BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Geçen yıl 8 Aralık sabahı saat dört sularında, silahlı kişiler Şam’ın kuzeyindeki Sednaya hapishanesine baskın düzenledi. Hücre kapılarını kurşunlarla açarak mahkûmlara serbest bırakıldıklarını söylediler. Bazı mahkûmlar ise çökmekte olan rejimin onları ölüme çekmek için tasarladığı son bir hileden korkarak yerlerinde kalakaldılar.
Beşar Esad’ın devrilmesinden bu yana Suriyeliler, ülkelerini içten içe çürüten yarım yüzyıllık baskı dönemini belgelemeye ve hesaplaşmaya başladı. Bu hikâyenin merkezinde Suriye hapishaneleri var; bunların arasında en kötü şöhretlisi ise Sednaya.
Yeni bir dijital proje, Suriye Hapishaneler Müzesi, bu çabanın bir parçası. Suriyeli gazeteci ve aktivistlerden oluşan bir grup tarafından oluşturulan etkileşimli internet sitesi, Sednaya’nın Esad rejimindeki karanlık rolünü kapsamlı şekilde ortaya koyuyor. Hem bir anıt, hem de adli bir arşiv niteliğinde olan proje, izleyiciyi içine çeken sarsıcı bir deneyim sunuyor. 360 derecelik bir video turu, izleyiciyi infaz odalarının içinden geçiriyor. Belgeler, mahkûmların ölümleri için kullanılan korkunç örtmeceleri açığa çıkarıyor. Hayatta kalan mahkûmlar ise video tanıklıklarında gardiyanların zulmünü anlatıyor.
Hem Hafız Esad hem de oğlu, Sednaya’yı komünistlerden cihatçılara kadar her türden muhalifi hapsetmek için kullandı. Ancak Suriye’nin barışçıl ayaklanması iç savaşa dönüştükçe burası artık bir tutukevi olmaktan çok, infaz yeri haline geldi.
Rejim karşıtları için Sednaya, genellikle Suriye’nin işkence ve sorgu merkezlerinden oluşan karmaşık ağındaki yolculuğun son durağıydı. Proje bunu ayrıntılı biçimde belgeliyor. Mahkûmların çoğu idam cezasına ya da süresiz tutukluluğa mahkûm edilmiş