BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Beyaz Saray, Katar’daki Hamas liderlerini hedef alan İsrail saldırısının “ne İsrail’in ne de Amerika’nın hedeflerini ilerletmediğini” ve “böyle bir şeyin Körfez ülkesinde bir daha olmayacağını” söyledi. Trump yönetimi, saldırıdan önce Katar’ı bilgilendirdiğini iddia etti; bir Katarlı sözcü ise iletişimin “patlamaların sesi sırasında” geldiğini belirtti. Hamas, liderliğinin hayatta kaldığını ancak aralarında bir Katarlı subayın da bulunduğu altı kişinin öldüğünü açıkladı. Grup, Amerika’yı “ortak sorumlu” ilan etti.
Fransa’nın merkezci cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Sébastien Lecornu’yu yeni başbakan olarak atadı — bu, iki yıl içindeki beşinci başbakan oldu. Daha önce François Bayrou, Ulusal Meclis’te 364’e karşı 194 oyla güven oylamasını kaybettikten bir gün sonra görevinden istifa etmişti. Lecornu 2022’de savunma bakanı olarak atanmıştı. Şimdi ise yeni seçim isteyen, kendisine karşı duyarsız bir parlamentoyla karşı karşıya.
Amerikan Çalışma İstatistikleri Bürosu, ekonominin Mart ayına kadarki 12 ayda daha önce tahmin edilenden 911.000 daha az istihdam yarattığını açıkladı. Kurum, işverenlerin o dönemde 1,8 milyon iş yarattığını tahmin etmişti. Bu büyük aşağı yönlü revizyon, Fed’in gelecek hafta yapacağı toplantıda faizleri düşürmesi yönünde baskıyı artırıyor.
Nepal’in başkenti Katmandu’da yolsuzluk karşıtı protestocular parlamento binasını bastı ve ateşe verdi. Facebook ve YouTube dahil 26 sosyal medya platformuna erişimi yasaklama girişimiyle başlayan huzursuzluk, Başbakan KP Sharma Oli’nin istifasına rağmen şiddetlendi. Pazartesi gününden bu yana en az 22 kişi öldü.
Ukrayna’nın doğusunda düzenlenen bir Rus saldırısı en az 24 kişiyi öldürdü, 19 kişiyi yaraladı. Bomba, emekli maaşlarını almak için toplanan yaşlı bir kalabalığı vurdu. Ukrposhta, Ukrayna’nın posta servisi, maaş ve diğer hizmetlerin cephe hattı bölgelerine dağıtımını yeniden gözden geçireceğini açıkladı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, “vahşice barbarca” olarak tanımladığı saldırının Amerika ve diğer müttefiklerden tepki çekmesi gerektiğini söyledi.
Tayland Yüksek Mahkemesi, eski başbakan Thaksin Shinawatra’nın bir yıl hapis yatmasına hükmetti. Mahkeme, Thaksin’in önceki hapis cezasından gereksiz yere hastaneye yatırılarak kaçındığına karar verdi. Bu, Shinawatra ailesi için yeni bir darbe oldu; Thaksin’in kızı Paetongtarn, Ağustos ayında başbakanlıktan düşürülmüştü. Geçen hafta ise popülist inşaat milyarderi Anutin Charnvirakul onun yerine geçmişti.
Etiyopya, Afrika’nın en büyük hidroelektrik santralini açtı. Mavi Nil üzerinde 5 milyar dolara mal olan baraj 2022’de devreye alınmıştı ancak tam kapasiteye ancak salı günü ulaştı. Yaklaşık 6.000 megavat elektrik üretecek olan baraj, ülkenin enerji üretimini ikiye katlayacak. Ancak proje, Nil’in kollarının suyunun nasıl paylaşılacağı konusunda Mısır ve Sudan ile gerilime yol açtı.

Çin’in liderleri deflasyon gerçeğiyle yüzleşiyor
“Deflasyonun nesi kötü?” Çin lideri Şi Cinping, Wall Street Journal’a göre bir keresinde danışmanlarına bu soruyu sormuştu. “İnsanlar fiyatların ucuzlamasını sevmez mi?” Çin’de bazı ölçümlere göre fiyatlar iki yılı aşkın süredir düşüyor. Çarşamba günü açıklanacak verilerin, fabrikadan çıkış fiyatlarının Ağustos ayında geçen yılın aynı dönemine göre yine gerilediğini göstermesi bekleniyor — tıpkı önceki 34 ayda olduğu gibi.
Çinli liderler sonunda bu deflasyonist eğilimin kötü bir şey olduğu sonucuna varmış görünüyor. Son aylarda, maliyetlerin altına inen fiyatları körükleyen aşırı, “iç rekabetin” tehlikeleri konusunda uyarılarda bulundular. Madencilik izinleri üzerindeki denetimleri artırdılar, elektrikli otomobil üreticilerini agresif indirimlerden dolayı azarladılar ve yemek dağıtım platformlarına sürücülerine daha iyi davranmaları çağrısı yaptılar. Ancak arzı sınırlamaya yönelik bu çabalar, kamu harcamalarıyla talebi daha güçlü biçimde canlandırmaya dönük adımlar olmadan deflasyonu yenmeye muhtemelen yetmeyecek. Deflasyon fiyatları düşürür. Ancak deflasyona maliye politikasıyla çare bulmak çoğu zaman pahalıdır.

İsrail’in tehlikeli tırmanışı
Salı günü Katar’da Hamas’ın liderliğini hedef alan İsrail saldırısının verdiği zarar hâlâ net değil. Militan grup, üst düzey kadrosunun hayatta kaldığını iddia ediyor. Bu doğru olsa bile, Gazze için ateşkes müzakerelerinin en azından Katar’da artık kesin olarak sona erdiği, Katar’ın arabulucu rolünden çekilebileceği neredeyse kesin. Görüşmeler yeniden başlarsa muhtemelen Mısır’da yapılacak.
Katar, daha önce Amerika’nın kendi topraklarında İsrail’i saldırmaktan alıkoyacağına inanıyordu. Trump yönetimi saldırıyı eleştirdi, ancak ya engelleyemedi ya da engellemek istemedi. Bu durum İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ülke içindeki konumunu güçlendirebilir, fakat aynı zamanda Gazze savaşı hakkındaki ve çoğu İsraillinin bitmesini istediği tartışmaları da şiddetlendirecek. Netanyahu ise Gazze’yi yeniden işgal etmek ve nüfusunu yerinden etmek isteyen aşırı sağcı müttefiklerinin baskısıyla bu çağrılara direndi. Bölgedeki diğer ülkeler içinse savaşın sınırlarının ötesine taşması yönündeki korkular yalnızca büyüyecek.

Pasifik adalarında beklenmedik bir misafir
Avustralya ve Yeni Zelanda dahil on sekiz Pasifik ada ülkesinin liderleri, Çarşamba günü Solomon Adaları’nda yıllık görüşmelerini yapıyor. Çin davetli değil, ancak ülkenin Pasifik özel temsilcisinin yine de ev sahibi başkent Honiara’da bulunarak yeni yardım paketleri ve iş anlaşmaları duyurması planlanıyor.
Çin, Pasifik genelinde limanlara ve havaalanlarına erişim arayışında. Bölgede kalıcı bir üs, Tayvan konusunda bir çatışma çıkması halinde Amerika ve müttefiklerinin planlarını karmaşıklaştırmasına olanak sağlayacaktır. Çin’in bu çabalarını engellemek için Amerika ve Avustralya, Çin’in dışlanması şartıyla Pasifik ada ülkeleriyle milyarlarca dolarlık anlaşmalar imzalıyor. Farklı yollar arayan Çin, son yıllarda Solomon Adaları da dahil olmak üzere bölgedeki üç ülke ile polis konuşlandırma anlaşmaları yaptı. Çinli temsilci Çarşamba günkü toplantının kapılarından içeri girmeye kalkışırsa, yanında destek sağlayacak güvenlik güçleri de olacak.


Avrupa’nın durumunu anlatmak
Çarşamba günü Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Strazburg’da Avrupa Parlamentosu üyelerinin önünde yıllık “birliğin durumu” konuşmasını yapacak. Bu konuşma, geleneksel olarak AB’nin siyasi sınıfı için uzun yaz tatilinin sonunu işaret eder. Ancak bu yıl, birlik için unutulmak istenen birkaç ay oldu; çünkü AB, Amerika ile dengesiz bir ticaret anlaşmasını kabul etmek zorunda kaldı.
Von der Leyen, milletvekillerini hem bu anlaşmayı hem de Latin Amerika bloğu Mercosur ile yapılacak başka bir ticaret anlaşmasını onaylamaya ikna etmeye çalışacak. Konuşmada Avrupa’nın Ukrayna’ya süregelen desteği, yenilikçiliği artırma ihtiyacı, savunmaya daha fazla harcama yapılması ve yasa dışı göçü engellemek için yeni bir anlaşmaya yönelik adımlar öne çıkacak. AB’nin vitrindeki lideri baskı altında. Aşırı sol ve sağdaki rakiplerinden gelen iki gensoru girişimiyle karşı karşıya kalabilir. Yine de, muhaliflerinin onu devirmek için yeterli desteği yok.

Fransa’nın yeni başbakanı için ilk görev
Fransa, Çarşamba günü protestocuların ülkeyi felç etmeye çalışacağı bir “blokaj günü”ne hazırlanıyor. “Bloquons tout” yani “Her şeyi engelleyelim” sloganı altında bir araya gelen hareket, 2018’deki sarı yelekliler protestolarında olduğu gibi sosyal medyada ortaya çıktı. Fransa’nın daha militan sendikaları ile Jean-Luc Mélenchon’un aşırı sol partisi Boyun Eğmeyen Fransa da yeni harekete katıldı. Sendikalar ayrıca 18 Eylül’de bir grev günü organize ediyor.
Hareket dağınık ve talepleri belirsiz; tek net istek Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un istifası. Pazartesi günü küçük gruplar, Başbakan François Bayrou’nun parlamentoda düşürülmesini kutlamak için oturma eylemleri ve eğlenceler düzenledi. Bazıları “bye-bye Bayrou” sloganları attı. Salı günü ise Macron, eski savunma bakanı Sébastien Lecornu’yu yeni başbakan olarak atadı. Yaşanan huzursuzluk, onun hoşnutsuz ve istikrarsız bir ülkeyi devraldığının hatırlatıcısı olacak.