New York’taki COMEX vadeli işlemler piyasasında fiziksel altın teslimatına yönelik talep, son aylarda ciddi şekilde yükseldi. Yatırımcılar, ekonomik belirsizlikler nedeniyle altın varlıklarını fiziksel formda tutmayı tercih ediyor. Bu durum, Londra gibi geleneksel altın ticaret merkezlerinden ABD’ye büyük ölçekli sevkiyatların gerçekleşmesine neden oluyor.
Altın piyasasındaki bu hareketin ardında şu üç temel faktör öne çıkıyor:
- Enflasyon ve Faiz Politikaları: ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz politikalarına ilişkin belirsizlikler, yatırımcıları altına yönlendirdi. Fed’in faizleri düşürme sinyali vermesi, doların zayıflamasına ve altının cazibesinin artmasına neden oldu.
- Jeopolitik Riskler: Küresel ölçekte süregelen jeopolitik gerilimler, yatırımcıları riskten kaçınmaya yöneltti. Orta Doğu’daki çatışmalar, Ukrayna-Rusya savaşı ve Çin-ABD arasındaki ekonomik gerilimler, altına olan talebi güçlendirdi.
- Merkez Bankalarının Alımları: 2023 ve 2024 yıllarında birçok merkez bankası, rezervlerini çeşitlendirmek amacıyla altın alımlarını artırdı. Özellikle Çin ve Hindistan gibi ülkeler, dolar bağımlılığını azaltma stratejileri doğrultusunda büyük miktarlarda altın rezervi biriktiriyor.
Londra ve New York Arasındaki Altın Akışı Ne Anlama Geliyor?
Londra, tarihsel olarak dünyanın en büyük fiziksel altın ticaret merkezlerinden biri olmasına rağmen, son dönemde altının New York’a taşınması dikkat çekici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Analistler, yatırımcıların vadeli işlemler yerine fiziksel altına yönelmesinin, piyasada arz ve talep dengesini değiştirebileceğini belirtiyor. Eğer bu eğilim devam ederse, Londra’daki altın rezervleri azalabilir ve küresel fiyatlar üzerinde baskı oluşabilir.