Tayvan doları (NT$), son günlerde ABD doları karşısında %6’dan fazla değer kazanarak 1988’den bu yana en hızlı yükselişini gerçekleştirdi. Bu ani artış, Tayvan’ın teknoloji ihracatına dayalı ekonomisi için potansiyel riskler oluşturuyor.
Teknoloji Devleri Marj Baskısı Altında
Tayvan’ın önde gelen yarı iletken üreticileri, döviz kurlarındaki bu dalgalanmanın kârlılıklarını olumsuz etkileyebileceğini belirtti. TSMC, Tayvan dolarının %1 değer kazanmasının faaliyet marjını 0,4 puan düşürebileceğini ifade etti. Benzer şekilde, UMC de brüt marjlarının aynı oranda azalabileceğini bildirdi. ASE Technology Holding ise NT$ karşısında ABD dolarının her 1 birimlik değer kaybının brüt marjlarını %1,5 oranında azaltabileceğini açıkladı.
ABD ile Ticaret Görüşmeleri ve Spekülasyonlar
Piyasalarda, Tayvan dolarındaki bu hızlı değer artışının ABD’nin baskısıyla gerçekleştiği yönünde spekülasyonlar bulunuyor. Ancak Tayvan Merkez Bankası, ABD’den böyle bir talep gelmediğini belirtti. Yine de, yatırımcılar ABD’nin Tayvan’dan ithal edilen ürünlere %32’lik bir “karşılıklı” tarife uygulama tehdidinin, döviz kuru politikalarını etkileyebileceğini düşünüyor.
Sigorta Sektöründe Kur Riski
Tayvan’daki hayat sigortası şirketleri, yaklaşık 1,7 trilyon ABD doları değerinde yabancı varlığa sahip. Bu şirketler, ABD doları cinsinden varlıklarını yeterince koruma altına almadıkları için, Tayvan dolarının değer kazanması durumunda finansal açıdan savunmasız hale gelebilirler. Bu durum, Tayvan’ın finansal sistemi için sistemik riskler oluşturabilir.
Geleceğe Yönelik Beklentiler
Analistler, Tayvan dolarının kısa vadede NT$30 seviyesinin altına düşebileceğini öngörüyor. Bu durum, ABD’nin Tayvan’a yönelik ticaret baskıları, yabancı sermaye girişleri ve ABD Merkez Bankası’nın faiz indirimine gitme olasılığı gibi faktörlerden kaynaklanabilir.
Tayvan ekonomisi, yapay zeka ve yarı iletken sektörlerindeki güçlü performansıyla 2025 yılı için büyüme tahminini %3,6’ya yükseltti. Ancak, döviz kurlarındaki bu hızlı değişim, ihracat odaklı sektörler için belirsizlikler yaratıyor. Özellikle otomotiv yedek parça üreticileri gibi düşük marjlı sektörler, bu dalgalanmalardan daha fazla etkilenebilir.