BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Palantir’in patronu Alex Karp ne derse desin, yatırımcıların şirkete karşı pozisyon alması “deli saçması” bir hareket değil. Gelişmiş veri analiz araçları satan şirketin piyasa değeri neredeyse 450 milyar dolara ulaşmış durumda; bu, son 12 aydaki satışlarının 137 katına ve net kârının 624 katına denk geliyor. Dünyanın en değerli şirketi olan ve yapay zekâ patlamasının bir başka gözdesi Nvidia’nın piyasa değeri ise satışlarının yalnızca 28 katı ve net kârının 54 katı.
Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı’ndan (CIA) hızlı yemek zinciri Wendy’s’e kadar geniş bir müşteri yelpazesine sahip Palantir, aşırı şişirilmiş bir “meme hissesi”nin tüm özelliklerini taşıyor. Bireysel yatırımcılar tarafından çok seviliyor; bazıları “Palantir to the moon” yazılı tişörtler giyiyor. Amerikan askeri gücünü açıkça öven şirket, aynı zamanda bilerek kutuplaştırıcı bir imaja sahip. Bu hafta Karp, şirketinin potansiyelini anlamadıklarını söylediği “gevezelik yapan kesimi” azarladı. 3 Kasım’da yayımlanan son çeyrek sonuçlarına eşlik eden mektubunda, şüphecilerin “bir tür akıl karışıklığı ve kendini yok edici şaşkınlık” içinde olduklarını yazdı.
Ancak bu “şaşkınlar ordusu” giderek büyüyor gibi görünüyor. Palantir sonuçlarını açıkladıktan bir gün sonra hisseleri %8 düştü; çünkü küresel finans krizinde subprime mortgage piyasasına karşı oynadığı bahisle ünlenen yatırımcı Michael Burry’nin, şirkete karşı büyük bir kısa pozisyon aldığı ortaya çıktı. Yapay zekâ etrafındaki abartı sönerse, Palantir hisselerinin önünde daha da uzun bir düşüş yolu olabilir.

Yine de böyle bir düşüş yaşansa bile Palantir’in işi ayakta kalacaktır. Şirket giderek güçleniyor. Temmuz–Eylül döneminde gelirler geçen yılın aynı dönemine göre %63 arttı. Tek seferlik kalemler dışarıda bırakıldığında faaliyet kârı %118 yükseldi. Yatırım bankası Morgan Stanley sonuçların ardından “yazılım sektöründe bundan daha sağlam bir hikâye bulmak zor” yorumunu yaptı.
Palantir’in büyümesinin bir kısmı, yapay zekâ yazılım paketi AIP’nin hızla artan popülaritesinden kaynaklanıyor. Bu yazılım, şirkete büyük sözleşmeler kazandırdı: Palantir son çeyrekte 10 milyon doların üzerinde değere sahip 53 anlaşma yaptı; bu rakam bir yıl önce sadece 16 idi. Müşterilerin yapay zekâ araçlarına olan ilgisi azalsa bile, pek çok şirket Palantir yazılımlarını operasyonlarından ayırmanın zor olduğunu fark edecektir.
Üstelik yıllarca zarar ettikten sonra Palantir’in benzersiz iş modeli artık kârlı bir ölçeğe ulaştı ve bu da kendi içinde bir ivme yaratıyor. 2003’te kurulan şirket, ilk yıllık kârını ancak 2023’te elde etti. Bu dönemde müşterilerin sistemlerine yazılımı entegre etmelerine yardımcı olmak için “ileri konuşlandırılmış mühendisler” (forward-deployed engineers – FDE) yerleştirme modeli meyve vermeye başladı.
Palantir tipik bir yazılım-hizmet (SaaS) şirketi değil, ancak son çeyrekte %33’lük faaliyet marjı sektördeki en yüksek oranlara yakın. İşler büyürken çalışan sayısı artmıyor. FDE’ler, müşteriler için Palantir yazılımlarını özelleştirirken edindikleri bilgiyi ürünleri geliştirmek için kullanıyor; bu da bir müşteri için yapılan çalışmanın başkaları için de değerli hale gelmesi anlamına geliyor. Zorluk ne kadar büyükse, Palantir için potansiyel kazanç da o kadar yüksek oluyor.
Şirketin modeli o kadar başarılı oldu ki, Silikon Vadisi’nde birçok taklitçi ortaya çıktı. ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI ve rakibi Anthropic de son dönemde FDE pozisyonları açan şirketler arasında. Ancak Palantir çalışanları bu taklitçileri biçimi kopyalayıp işlevi anlayamamakla eleştiriyor; sonunda hepsinin, müşteriler arasında kolayca çoğaltılabilen hazır yazılımlar üretme tuzağına düşeceğini savunuyorlar.
Palantir’in arkasındaki bir diğer güçlü etken de savunma ve güvenlik harcamalarındaki artış. Donald Trump’ın ocak ayında Beyaz Saray’a dönmesinden bu yana şirket, Amerika’da savunma ve göçmenlik denetimi de dahil olmak üzere çok sayıda devlet sözleşmesi kazandı. Palantir’in kamu sektörüyle yaptığı işler gelirlerinin yarısından fazlasını oluşturuyor. Çoğu Amerika’da olsa da şirket, İngiltere gibi diğer hükümetlerle de iş hacmini genişletiyor.
Palantir’in devlet projelerini çevreleyen gizlilik, şirketin değerini hesaplamayı zorlaştırıyor. Yöneticiler, şirketin ne yaptığını anlatırken “ontoloji” gibi muğlak terimler kullanarak işi daha da karmaşık hale getiriyor. Ancak bu abartılı gizem perdesinin ardında, uzun ömürlü olmak üzere inşa edilmiş bir iş modeli bulunuyor.






