BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Amerika’nın Hazine Bakanı Scott Bessent, Rusya–Ukrayna savaşındaki tabloyu açıklamak için bir benzetme kullandı: “Bir yarışın içindeyiz,” dedi. “Ukrayna ordusu ne kadar dayanabilir ve Rus ekonomisi ne kadar dayanabilir.” Daha sert Batı yaptırımlarının, özellikle Rusya’dan petrol alan ülkelere uygulanacak tarifelerin, Rus ekonomisinde “tam çöküşe” yol açacağını ve bunun da Vladimir Putin’i “masaya oturmaya” zorlayacağını öne sürdü.
Peki Rusya gerçekten ne kadar kırılgan? Batı politikaları sonucunda başka hiçbir ülke bu kadar yaptırımla karşı karşıya değil. Avrupa Birliği 18 yaptırım paketi uyguladı; 19’uncusu 19 Eylül’de Avrupa Komisyonu tarafından önerildi. Amerika ise 5.000 civarında kişi ve kurumu hedef aldı. Ancak bu saldırı dalgasına rağmen, çöküş tahminleri sürekli boşa çıktı. 2022’de kısa bir resesyon yaşansa da, sonraki iki yılda Rus ekonomisi büyüdü.

Şimdi ise ekonomi neredeyse durma noktasına geliyor. Temmuz’da GSYİH, bir önceki yıla kıyasla yalnızca %0,4 arttı; gerçek zamanlı veriler de benzer bir tablo gösteriyor. Satın alma yöneticileri anketine dayalı bir endeks, faaliyetin birkaç aydır daraldığını işaret ediyor. Şirket kârlarındaki zayıf artış borsayı baskılarken, reel ücretler de yavaşladı. Politikacılar ve düzenleyiciler, suçun kimde olduğuna dair birbirleriyle atışıyor. 2023–24’ün ekonomik partisi kesinlikle sona erdi.
Bu sona ermenin nedenlerinden biri, Putin yönetiminin mali muslukları kısmış olması. 2023’te GSYİH’nın %5’i kadar harcama desteği sağlanmışken, bu yıl hafif bir mali sıkılaşmaya gidiliyor. Artık altyapı ve askeri sanayi kompleksinde devasa harcama artışları yok. Para politikası da etkili oluyor. 2023 ve 2024’te merkez bankası, enflasyonu dizginlemek için faizleri sert biçimde artırdı. Yüksek borçlanma maliyetleri, harcamak yerine tasarrufu cazip hale getirdi.
Yaptırımların ekonomiye etkisi ise daha belirsiz. Batı engellerine maruz kalan petrol üretimi düşüyor. Ocak–Mart döneminde, büyük ölçüde petrole dayalı olan ihracat 96 milyar dolara indi; bu rakam 2022 başında 155 milyar dolardı. Ancak değişen ekonomik koşullar bu düşüşü açıklıyor. Yıl başından beri rublenin değer kazanması, ihracat gelirlerini azalttı. Küresel petrol fiyatları düşük. Yüksek faizler de yeni üretim yatırımlarını zorlaştırıyor.
AB’nin son yaptırım hamlesi, Rusya’nın işini daha da zorlaştırabilir. Ama bugüne kadarki deneyim, yaptırımların ne kadar tasarlanırsa tasarlansın delik deşik edilebildiğini gösteriyor. Batı’dan Rusya’ya, tarafsız üçüncü ülkeler üzerinden mal taşıyan canlı bir aktarma sektörü denetlenmesi zor bir alan. Goldman Sachs’ın belirttiği gibi, AB’nin Rus ham petrolünden üretilen ürünlere yasağı bile “uyumun zor olduğunu” gösteriyor; çünkü çoklu liman aktarmaları ve rafinerilerin aldığı petrolün kaynağındaki sınırlı şeffaflık, izlemeyi zorlaştırıyor. Bazı durumlarda Rusya, para transferlerinden kaçınmak için ticaret ortaklarıyla mal takasına yöneliyor (buğday karşılığı araba gibi).

Belki de yavaş büyüme, yaptırımlar delinse bile, Putin’i masaya oturmaya zorlayabilir. Ancak bu zaman alabilir. Çünkü ekonomi durgun seyretse de bu bozulma işgücü piyasasına yansımış değil. Reel ücretler tarihî zirvede. İşsizlik tarihî dipte. Batı ekonomilerindeki karamsar havanın aksine, Ruslar ekonomik durumları konusunda kendilerini hiç olmadığı kadar iyi hissediyor. Öte yandan, Ukrayna’nın maliyesi giderek daha zor durumda. Eğer Amerika ve Avrupa, müttefiklerinin bu yarışı kazanmasını istiyorsa, ona daha iyi “koşu ayakkabıları” vermeleri gerekecek.