Vatikan’da Papa Franciscus’un yerine geçecek isim merakla beklenirken, adı sıklıkla “kısa liste”de geçen iki önemli kardinal, papalık görevine sıcak bakmadıklarını açıkladı. İngiltere’den Kardinal Vincent Nichols ve ABD’den Kardinal Timothy Radcliffe, Londra’da düzenlenen bir basın toplantısında bu konudaki soruları yanıtladı.
79 yaşındaki Radcliffe, “Kutsal Ruh’un benim üzerimde bu tür bir planı olduğunu sanmıyorum. Böyle bir düşünceye bir an bile kapılmayacağını düşünüyorum” diyerek adaylığı adeta şaka yollu reddetti. 80 yaşına girmeye hazırlanan Nichols ise, “Çok yaşlıyım, bu göreve uygun değilim. Bu dünyadan oldukça sakin ayrılacağım” sözleriyle dikkat çekti.
KAPALI KAPILAR ARDINDA ZORLU SÜREÇ
Papalık seçim süreci olan konklav, Katolik dünyasında gizliliği ve dramatik ilerleyişiyle bilinir. 2013 yılında yapılan konklavda da Jorge Mario Bergoglio’nun, yani bugünkü Papa Franciscus’un seçilmesi çok az kişi tarafından öngörülmüştü.
Bu tür seçimlerde kardinal adaylarının pozisyonları oylama süreci boyunca değişebilir. Adayların destekçileri sistem üzerinde etkili olmaya çalışırken, bazı kardinaller de başkalarının seçilmesini engellemek için stratejiler geliştirir. Bu nedenle kamuoyunun ya da medyanın tahminleri çoğu zaman gerçekleşmeyebilir.
GÖZLER BU İSİMLERDE
Şu an için Vatikan çevrelerinde öne çıkan isimler arasında sekiz kardinal dikkat çekiyor. Bu isimler arasında İtalyan Kardinal Pietro Parolin, Filipinli Kardinal Luis Antonio Tagle ve Ganalı Kardinal Peter Turkson yer alıyor.
Ayrıca, Macaristan’dan Kardinal Péter Erdő, İtalyan Kardinal Matteo Zuppi, Portekizli Kardinal José Tolentino Calaca de Mendonça, Malta’dan Mario Grech ve yine İtalya’dan Pierbattista Pizzaballa’nın isimleri geçiyor. Gine’den Kardinal Robert Sarah da 79 yaşında olmasına rağmen listede bulunuyor.
VATİKAN’DA BEKLEYİŞ SÜRÜYOR
Papa Franciscus’un sağlık durumu zaman zaman spekülasyonlara neden olsa da, hâlâ görevde bulunuyor. Ancak Vatikan’daki birçok gözlemci, yakın gelecekte bir konklav süreci başlayabileceği görüşünde.
Bu süreçte hangi kardinalin öne çıkacağı belirsizliğini koruyor. Yaş, teolojiye yaklaşım, kıta dengesi ve Vatikan içindeki diplomatik etkiler bu seçimde belirleyici olabilir. Özellikle Güney Yarımküre’den bir adayın seçilmesi, Katolik dünyasında büyük yankı uyandırabilir.