BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
1960 yılında New York, Amerika’nın antikomünist müttefiki olan genç Tayland Kralı Bhumibol Adulyadej için bir konfetili geçit töreni düzenlemişti. New Yorklular kralı görmek için sokaklara akın etti. Ancak kalabalık, kralın hiç gülmediğini fark etti. Bir muhabir nedenini sorduğunda Bhumibol, eşi Kraliçe Sirikit’i işaret etti: “O benim gülümsemem,” dedi. Tay mücevherlerini Fransız modasıyla birleştiren 27 yaşındaki Sirikit, basında “Asya’nın Jackie Kennedy’si” olarak anıldı. Sirikit, 24 Ekim’de 93 yaşında hayatını kaybetti. 2012’de geçirdiği felçten bu yana kamusal alandan büyük ölçüde çekilmişti; Kral Bhumibol ise 2016’da ölmüştü.
Yaşlı Taylandlılar hâlâ Sirikit’in Batı seyahatlerinde insanları büyülediği ilk yılları hatırlıyor. Tay geleneklerine göre iyi bir kralın Buda benzeri bir sükûnet sergilemesi gerekir. Bhumibol’un soğukkanlılığının karşısında Sirikit’in zarafeti ve canlılığı vardı. Bu zıtlık, çiftin 70 yıla yaklaşan hükümdarlığı boyunca halk arasında muazzam bir popülarite kazanmasını sağladı.
Kraliyet çifti, yükselen Tayland orta sınıfı için bir monarşi modeli sundu. Kırsal yoksullar içinse hayır işleri, onları gerçekten önemseyen tek gücün saray olduğu izlenimini yarattı. Oysa bu sevgi kendiliğinden doğmamıştı. Bhumibol 1946’da tahta çıktığında, monarşi hem ılımlılar hem de faşistler tarafından simgesel, etkisiz bir kurum haline getirilmişti. Ancak çiftin cazibesi, hayırseverliği, profesyonel halkla ilişkiler çalışmaları ve eleştiriyi yasaklayan katı kanunlar sayesinde monarşi, Tay kimliğinin üç sacayağından biri haline geldi: ulus, din ve kral.
Fakat Taylandlılar Sirikit’i sadece zarafetiyle değil, ülkenin çalkantılı siyasetine yaptığı müdahalelerle de hatırlıyor. Saray, Tay siyasetinde sürekli etkiliydi. Kral sık sık darbeleri meşrulaştırır, şiddeti frenlemek için devreye girerdi. 1970’lerde Sirikit daha da aktif hale geldi; “Kraliçe Muhafızları” adlı kendi askeri biriminde sağcı darbecilerle yakınlaştı. 2008’de hükümeti devirmeyi amaçlayan kraliyet yanlısı protestolar şiddete dönüştüğünde, Sirikit bu harekete maddi destek verdi ve bir göstericinin cenazesine katılarak alışılmadık bir adım attı. Kısa süre sonra hükümet düştü.
Bugün Tayland’da halkın, sarayın siyasete karışmadığı bir gelecek isteği giderek güçleniyor. Seçilmiş birçok hükümet, generaller veya kraliyet yanlısı elitler tarafından devrildi; ardından gelen yönetimler de ülkeyi istikrara kavuşturamadı. Genç Taylandlılar, monarşinin “yarı-feodal” yapısının ülkenin demokratikleşmesinin önündeki en büyük engel olduğuna inanıyor. Bu nedenle Sirikit’in ölümünün, saray çevrelerinin umduğu türden nostaljik bir dalga yaratmaması şaşırtıcı değil.
Bhumibol öldüğünde, dönemin askeri cunta hükümeti bir yıllık yas ilan etmişti. Tay halkı kurallara titizlikle uymuş, siyah-beyaz giymiş, futbol maçları ve televizyon dizileri iptal edilmişti. Sirikit’in ölümünde ise benzer bir destek bekleniyordu; bu durum, seçimlere hazırlanan kraliyet yanlısı Başbakan Anutin Charnvirakul için avantaj olabilirdi. Anutin’in partisi Thai Pride, gelecek yıl yapılacak seçimlerde, monarşi ve ordu reformlarını savunan People’s Party ile zorlu bir mücadeleye girecek. Ancak beklentilerin aksine, Sirikit’in ölümü sonrasında halkın tepkisi sönük kaldı. Dokuz yıl öncesine kıyasla çok az Tay yas kıyafeti giydi. Üstelik popüler etkinlikler de iptal edilmedi: Tay üyelerinden birinin yer aldığı K-pop grubu Blackpink, Kraliçe Ana’nın ölümünden bir gün sonra Bangkok Ulusal Stadyumu’nda konser verdi (seyircilerden siyah-beyaz giymeleri istendi, çoğu da uydu).
Sirikit kraliçe eşi olmasına rağmen halk tarafından en az kocası kadar sevilmişti. Dolayısıyla bu sessiz tepki, monarşiye bakıştaki değişimi yansıtıyor. 73 yaşındaki oğlu Kral Vajiralongkorn (Rama X) ise disiplin takıntılı, çapkın bir lider olarak tanınıyor; dört kez evlendi, resmî bir metresi var, bazı çocuklarını mirastan men etti ve açık bir veliaht bırakmadı. Bu dengesiz imaj, monarşinin itibarını ciddi biçimde zedelemiş durumda.
Hükümet, Sirikit için katı bir yas sürecinin —özellikle eğlence yasağının— ekonomik zararından çekinmiş olabilir. Böyle bir adımın, kraliyet nostaljisinin yaratacağı olası faydadan daha fazla seçim kaybı riski taşıdığı düşünülüyor.
Yine de bazı yorumlara göre, kraliyet gelenekleri bir yas döneminde seçim yapılmasını yasaklayabilir. Eğer Anutin’in popülaritesi önümüzdeki yılın başına kadar toparlanmazsa, bu geleneği gerekçe göstererek seçimleri erteleyebilir. Bu da, Sirikit’in ölümünden sonra bile monarşiye son bir hizmeti olurdu — tıpkı yaşamı boyunca ettiği gibi.






