• Prens Andrew, York Dükü unvanı ve diğer kraliyet nişanlarından feragat ettiğini duyurdu.
• Andrew, uzun süredir gündemde olan ve hâlen devam eden suçlamaların kraliyet ailesinin çalışmalarını “dikkati dağıttığını” belirtti.
• Epstein davasında sıklıkla adı geçen bir diğer isim Trump. Kendisinin seçim vaatleri arasında bu dosya yer almasına rağmen, her defasında Başkan Trump tarafından geçiştiriliyor.
Prens Andrew tahttan geri çekiliyor: Unvan devri mi, kurtuluş mu?
İngiltere Kraliyet Ailesi’ndeki sarsıntılar bir kez daha gündeme geldi. Prens Andrew, Buckingham Sarayı aracılığıyla yayımlanan bildiride, kendisiyle ilgili süregelen skandallar ve suçlamaların “Majesteleri’nin ve Kraliyet Ailesi’nin işlerine odaklanmasını zorlaştırdığı” gerekçesiyle, York Dükü unvanı ile birlikte GM Royal Victorian Order ve Jarretière Nişanı gibi yüksek onurlardan feragat ettiğini açıkladı.
Andrew, yaptığı açıklamada “Her zaman aileme ve ülkem için görevimi ön planda tuttum. Majesteleri’nin de onayıyla bir adım daha ileri gitmem gerektiğini düşündük” ifadelerini kullandı. Suçlamaları kesin şekilde reddettiğini belirten prens, “Zaten 2019’da kamu görevlerinden çekilme kararı almıştım” dedi.
2022 yılında mahkeme dışı uzlaşma yoluna gittiği bilinen Virginia Giuffre davası (Epstein’in evindeki kız çocuklarından biriydi ve intihar ederek ölmüştü) ve yenilenen Epstein bağlantıları, yeniden gündeme geldi. Giuffre’nin ölümünden sonra yayımlanacak hatıra kitabının detayları var. Kraliyet içerisine yayılan bu skandal, uzun süreli bir temizlenme süreci ve imaj tazeleme hamlesi olarak da yorumlanıyor.
Ne değişti, ne kalıyor?
- Feragat edilen unvanlar: Duke of York, Earl of Inverness, Baron Killyleagh ve diğer yüksek nişanlar
- Korunan unvan: Prens Andrew — doğuştan gelen bu unvanı yasal olarak korundu
- Katılmayacağı görevler: Resmî kraliyet görevleri, büyük devlet ziyaretleri, “Royal Highness” (HRH) tarzı unvanlar
- İmaj etkisi: Kraliyet ailesinin kamuoyu önündeki güvenliği ve resmi temsil gücü açısından bir dönüm noktası
Yatırımcılar ve kamuoyu için ne anlama geliyor?
Bu gelişme, sadece monarşinin iç işleyişi açısından değil, İngiltere’nin imajı, finansal gözetim sistemleri ve etik standartları açısından da önemli bir kırılma. Yatırımcıların gözü, “yüksek profil isimlerde sorumluluk alınıyor mu?” sorusunda. Kraliyet kurumlarının şeffaflık ve hesap verebilirlik baskısı altında olması, İngiltere’nin küresel imaj riskini azaltma çabası olarak da okunabilir.
Ancak ABD’deki gelişmeler Trump açısından hiç böyle değil. Her geçen gün Epstein davası gündeme çeşitli vesilelerle sızıyor ve Trump olağanüstü (dava açmaktan görevden almaya kadar) tepkiler veriyor.
