🇺🇸 “ABD Bilişim (IT) sektörü artık S&P 500 endeksinin yaklaşık %34’üne denk geliyor, piyasa değeriyle ölçüldüğünde bu, 1999/2000’deki rekor ağırlığa eş değer. Toplamda bu alt sektörün piyasa değeri 18,5 trilyon dolar — bu piyasa değeri, ABD dışındaki tüm ülkelerin bireysel piyasa değerinden daha büyük.”
Nasdaq-100 endeksi, finans dışındaki en büyük 100 şirketi kapsayan yapı ile 20 günlük hareketli ortalamanın altına inmeden 61 işlem günü boyunca kapanarak, 1999’daki rekor seriyi anımsatan bir performansa imza attı .Bu teknik gösterge, yatırımcılar arasında piyasanın aşırı ısındığı yönünde endişeler yaratıyor.
Bu dikkat çekici veri, Goldman Sachs tarafından paylaşıldı ve teknoloji hisselerinin hem S&P 500’deki hakim durumu hem de küresel sermaye piyasalarındaki rolü açısından günümüzün sermaye dinamiklerine güçlü bir ışık tutuyor.

Nasdaq’da da durum çok farklı değil…

📊 Bsekonomi Perspektifi – Özet Değerlendirme
Başlık | Analiz |
---|---|
Piyasa Konsantrasyonu | S&P 500’de IT ağırlığının %34’e çıkması, Nasdaq 100’ün teknik gücü portföylerin teknolojiye aşırı bağımlı hâle geldiğine işaret ediyor. |
Teknoloji Balonu Riski | 2000’lerin başındaki dot‑com balonu gibi, büyük düzeltme riski mevcut. |
Global Karşılaştırma | SP500’ün 18,5 trilyon USD’ye ulaşan piyasa değeri, ABD dışındaki ülkelerin tamamının sermaye birikimini aşıyor. Nasdaq’da ise hisse bazlı daralma; birkaç şirketin performansı tüm endeksi belirliyor. |
Stratejik Esneklik | Teknoloji şirketleri, gevşek para politikaları ve verimlilik sayesinde öncü konumda kalıyor. |
Diversifikasyon Zorlukları | Alternatif sektörlerde yeterli büyüme olmadığından, portföyler eşik aşımı riskiyle karşı karşıya. |
🔍 Sonuç ve Dikkat Noktaları
- Teknoloji hisselerinde aşırı yoğunlaşma, kısa vadede iyi performans sağlasa da büyük bir düzeltme gelirse zarar potansiyeli yüksek.
- Yatırımcılar, portföylerde sektörel dağılımı artırarak riskleri dengelemeli.
- Regülatörler, piyasa istikrarı için teknoloji ağırlığına dair uyarı sistemleri ve sınırlar düşünmeli.
Bu tablo, teknolojinin finansal sistem içindeki gücünü gösterirken, portföy yönetimi ve ekonomik denge açısından dikkatle ele alınması gereken bir uyarı niteliği taşıyor.