• Mehmet Şimşek, Boğaziçi Zirvesi’nde Türk lirasına dair endişelerin “artık temelsiz” olduğunu söyledi.
• Altın hariç cari açığın ciddi biçimde azaldığını, dış finansman ihtiyacının hızla düştüğünü belirtti.
• 2025’in “dezenflasyon ve yapısal dönüşümün belirleyici yılı” olacağını vurguladı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 16’ncı Boğaziçi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada Türkiye ekonomisine yönelik uluslararası algının değiştiğini, Türk lirasına dair endişelerin temelsiz hale geldiğini söyledi. Şimşek’e göre, “Son yıllarda altın hariç cari açık ciddi oranda azaldı, dış borçlanma ihtiyacı hızla düşüyor ve Türkiye’nin sermaye piyasalarına erişimi belirgin biçimde iyileşti.”
Şimşek, küresel ekonomideki düşük büyüme eğilimine rağmen Türkiye’nin %5,5’lik ortalama büyüme oranıyla gelişmekte olan ülkeler arasında öne çıktığını belirtti. “Çin ve Hindistan hariç tutulduğunda Türkiye açık ara daha iyi performans sergiliyor. Hatta onları da dahil ettiğinizde bile son 20 yılda önemli bir mesafe katettik,” dedi.
“TL’ye Yönelik Endişeler Temelsiz, Sermaye Akışı Devam Edecek”
Şimşek’in konuşmasında öne çıkan en dikkat çekici vurgu, Türk lirasının temellerine yönelikti. Hazine’nin artık daha az dış finansmana ihtiyaç duyduğunu belirten Şimşek, “Cari açığın daralmasıyla birlikte TL’ye karşı oluşan risk algısının temelsiz hale geldiğini görüyoruz. Üstelik sermaye girişlerinde güçlenme var; CDS 460 baz puan geriledi, bu da borçlanma maliyetlerini düşürdü,” ifadelerini kullandı.
Şimşek ayrıca “Türkiye yatırım yapılabilir nota giden yolda ilerliyor” diyerek son iki yılda gerçekleşen kredi notu artışlarının devam edeceğini söyledi.
Bölgesel Entegrasyon ve Yeni Ticaret Ekseni
Konuşmasında bölgesel iş birliği ve tedarik zinciri çeşitlendirmesi vurgusu yapan Şimşek, 54 ülke ile imzalanan serbest ticaret anlaşmaları sayesinde Türkiye’nin korumacılık trendlerinden görece az etkilendiğini belirtti.
“İhracatımızın yüzde 80’inden fazlası yakın, dost ve STA imzaladığımız ülkelere yapılıyor. Bu da bizi daha az kırılgan hale getiriyor. Ancak sadece beklemeyeceğiz; küresel ticaretin parçalanmasına karşı çözüm olarak bölgesel entegrasyona odaklanıyoruz,” dedi.
Savunma, Yeşil Dönüşüm ve Yapay Zekâ Üçgeni
Şimşek, Türkiye’nin savunma sanayisinde 1400 aktif proje yürüttüğünü ve yıllık 8 milyar doları aşan ihracatla dünyada 11. sırada yer aldığını söyledi. Yeni siparişlerin 12 milyar doları geçtiğini belirterek, “Üstelik birçok ürün henüz devreye alınmadı,” dedi.
Ayrıca Türkiye’nin yeşil dönüşüm ve yapay zekâ yatırımlarında gelişmiş ülkelere yaklaşma hedefinde olduğunu vurguladı: “Yapay zekâ altyapısına yatırım yapmamız gerekiyor. Türkiye gelişmekte olan ülkelerin önünde ama gelişmişleri yakalamak istiyor.”
2025: Programın Dönüm Noktası
Bakan Şimşek, üç aşamalı ekonomi programının ikinci safhasının tamamlanmak üzere olduğunu belirtti. Buna göre:
- Birinci aşama: Fiyat istikrarı ve mali disiplinin tesisi.
- İkinci aşama: Dengesizliklerin giderilmesi ve KKM’den çıkış süreci.
- Üçüncü aşama: 2025’te başlayacak yapısal dönüşüm ve kalıcı dezenflasyon dönemi.
“Programımız çalışıyor, sabırla ilerliyoruz. Gelecek yıl hem yapısal dönüşüm hem dezenflasyon açısından belirleyici bir yıl olacak,” dedi.
Enflasyonun %65’ten %32’ye gerilediğini hatırlatan Şimşek, üç yıl içinde yeniden tek haneye dönülmesini beklediklerini açıkladı: “Para politikasında sıkı duruşumuz, mali disiplin ve gelir politikalarındaki uyum sayesinde dezenflasyon süreci devam edecek.”
“Küresel Belirsizlik Fırsata Dönüştürülebilir”
Konuşmasının sonunda Şimşek, jeopolitik ve ekonomik belirsizliklerin Türkiye için bir “fırsat alanı” olduğunu vurguladı:
“İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan sistem, artık onu kuran ülkeler için eskisi kadar faydalı değil. Bu değişimi fırsata çevirmemiz gerekiyor. Bölgesel ticarette, hizmet ihracatında ve yeşil dönüşümde ciddi potansiyelimiz var.”
BS Ekonomi değerlendirmesine göre, Şimşek’in bu açıklamaları yalnızca iç kamuoyuna değil, aynı zamanda uluslararası yatırımcılara güven sinyali niteliğinde.
Türkiye’nin kısa vadeli hedefi: dış finansmana bağımlılığı azaltarak, TL’yi yeniden güvenli liman statüsüne taşımak.






