Prof. Dr. Selva Demiralp, Fed’in son faiz indirimi kararını “bağımsızlık testi” olarak değerlendirdi.
• “Büyüme güçlü, enflasyon yüksekken yapılan indirim, politik baskıların gölgesinde” mesajı dikkat çekti.
• Piyasalar bu yorumla birlikte Fed’in kredibilitesini yeniden tartışmaya açtı.
ABD Merkez Bankası’nın (Fed) ekonomik büyümenin güçlendiği ve enflasyonun yukarı yönlü seyrettiği bir dönemde faiz indirimine gitmesi, iktisat çevrelerinde tartışma yarattı. Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selva Demiralp, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Büyüme daha güçlü, enflasyon yükseliyor, ancak bir faiz indirimi var. Artan siyasi baskılar karşısında bu hamleyi optimal ve bağımsız bir politika kararı olarak sunmak oldukça zor,” ifadelerini kullandı.
Demiralp’in çıkışı, piyasaların son haftalarda artan “Trump yönetiminin Fed üzerindeki etkisi” tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı. Özellikle Başkan Trump’ın seçim öncesi dönemde gevşeme yönündeki açık çağrıları, Powell liderliğindeki Fed’in kararlarının politik motivasyonla şekillendiği eleştirilerini güçlendirdi.
Uzmanlara göre, Fed’in faiz indirimi büyüme ve istihdam göstergeleriyle çelişirken, enflasyonun yukarı yönlü riskleri kurumun kredibilitesini zorluyor. Bu karar, “bağımsız merkez bankacılığı” kavramının ABD’de dahi tartışmaya açıldığını gösteriyor.
Piyasalar şimdi, Powell’ın kasım ayı açıklamalarında bu indirimi nasıl gerekçelendireceğine ve Trump’ın olası yorumlarının para politikası söylemini nasıl şekillendireceğine odaklanmış durumda.







