İngiltere’nin eski başbakanı ve eski maliye bakanı Rishi Sunak, yatırım bankacılığı devi Goldman Sachs’a kıdemli danışman olarak katıldı. Bu görev değişimi, kamu ile özel sektör arasındaki geçişlerin tipik bir örneği olan “revolving door” (dönme kapı) pratiğini yeniden gündeme getirdi.
Sunak, 2020–2024 yılları arasında İngiltere’nin ekonomik politikalarına yön veren bir aktör olarak pandemi sürecinden Brexit sonrası piyasa çalkantılarına, enerji sübvansiyonlarından vergi reformlarına kadar geniş bir alanda etkili oldu. Şimdi ise bir dönem kararlarını şekillendirdiği finansal sistemin en güçlü oyuncularından birine, danışmanlık rolüyle geri dönüyor.
Goldman Sachs tarafından yapılan açıklamada, Sunak’ın küresel regülasyonlar, piyasa trendleri ve devletlerle ilişkiler gibi alanlarda stratejik katkı sunacağı ifade edildi. Bu hamle, bankanın özellikle Avrupa ve Orta Doğu merkezli büyük fonlarla ilişkilerinde önemli bir kaldıraç etkisi yaratabilir.
Sunak’ın bu göreve geçmesi, kamuoyunda bazı etik tartışmaları da beraberinde getirdi. Görevdeyken şekillendirdiği finansal politikaların, görev sonrasında danışmanlık yapacağı kurumların doğrudan faydasına dönüşmesi, kamu–özel çizgisi arasındaki ayrımı muğlaklaştırıyor. Bu, hem demokratik şeffaflık açısından hem de sermaye–devlet ilişkilerinin doğası bakımından önemli bir sinyal.
BSEkonomi Notu: Rishi Sunak’ın Goldman Sachs’a katılması, Batı’da siyaset-sonrası kariyerlerin finansal elit yapılarla iç içe geçme eğilimini pekiştiriyor. Bu tür geçişler sadece bireysel değil, yapısal bir dönüşümün işareti. Ekonomi yönetiminin siyasi otoritelerden çok, kurumsal güç merkezlerinde kalıcılaştığını gösteriyor. Sunak’ın danışmanlığı, özellikle yeşil finansman, küresel regülasyon optimizasyonu ve Körfez ülkeleriyle yürütülen sermaye projeleri açısından Goldman Sachs’a yön kazandırabilir. Bu adım, sermaye aklı ile siyasi deneyimin buluştuğu yeni dönemin sembollerinden biri olacak.