arasındaki ilişkileri güçlendirmek için kullanmaya çalışacak.
Siyasi arenada yeni sayılabilecek Nawrocki, başkanlığının ilk haftalarını Polonya Başbakanı Donald Tusk ile çekişerek geçirdi. Görünüşe göre bir iletişim hatası nedeniyle, ikisi de Ağustos ayında Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy ve diğer Avrupalı liderlerle Beyaz Saray’daki görüşmelere katılmadı. Çarşamba günkü gündemde Ukrayna yeniden yer alacak. Polonya, Ukrayna’nın en sadık müttefiklerinden biri olsa da Nawrocki ilişkileri germiş durumda. Polonya’daki Ukraynalı mültecilere yönelik yardımların da bulunduğu ve Ukrayna’nın savaşta kullandığı iletişim ağı Starlink’e bağlanmasını sağlayan ödenekleri içeren birkaç hükümet tasarısını veto etti.

Jamaika’da siyasi yeniden yapılanma
Çarşamba günü Jamaikalılar, önümüzdeki beş yıl boyunca ülkeyi kimin yöneteceğine karar vermek için parlamento seçimlerine gidiyor. Başbakan Andrew Holness (fotoğrafta), Jamaika İşçi Partisi’ne (JLP) iktidarda eşi benzeri görülmemiş üçüncü dönemini kazandırmak için kampanya yürütüyor. JLP, Mark Golding liderliğindeki Halkın Ulusal Partisi’ne (PNP) karşı yarışıyor. Şu anda parlamentonun alt kanadındaki 63 sandalyeden 49’una sahip olan JLP, ekonomiyi büyütme, suç oranlarını azaltma ve altyapıya yatırım yapma sözü veriyor. PNP de benzer vaatlerde bulunuyor, ayrıca daha fazla konut inşa ederek yoksullara yardım etmeyi vaat ediyor.
Seçimi kim kazanırsa kazansın, 2,8 milyon nüfuslu ada ülkesinde zirvede değişim yaşanabilir. Jamaika yakında Britanya kralını devlet başkanı olarak kaldırabilir. Aralık ayında hükümet, Jamaika’da bir başkan göreve getirmeyi öngören anayasa değişikliği tasarısını sundu. PNP, ayrıntılarda farklı düşünse de Jamaika’nın cumhuriyet olması gerektiği konusunda hemfikir.

Modanın yeni öncüsü
Dünyanın en ünlü moda dergisini yönetmek için LinkedIn’deki ilana cevap vererek herkes başvurabilirdi; ancak kaçınılmaz olarak, iş uzun yıllardır içeriden gelen bir isme gitti. Chloe Malle (sağda), Amerikan Vogue’un editörlüğünde Dame Anna Wintour’un (solda) yerini alacak. Vogue’daki 14 yılında Malle, web sitesi trafiğini ikiye katladı, Jeff Bezos’un şimdiki eşi Lauren Sánchez ile düğün öncesi röportajı yaptı ve Dogue projesini—bir köpek güzellik yarışmasını—yönetti. Derginin podcast’i The Run-Through with Vogue’un ortak sunucusu olarak okuyucu kitlesine tanıdık; web sitesinin editörü olarak ise kendini kanıtlamış bir lider.
Dame Anna’nın neredeyse kırk yıllık hükümranlığından sonra, Malle dergiyi kendi kimliğiyle dönüştürmeye kararlı görünüyor. Aylık baskıyı, yılda birkaç kez çıkacak, kalın kâğıda basılacak ve tek bir temayla birleştirilecek koleksiyonluk bir yayına dönüştürmeyi önerdi. Ancak yapılacak her değişiklik selefinin gözetimi altında gerçekleşecek. Dame Anna, Vogue’un yayıncısı Condé Nast’ta içerik direktörü olarak görevine devam edecek.