
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, Moskova’da düzenlediği haftalık basın toplantısında Türkiye–Rusya ilişkilerine dair dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Akkuyu Nükleer Santrali’nin ilk ünitesinin açılışına günler kala gelen mesajda Zaharova, “Enerji sektöründeki işbirliği gerçek anlamda stratejik düzeye ulaştı” dedi.
Zaharova, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında “yoğun ve kesintisiz” bir diyalog olduğunu vurguladı. 2024’ten bu yana iki liderin 12 kez telefonla görüştüğünü, son olarak ise 1 Eylül’de Çin’in Tiencin kentinde düzenlenen Şanghay İşbirliği Örgütü Zirvesi’nde bir araya geldiklerini hatırlattı.
Moskova’dan yapılan açıklamaya göre iki ülke sadece liderler düzeyinde değil, dışişleri bakanlıkları, parlamentolar ve büyükelçilikler düzeyinde de yoğun temas içinde. Zaharova, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un geçen yıl Rusya ziyaretini, Rusya Parlamentosu Başkanı Matviyenko’nun da şubat ayında Türkiye’ye gelişini örnek gösterdi.
Enerji başlığı ise ilişkilerin merkezinde yer alıyor. Rusya, Türkiye’nin en büyük doğalgaz tedarikçilerinden biri olmaya devam ederken, Akkuyu Nükleer Santrali Moskova tarafından “yüksek teknoloji ürünü stratejik proje” olarak tanımlanıyor. Zaharova’ya göre santral, “çok yönlü ilişkilerin tarihinde özel bir dönemeç” olacak.
Zaharova, Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme girişimlerini desteklediklerini, Güney Kafkasya’da kalıcı barışın bu süreçten geçtiğini belirtti.
Gazze’deki duruma ilişkin ise Rusya’dan sert mesaj geldi. İsrail’in 9 Eylül’de Katar’ın başkenti Doha’da Hamas müzakere heyetinin bulunduğu binayı bombaladığını hatırlatan Zaharova, bu saldırının İsrail’in “müzakere masasına dönme niyetinde olmadığını” gösterdiğini söyledi. Gazze’de yaşananları “korkunç” olarak niteleyen Zaharova, ateşkesin ve insani yardımın acilen sağlanması gerektiğini vurguladı.
Rusya’nın Ankara ile enerji işbirliğini stratejik düzeye çıkarması, hem doğalgaz tedarikinde hem de nükleer enerji alanında Türkiye’ye uzun vadeli bağımlılık yaratıyor. Akkuyu NGS’nin devreye girmesiyle Türkiye’nin enerji arz güvenliğinin artması beklenirken, bu proje Moskova için de Avrupa dışındaki en büyük enerji yatırımı konumunda.
Bölgesel dosyalarda ise Türkiye’nin Ermenistan’la normalleşmesi ve Gazze krizinde atacağı adımlar, Rusya’nın Ankara’ya verdiği desteğin siyasi boyutunu ortaya koyuyor. Böylece enerji diplomasisiyle başlayan stratejik yakınlaşma, jeopolitik sahada da daha görünür hale geliyor.
