İş Dünyası - Manşet - Piyasalar

Meta, Instagram–WhatsApp Davasını Kazandı

Meta’nın antitröst davasındaki zaferi, hem Washington’un teknoloji devlerini parçalama girişiminin sınırlarını hem de veri-ekosistemi rekabetinin nasıl tanımlanacağına dair temel tartışmayı yeniden gü...
Hülya Kocaer
Kasım 19, 2025
Paylaş

Meta’nın antitröst davasındaki zaferi, hem Washington’un teknoloji devlerini parçalama girişiminin sınırlarını hem de veri-ekosistemi rekabetinin nasıl tanımlanacağına dair temel tartışmayı yeniden gündeme taşıdı. Kararın merkezinde, klasik rekabet hukuku çerçevesiyle dijital platform ekonomisinin dinamikleri arasındaki uyumsuzluk var.

Mahkeme, FTC’nin Meta’nın Instagram ve WhatsApp satın alımlarını “rakipleri boğma” stratejisi olarak kanıtlayamadığına hükmetti. Hakim James Boasberg’in gerekçesi net: FTC, hem pazar tanımını yeterince daraltamadı hem de Meta’nın bu satın almalarla rekabeti fiilen ortadan kaldırdığı iddiasını güçlü delillerle destekleyemedi. Böylece Washington’un uzun süredir teknoloji devlerine yönelik antitröst hamlesinin en kritik dosyalarından biri çöktü.

Dosyanın en dikkat çekici unsurlarından biri, 2012’de Zuckerberg’in ekip içi e-postasında yer alan “rakipler tekrar ölçeğe ulaşmadan önce zaman kazanmak” vurgusuydu. Bu ifade, platform ekonomilerinin erken dönemde agresif konsolidasyon stratejileri uyguladığını bilenler için şaşırtıcı değil; ancak mahkeme bu tür geriye dönük iç yazışmaların tek başına rekabetin yok edildiğini ispat etmeye yetmediği görüşünde.

FTC’nin pozisyonu ise farklı: Kurum, Instagram ve WhatsApp satın alımlarının o dönemde onaylanmış olmasına rağmen sosyal medya pazarının tekelleştiğini, bugün oluşan devasa ağ etkilerinin Meta lehine geri döndüğünü savunuyordu. Ancak Boasberg, hem pazar tanımındaki bulanıklığın hem de kullanıcı refahı ölçüsünün somut zarar üzerinden kurulmamış olmasının davayı zayıflattığını belirtti.

Meta açısından sonuç net: Instagram ve WhatsApp’ın zorunlu elden çıkarılması talebi tamamen rafa kalktı. Bu, platformun reklam gelir modeli ve veri senkronizasyonu açısından büyük bir stratejik rahatlama anlamına geliyor. Yatırımcılar açısından da mesaj açık: Washington’un “büyük teknolojiyi bölme” siyaseti hâlâ politik retorik aşamasında; hukuki eşik ise çok daha yüksek.

FTC cephesi ise yara aldı. Hem Amazon hem Google dosyalarında benzer tanım ve metodoloji tartışmaları yaşanırken, Meta kararının Komisyon’un yaklaşımını yeniden şekillendirmesi muhtemel. Regülatörlerin bundan sonra daha dar pazar tanımları, daha net tüketici zarar ölçümleri ve daha teknik ekonomik modellerle gelmesi gerekecek.

Sonuç olarak karar, teknoloji devleri için mevcut konsolidasyonun hukuki olarak hâlâ sağlam bir zeminde durduğunu gösteriyor. Ancak Washington’un siyasi baskısı ve Avrupa’daki Dijital Piyasalar Yasası gibi düzenlemelerin küresel rekabet mimarisini dönüştürdüğü düşünülürse, Meta’nın bugünkü zaferi gelecekteki düzenlemelere kalkan oluşturmayabilir.

2013’te Dr. Artunç Kocabalkan tarafından kurulan İFM Medya, finansal iletişim, araştırma, stratejik iletişim ve medya alanlarında entegre hizmet sunan uluslararası bir ajanstır.
destek@bsekonomi.com
Sosyal Medyada Bizi Takip Edin
© 2025 BS Ekonomi Tüm Hakları Saklıdır.
|
News & Media Platform, simplified
A Sound Fiction