• Kirill Dmitriev, Vladimir Putin’in özel elçisi sıfatıyla yaptığı açıklamada, “Avrupa medeniyetinin intiharı” ifadesini kullanarak, Avrupa’daki düzensiz göç ve “woke” politikalarla karşı karşıya olduğunu iddia etti.
• Dmitriev’e göre, Avrupa “kontrolsüz göç”, ekonomik yetersizlik ve siyasetle doğru yönetilemeyen açmazlarla karşılaşırken, Rusya piyasalarına erişimin Avrupa’yı bu durumdan kurtarabileceğini belirtti.
• Açıklama, Rusya’nın Avrupa’ya yönelik ekonomik ve ideolojik çağrısının bir parçası olarak okunabilir; göç, merkezî değerler ve piyasa erişimi üzerinden Rusya-Avrupa ilişkilerinde yeni cepheler açılıyor.
Dmitriev: “Avrupa medeniyet intiharı yapıyor, ama biz onları kurtaracağız”
Rusya lideri Vladimir Putin’in özel elçisi olarak görev yapan Kirill Dmitriev, yakın tarihinde yaptığı konuşmada Avrupa’ya dair güçlü ve tartışmalı mesajlar verdi. Dmitriev, Avrupa’da yasadışı göç, değerler eksikliği ve ekonomik yanlış politikaların bir araya geldiğini savunarak, “Avrupa medeniyetinin intiharı” ifadesini kullandı.
Göç meselesinin sadece nüfus hareketi değil, aynı zamanda siyasal, ekonomik ve kültürel bir kırılma olarak değerlendirilmesi gerektiğini ileri süren Dmitriev, Avrupa’nın bu süreçten çıkması için Rusya’nın “piyasa erişimi”nin bir çözüm olabileceğini söyledi: “Avrupalı işletmeler ABD işletmelerinin peşine düşecek ve Rus pazarına erişim sağlayarak Avrupa’nın medeniyet intiharından kurtulmasına yardımcı olacaklar.” diye konuştu.
Dmitriev’in bu söylemi üç açıdan dikkat çekici:
- Gövde olarak göç – değerler bağlantısı: Avrupa’daki göç hareketlerinin ve toplumsal değişimlerin, “medeniyet” metaforu üzerinden yorumlanması, Rusya’nın Avrupa-AB hattında değerler mücadelesi bağlamında daha aktif konum alma isteğini gösteriyor.
- Ekonomi + ideoloji bileşeni: Dmitriev, bunun yalnızca göç ya da değer meselesi olmadığını, ekonomik bağımlılık ve pazar erişimi üzerinden bir strateji olduğunu da vurguluyor. Avrupa’nın “kurtulması” için Rusya’ya yönelmesi gerektiğini söylemesi, hem ekonomik hem dış politika hamlesi olarak okunabilir.
- Risk ve fırsat dengesi: Avrupa için bu tür söylemler, hem bir fırsat penceresi hem de uyarı işareti barındırıyor. Avrupa iş dünyasına “Rus pazarı” seçeneği sunulurken, bu aynı zamanda Avrupa’nın kendi iç politikaları ve değerleri üzerindeki sorgulamayı da derinleştiriyor.
Sonuç itibarıyla, Dmitriev’in açıklaması Rusya’nın Avrupa’ya yönelik ekonomik-ideolojik bir çağrısı olarak yorumlanabilir. Ancak Avrupa’nın “medeniyet intiharı” benzetmesi, tartışmalı ve alarm verici bir dil içeriyor; bu tür ifadeler, diplomatik ilişkilerde yeni tırmanmalara zemin hazırlayabilir. Avrupa’nın nasıl cevap vereceği, hem ekonomi hem dış politika açısından önümüzdeki dönemde izlenecek önemli bir dinamik.






