Küresel tahvil piyasalarında Perşembe günü sert satışlar yaşandı ve devletlerin borçlanma maliyetleri hızla yükseldi. Almanya’nın savunma harcamalarını artırmak için tarihi borçlanma kurallarını değiştirme planı, Alman tahvillerinde 1990 yılındaki yeniden birleşmeden bu yana görülen en büyük günlük sıçramaya neden oldu. Aynı zamanda ABD’nin Kanada ve Meksika’ya yönelik uyguladığı yeni tarifeler de enflasyon kaygılarını körükleyerek tahvil piyasalarını baskı altında bıraktı.
Piyasalarda Sert Hareketler
Almanya’da 10 yıllık devlet tahvili (bund) getirileri Çarşamba günü yaklaşık 30 baz puan yükselerek piyasaları şaşırttı. Perşembe günü yükseliş devam ederken, 10 yıllık tahvil getirisi gün içinde 7 baz puan artarak %2,75 seviyelerine yaklaştı. Ayrıca 5 ve 20 yıllık Alman tahvil getirileri sırasıyla 4 ve 6 baz puan artış gösterdi. Bu hareketler eşliğinde Almanya’nın önde gelen şirketlerinin yer aldığı DAX endeksi rekor seviyelere ulaştı.
İtalya, Fransa ve İsviçre tahvillerinde de benzer eğilimler izlendi. İtalya’nın 10 yıllık tahvil getirileri 8 baz puan, Fransa’nın ise 7 baz puan arttı. İngiltere’de 10 yıllık tahvil (gilt) getirisi de 6 baz puanlık bir artış kaydetti.
ABD Tarifeleri ve Japonya’daki Riskler
ABD’nin Trump yönetimi tarafından Kanada ve Meksika’ya getirilen yeni tarifeler, enflasyon beklentilerini artırarak piyasalarda tedirginliğe yol açtı. Analistler, tarifelerin küresel olarak maliyetleri yükselterek enflasyonu tetikleyebileceği konusunda uyarıyor.
Japonya piyasasında da gerilim yükseldi. Japonya’nın 10 yıllık devlet tahvil getirileri, Perşembe günü 7 baz puan yükselerek son 16 yılın en yüksek seviyelerine yaklaştı. Uzmanlar, Japonya’daki yükselişin daha geniş piyasa geriliminin habercisi olabileceğine dikkat çekiyor.
Analistler Ne Diyor?
Deutsche Bank araştırma stratejisti Jim Reid, Almanya’daki siyasi dönüşümün Avrupa piyasalarında “nesilde bir görülen politika değişimini” işaret ettiğini belirtti. Rabobank analistleri ise Almanya’nın mali genişlemesinin enflasyon beklentilerini hızla artırdığına dikkat çekti.
ADM Investor Services Baş Ekonomisti Marc Ostwald, piyasalardaki satış dalgasının arkasında iki temel etken olduğuna işaret etti: “ABD’nin tarifelerinin enflasyonu tetikleme korkusu ve Almanya’da olası yeni hükümetin savunma harcamalarını dramatik biçimde artırma planları.”
Bank of America analisti Ralf Preusser, Almanya’nın yeni politikalarının tahvil getirilerini %2,75 seviyesine kadar çıkarabileceğini belirtti ve tahminlerin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı. UBS stratejisti Emmanouil Karimalisise Avrupa Birliği’nin savunma harcamalarına yönelik artan mali genişlemesinin piyasalarda arz fazlası yaratacağını ve bunun da yatırımcıların tahvil alımlarında daha yüksek prim talep etmesine yol açtığını söyledi.
Sonuç ve Beklentiler
Küresel piyasalar, Almanya’nın mali politika değişimini ve ABD’nin agresif ticaret politikasını yakından izliyor. Önümüzdeki dönemde küresel enflasyon ve faiz oranları üzerindeki baskının artması bekleniyor. Özellikle Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) açıklayacağı yeni faiz kararı ve devam eden mali gelişmeler, tahvil piyasalarının yönü açısından kritik olacak.