Macron, Ukrayna için oluşturulacak güvence gücüne Fransa, İngiltere ve Türkiye’den askerlerin katılabileceğini açıkladı.26 ülkenin destek verdiği güvenlik taahhüdü, Avrupa’nın Ukrayna sonrası güvenlik...
Macron, Ukrayna için oluşturulacak güvence gücüne Fransa, İngiltere ve Türkiye’den askerlerin katılabileceğini açıkladı.26 ülkenin destek verdiği güvenlik taahhüdü, Avrupa’nın Ukrayna sonrası güvenlik mimarisi için daha iddialı bir rol üstlendiğini gösteriyor.Açıklama, sahadaki askeri denge kadar jeopolitik riskleri de artıran yeni bir döneme işaret ediyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ukrayna için planlanan güvence gücünün ayrıntılarına ilişkin dikkat çeken bir açıklama yaptı. Macron’a göre, savaş sonrası barışı korumayı hedefleyen bu güçte Fransa, İngiltere ve Türkiye’den askerler yer alabilecek. Bu çerçeve, Avrupa’nın kendi güvenliğini üstlenme konusunda daha büyük bir sorumluluk almaya hazır olduğuna dair en somut işaretlerden biri olarak görülüyor.
Macron, toplam 26 ülkenin Ukrayna’ya yönelik güvenlik taahhüdüne destek verdiğini belirtirken, bu yapının “barışı güvence altına alma gücü” olarak tasarlandığını ifade etti. Ancak planın operasyonel çerçevesi hâlâ net değil. Görev tanımı, komuta yapısı ve askerî konuşlanma koşulları müzakere edilmeye devam ediyor. Türkiye’nin bu denklemde yer alması, NATO dengeleri açısından da önemli bir başlık olarak öne çıkıyor.
Bu girişimin ekonomik ve stratejik yansımaları da büyük olacak. Avrupa ülkelerinin Ukrayna sahasında kalıcı bir askerî varlık göstermesi, savunma harcamalarının artması, tedarik zincirlerinin yeniden şekillenmesi ve bölgesel güvenlik mimarisinde köklü değişiklik anlamına geliyor. Türkiye açısından ise bu tablo, hem batı ittifaklarıyla uyumu hem de bölgesel nüfuzunu artırma fırsatı sunuyor.
Ancak tüm bu gelişmeler riskleri beraberinde getiriyor. Moskova’nın güvence gücünü doğrudan müdahale olarak yorumlama ihtimali, sahadaki kırılgan dengeyi yeniden sertleştirebilir. Ayrıca çok uluslu bir gücün operasyonel uyumu, siyasi koordinasyonu ve lojistiği ciddi bir sınav olacak.
Sonuç olarak, Macron’un açıklaması Ukrayna dosyasında yeni bir jeopolitik fazın başladığını gösteriyor. Bu yapının sahada nasıl şekilleneceği, 2026 Avrupa güvenliğinin ana belirleyicilerinden biri olacak.
