• Allianz’ın 2025 Küresel Varlık Raporu’na göre, 2024’te hane halkı varlıkları dünya genelinde %8,7 artışla rekor kırdı.
• Türkiye’de brüt finansal varlıklar %45,8 yükselse de yüksek enflasyon nedeniyle reel değer %8 geriledi, kişi başı servette 46. sıra korundu.
• Toplam tasarruflar %34 artarak 112 milyar €’ya ulaştı; portföyün yarısından fazlası hâlâ banka mevduatlarında.
Allianz’ın yayımladığı 2025 Küresel Varlık Raporu, dünya ekonomisindeki servet dağılımını net biçimde ortaya koydu. 60’a yakın ülkenin dahil edildiği rapora göre, 2024’te hane halklarının finansal varlıkları %8,7 artarak tarihin en yüksek seviyesine ulaştı. Bu büyümenin motoru ise açık ara ABD oldu. Küresel artışın yarısını tek başına üstlenen ABD, “servet yaratma” kapasitesinde dünyaya liderlik etti. Çin %20’lik katkıyla ikinci, Batı Avrupa %12’yle üçüncü sırada yer aldı. Allianz Başekonomisti Ludovic Subran, “ABD’deki varlık büyümesi tek kelimeyle inanılmaz” sözleriyle bu ayrışmaya dikkat çekti.
Türkiye ise 2024 yılında Arjantin’den sonra en hızlı büyüyen ikinci ülke oldu. Türk hane halklarının brüt finansal varlıkları %45,8 artış gösterdi. Ancak reelde tablo tersine döndü: yüksek enflasyon nedeniyle varlıkların reel değeri %8 küçüldü. Bu nedenle kişi başı servette Türkiye geçen yıl olduğu gibi 46. sırada kaldı.
Tasarruflarda İvme: 112 Milyar Euro
Rapora göre, Türk hane halklarının toplam tasarrufları 2024’te %34 artışla 112 milyar Euro’ya ulaştı. Bu artışın dağılımında farklı kalemler öne çıktı:
- Menkul kıymetler %75,5’lik artışla portföylerdeki en hızlı yükselişi kaydetti.
- Sigorta ve emeklilik fonları %67,2 yükseldi, ancak toplam içindeki ağırlığı sınırlı kaldı.
- Portföyün bel kemiğini oluşturan banka mevduatları %31 büyüdü ve toplam tasarrufların yarısından fazlasını oluşturmaya devam etti.
Bu tablo, Türk yatırımcının hâlâ likit ve güvenli limanlara yöneldiğini gösteriyor. Buna karşın, sermaye piyasası enstrümanlarındaki artış da risk iştahının kısmen arttığına işaret ediyor.
Enflasyon Sarmalında Servet
Türkiye’nin küresel sıralamada yukarı çıkamamasının temel nedeni, yüksek enflasyonun reel varlık büyümesini eritmesi oldu. Kağıt üzerinde hızlı büyüme kaydedilse de, satın alma gücündeki kayıplar Türkiye’yi 46. sıraya sabitledi. Bu durum, hane halklarının varlık yönetimi tercihlerinde enflasyonla mücadele araçlarının önemini bir kez daha gündeme taşıyor.
Küresel ölçekte servetin merkezinde ABD dururken, Türkiye’nin hikâyesi “büyüme ile erime” arasında sıkışmış görünüyor. Önümüzdeki dönemde, makroekonomik istikrarın ve enflasyonun kontrol altına alınmasının, servet sıralamasında gerçek bir yükselişin ön koşulu olacağı açık.