Tiyatro Sahnesi NATO: Avrupa %5 Vaadiyle Trump’ı mı Oyalıyor?
Donald Trump’ın “NATO’yla sonuna kadar birlikteyiz” mesajı, Avrupa başkentlerinde derin bir nefes aldırmış olabilir. Ancak bu birlik söyleminin ardında, Washington’un hoşuna gidecek vaatlerle dolu, gerçekleşmesi neredeyse imkânsız bir savunma planı yatıyor. %5’lik savunma harcaması hedefi, birçok Avrupa ülkesi için matematiksel bir fanteziden ibaret. Sosyal devletin omurgası olan emeklilik, sağlık ve kamu hizmetleri harcamaları hâlihazırda bütçeyi zorlarken, borçluluk oranları yeni yükleri kaldıramayacak düzeyde. Liderler, Trump’ın takdirini kazanmak için siyasi vitrine güçlü bir mesaj bırakmış olabilir ama gerçekte bu hedefe ne para var, ne de toplumsal destek. NATO’nun bu yeni taahhüdü, daha çok siyasi bir illüzyon; gelecekteki liderler tarafından unutulmak üzere şimdiden imzalanmış bir çek gibi. Bu tabloyu gören bazı Avrupalı gözlemciler, “Trump’a gösterilen bu performans, gerçek değil tiyatro” yorumunu yapıyor. Çünkü silahlarla dolu bir gelecek vadeden bu plan, yurttaşların tereyağı beklentisine hiç cevap vermiyor.
Avrupa’nın Savunma Gerçekleri: Yüzdeler Sahnesi
NATO üyelerinin 2024 yılı savunma harcaması oranları, tabloyu açıkça ortaya koyuyor. ABD, GSYH’sinin %3.4’ünü savunmaya ayırırken, İngiltere %2.3, Almanya ve Fransa ise %2.1 seviyelerinde. Bu rakamlar, NATO dışı ABD üyeleri ortalamasının yalnızca %2.0 olduğunu gösteriyor. Yani %5 hedefi, bugünkü seviyelerin iki katından fazlası anlamına geliyor.
📊 [Grafik 1: Savunma Harcamalarının GSYH’ye Oranı – 2024]
İtalya (%1.5) ve İspanya (%1.3) gibi ülkeler ise %5 hedefinin henüz başlangıç noktasına bile yaklaşabilmiş değil.

Gerçek Harcama: Siyasi Söylemi Yalanlıyor
Ancak oranlar tek başına her şeyi açıklamıyor. Mutlak harcama düzeylerine bakıldığında, ABD’nin Avrupa’nın neredeyse iki katı kadar savunma harcaması yaptığı görülüyor. 2024 yılında ABD 968 milyar dolar savunma bütçesi ayırırken, Avrupa’nın toplamı sadece 453 milyar dolarda kaldı.

📉 [Grafik 2: Mutlak Savunma Harcamaları – Milyar Dolar, 2024]
Bu veriler, Almanya’nın 98 milyar dolar, İngiltere’nin 82 milyar dolar ve Fransa’nın 64 milyar dolar harcadığını gösteriyor. İtalya ve Polonya ise yaklaşık 35 milyar dolar bandında. ABD’nin tek başına yaptığı harcama, bu ülkelerin toplamına denk.
Bu fark sadece politik bir tercihten değil, aynı zamanda yapısal ekonomik sınırlardan kaynaklanıyor.
Nereden Kısılacak? Sosyal Harcamalar Alarm Veriyor
Peki Avrupa bu %5 hedefini nasıl finanse edecek?
OECD verileri, Avrupa ülkelerinin kamu harcamalarının büyük kısmını sağlık, emeklilik ve sosyal refah sistemine ayırdığını gösteriyor. Fransa (%23.8), Almanya (%20.4), İtalya (%21.8) ve Finlandiya (%23.6) gibi ülkelerde kamu harcamalarının neredeyse dörtte biri sosyal korumaya gidiyor.

📑 [Grafik 3: Kamu Harcamalarının Dağılımı – OECD Ülkeleri]
Bu oranlar ABD’de çok daha düşük. ABD, sosyal güvenliğe sadece %18.3 (sağlık dahil) pay ayırırken, savunmaya ayırdığı oran %3.0 civarında. Avrupa’nın bu yapıları sürdürerek aynı zamanda %5’lik savunma hedefini karşılaması ise neredeyse olanaksız.
Politika mı, Popülizm mi?
Bruegel düşünce kuruluşundan Guntram Wolff bu konuda açık: “Oraya ulaşamayacaklar. Aşırı borçlu ülkeler daha fazla borç çıkaramaz.” Avrupa ülkeleri savunma harcamalarını üç kat artırmak için ya devasa vergi artışlarına gidecek, ya da emeklilik, sağlık gibi temel alanlarda kesintiye.
Ancak bu da siyasi olarak tehlikeli. Zaten gelir adaletsizliği ve ekonomik tatminsizlikle mücadele eden halklar, 2008 krizinden beri sarsılmış bir refah duygusunu yaşıyor. Popülist ve milliyetçi siyasilerin yükselişi tam da bu ekonomik kırılganlık ortamında filizlenmiş durumda.
“Silah mı, Tereyağı mı?”
İspanya Başbakanı Pedro Sánchez’in de söylediği gibi, bu hedef “refah devletimizle bağdaşmıyor.” Polonya, Baltık ülkeleri ve Finlandiya gibi Rusya’ya yakın ülkeler bu hedefe daha sıcak baksa da, İspanya ve Slovakya gibi ülkeler şimdiden açık direnç gösteriyor. Slovakya, savunmadan çok yaşam standartlarını artırmaya öncelik verilmesi gerektiğini vurguluyor.
Fransa gibi ülkelerde, savunma bakanlığına bağlı ancak normalde başka bütçelerde yer alan yapılar (örneğin kırsalda polislik yapan jandarmalar) harcama kalemlerine dâhil edilerek hedefe kâğıt üstünde ulaşılması planlanıyor. Bu da NATO’nun %5 hedefinin bir performans oyununa dönüşme riskini artırıyor.
Sonuç: Hesap Tutar mı?
%5’lik hedef, yalnızca askeri değil, siyasi ve toplumsal bir dönüşüm gerektiriyor. Eğer bu hedef gerçekten uygulanmak istenirse, Avrupa ülkeleri refah devletlerinin daha “az cömert” bir modele geçmesini kabul etmek zorunda kalacak. Ancak bunun siyasi bedeli yüksek.
Şu açık: NATO sahnesinde Trump’ın alkışladığı güçlü taahhütler, halkın karşısında ne kadar sürdürülebilir, belirsiz. NATO şu anda iki izleyiciye oynuyor: Biri Washington, diğeri Avrupa meydanları. Ve ikisini aynı anda memnun etmek gittikçe zorlaşıyor.
🧭 BSEkonomi yorumu:
Bu tablo, Avrupa’nın savunma alanında Trump’ı memnun edecek hamleler üretmeye çalışırken, içeride sosyal sistemlerini nasıl dengeleyeceğini bilemediğini gösteriyor. Siyasetçiler, savunma vaatleriyle uluslararası arenada prestij kazanmak istiyor; fakat yurttaşlar içeride sağlık, emeklilik ve yaşam kalitesi gibi gerçek taleplerle karşılık veriyor. Silah mı, tereyağı mı sorusu bu defa hiç olmadığı kadar net bir ikilem.