- Nobel Barış Ödülü bu yıl Venezuela muhalefet lideri María Corina Machado’ya verildi ancak Machado ödülü sürpriz şekilde Donald Trump’a ithaf etti.
- Machado, “davamıza verdiği kararlı destek” diyerek Trump’ı teşekkür listesine taşıdı; bu çıkış ödül törenini jeopolitik bir söylem sahnesine dönüştürdü.
- Beyaz Saray Nobel Komitesi’ni siyasileşmekle suçladı; ödülün zamanlaması ve mesajı Washington–Caracas hattını yeniden hareketlendirdi.
Nobel Barış Ödülü’nden Trump’a sürpriz teşekkür: Machado’dan Washington’a siyasi mesaj
Venezuela muhalefet lideri María Corina Machado, ülkesindeki diktatörlüğe karşı verdiği barışçıl mücadele nedeniyle 2025 Nobel Barış Ödülü’ne layık görüldü. Ancak Machado’nun ödül açıklamasında yaptığı Donald Trump vurgusu dünya gündemine damga vurdu.
Machado, ödül sonrası yaptığı ilk İngilizce açıklamada, “Bu ödülü Venezuela halkına ve davamıza verdiği kararlı destek nedeniyle Başkan Donald Trump’a ithaf ediyorum” dedi. Bu mesaj, Trump’ın uluslararası diplomaside etkisini artırdığı bir dönemde geldi ve özellikle Gazze ateşkesi planının ardından dikkat çekici bir zamanlamaya sahip oldu.
58 yaşındaki Machado, 2024 seçimlerinde Nicolás Maduro’ya karşı favori aday olmasına rağmen Venezuela yargısı tarafından seçimlere girmesi engellenmişti. O tarihten bu yana saklanarak yaşıyor. Trump ise o dönemde Machado’ya açık destek vermiş, Maduro yönetimine karşı açık mesajlar vermişti. ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, henüz senatör olduğu 2024 yılında Machado’yu Nobel Barış Ödülü’ne aday göstermişti.
Beyaz Saray ise Nobel Komitesi’nin tercihini eleştirdi. Trump’ın sözcüsü Steven Cheung, “Başkan Trump barış anlaşmaları yapmaya, savaşları sona erdirmeye ve hayat kurtarmaya devam edecek. Nobel Komitesi siyaseti barışın önüne koyduğunu kanıtladı” açıklamasını yaptı.
Reuters’e göre ödülün zamanlaması rastgele değil. Trump’ın barış diplomasisinde etkisini artırdığı bir dönemde Nobel’in Venezuela’ya gitmesi bazı çevrelerce siyasi bir manevra olarak görüldü. Ancak Machado’nun Trump’a teşekkür etmesi bu değerlendirmeyi tersine çevirdi ve Washington’un ödül üzerindeki etkisini artırdı.
Norveç Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Direktörü Halvard Leira, “Bu karar Trump’a karşı yapılmış bir hamle değil. Tam tersine ABD’nin Venezuela stratejisinin kabul gördüğünü gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
Sonuç olarak bu yılki Nobel Barış Ödülü sadece bir insan hakları mücadelesini değil, aynı zamanda Trump’ın küresel güç oyunundaki rolünü da sahneye taşıdı. Trump ödülü doğrudan kazanmadı ancak sürecin siyasi kazananı olmayı başardı.