BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Ve bir “iş kıyameti” hâlâ çok uzak görünüyor
Her HAFTA dünya yapay süper zekâya bir adım daha yaklaşıyor. En güçlü yapay zekâ modelleri, detaylı raporlar yazmaktan talep üzerine video oluşturmaya kadar inanılmaz sayıda görevi yerine getirebiliyor. Halüsinasyon sorunları giderek azalıyor.
Dolayısıyla birçok insanın yakında işe yaramaz hale geleceğinden endişe duyması pek şaşırtıcı değil. Bu yılın başlarında küresel Google aramaları içinde “AI işsizlik” ifadesi tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı. Londra ve San Francisco gibi şehirlerde “Sence kaç yılın kaldı?” sorusu yaygın bir sohbet konusu haline geldi. Ama ChatGPT gerçekten insanların işini elinden mi alıyor?
Birçok yorumcu bunun böyle olduğunu iddia ediyor. Birçoğu, Oxford Üniversitesi’nden Carl Benedikt Frey ve Pedro Llanos-Paredes’in yakın tarihli bir makalesine işaret ediyor. Bu makale, otomasyon ile çevirmenlere olan talebin azalması arasında bir bağlantı kuruyor. Ancak buna karşılık, ABD’nin resmi verileri, yorumlama ve çeviri gibi alanlarda istihdam edilen kişi sayısının geçen yıla göre %7 daha yüksek olduğunu gösteriyor. Diğerleri ise müşteri hizmetlerini otomatikleştirmek için teknolojiyi kullandığını duyuran fintech firması Klarna’yı örnek gösteriyor. Ancak firma şu anda geri adım atıyor. CEO Sebastian Siemiatkowski kısa süre önce şunları söyledi: “İsterseniz her zaman bir insan olacak.”

Bazı yorumcular ise makroekonomik verileri yapay zekâ kaynaklı işsizlik krizi belirtileri için tarıyor. Popüler bir ölçüt, yeni mezun üniversitelilerle genel Amerikan işsizlik oranı arasındaki oran. Genç mezunların şu anda ortalama çalışandan daha yüksek oranda işsiz olduğu görülüyor (bkz. grafik 1). Bu durumun açıklaması şöyle: Genç mezunlar genellikle bilgi yoğun sektörlerde giriş seviyesi işlerde çalışırlar — örneğin, hukuk asistanlığı veya yönetim danışmanlığı firmalarında sunum hazırlama gibi. Yapay zekânın tam da bu tür işleri iyi yaptığı biliniyor. Öyleyse yapay zekâ bu işleri ortadan mı kaldırdı?
Aslında hayır. Veriler, mantıklı bir mekanizma ile örtüşmüyor. Genç mezunların “göreli işsizliği” 2009 yılında yükselmeye başladı — yani üretici yapay zekâlardan çok önce. Ayrıca fiili işsizlik oranları hâlâ düşük, yaklaşık %4 seviyesinde.

2023’te tanıttığımız bir ölçüte dönersek, mesleklere göre Amerikan istihdam verilerini inceledik ve sıklıkla yapay zekâya karşı savunmasız olduğu düşünülen çalışan türlerine odaklandık. Bunlar; destek hizmetleri, finansal işlemler, satış gibi arka ofis görevlerinde yer alan beyaz yakalı çalışanlar. Burada da benzer bir tablo söz konusu: Yapay zekânın olumsuz etkisine dair hiçbir kanıt yok (bkz. grafik 2). Aksine, geçen yıl içinde beyaz yakalı işlerin istihdam payı çok az da olsa artmış durumda.
Genel olarak bakıldığında, ABD’de işsizlik hâlâ düşük — %4,2 seviyesinde. Ücret artışları da makul ölçüde güçlü, ki bu da yapay zekânın iş gücüne olan talebi düşürdüğü fikriyle çelişiyor. Amerika dışındaki eğilimler de benzer. Britanya, Euro Bölgesi ve Japonya’da kazançlar artıyor. 2024’te, zengin ülkeler kulübü OECD’nin istihdam oranı — yani çalışma çağındaki bireylerin işte olan kısmı — tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Bu eğilimleri açıklamak için iki rekabet halindeki görüş var. İlki, şirketlerin yapay zekâyı her alana entegre ettiklerine dair sayısız duyuruya rağmen, çok azının gerçekten ciddi işlerde bu teknolojiyi kullandığı. Resmî bir ölçüm, Amerikan şirketlerinin %10’undan azının yapay zekâyı mal ve hizmet üretiminde kullandığını gösteriyor. İkincisi ise şirketler yapay zekâyı benimseseler bile insanları işten çıkarmadıkları yönünde. Yapay zekâ, bir çalışanın işini daha hızlı yapmasına yardımcı olabilir — ama bu onu gereksiz kılmak anlamına gelmeyebilir. Her ne açıklama geçerli olursa olsun, şu an için panik yapmaya gerek yok.
Kaynak: The Economist