Türkiye konut piyasası Temmuz 2025’te güçlü bir satış performansına imza attı. TÜİK verilerine göre ay boyunca 142.858 adet konut el değiştirdi. Bu seviye, 2020 Temmuz’u hariç tutulduğunda, şimdiye kadarki en yüksek Temmuz satışı olarak kayda geçti. Geçen yılın aynı ayına göre artış oranı %12,4 oldu.
Ancak grafikler, manşetin ardındaki dinamiklerin farklı bir hikâye anlattığını gösteriyor. Yapı Kredi Yatırım’ın paylaştığı satış endeksi (Grafik 1), 2024’ün son çeyreğinde ivme kazanan ve 2025 başlarında %30’un üzerine çıkan yıllık büyümenin, bahar aylarından itibaren plato yaptığını ortaya koyuyor. Temmuz 2025’te satış endeksi 1,64 ile son 1 yılın zirvesinde olsa da büyüme eğrisi artık yatay. Bu, talep canlılığının sürdüğünü fakat artış hızının yavaşladığını işaret ediyor.


Fiyat tarafı ise bambaşka bir tablo çiziyor. Endeksa verilerine göre Temmuz ayında konut fiyat endeksi aylık yalnızca %1,1 arttı. Aynı dönemde TÜİK’in aylık enflasyonu %2 olarak ölçüldü. Bu fark, fiyatların reel anlamda gerilediği anlamına geliyor. Yıllık artış ise %8 seviyesinde; bu, TÜİK’in yıllık enflasyonunun (%33-34) oldukça altında. Yani alım-satım hacmi rekor seviyeye yaklaşsa da, fiyatlar artmıyor—aksine, satın alma gücüyle karşılaştırıldığında değer kaybı yaşanıyor.
Grafik 2, bu ayrışmayı netleştiriyor: 2025’in ilk yarısında 107-110 bin bandında seyreden aylık satışlar, temmuzda sert bir sıçrama ile 140 binin üzerine çıktı. Ancak bu canlılık fiyatlara yansımadı. Piyasa, yüksek hacimli fakat fiyat baskısının hissedildiği bir dönemde.
Sonuç olarak, veriler konut piyasasında rekor satış – durgun fiyat ikilemini ortaya koyuyor. Talep güçlü, fakat fiyatların yukarı yönlü hareketi sınırlı. Bu tablo, hem yatırımcılar hem de ilk kez konut alacaklar açısından farklı stratejiler gerektiriyor: Satıcılar için hızlı elden çıkarma avantajı, alıcılar için ise fiyatların reel olarak gerilediği bir fırsat penceresi söz konusu.