
Cumhurbaşkanı Kararı ile kuyum işletmeleri ve vergi levhasında kıymetli maden ticaretiyle iştigal ettiği belirtilen kişiler dışındakilere, “kesme altın” olarak bilinen çekili kıymetli madenlerin satışı yasaklandı. Aynı düzenleme ile yurt dışına serbestçe çıkarılabilecek tutar 25 bin liradan 185 bin liraya yükseltildi ve fiziki teslimat olmaksızın yapılan kıymetli maden alım satımları “kambiyo işlemi” olarak kabul edildi.
Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından kıymetli maden piyasasında kayıt dışılığı önlemeye yönelik adımlar atıldı. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar’da yapılan değişikliklerle, kesme altın satışı sadece yetkili kuyum işletmeleri ve belirli gerçek kişilerle sınırlandırıldı.
Hazine ve Maliye Bakanlığı kaynakları, alınan kararda kesme altının herhangi bir standardının bulunmaması, yatırımcılar için suistimale açık olması ve vatandaşlardan gelen şikayetlerin etkili olduğunu belirtti.
Buna göre;
Yeni düzenleme ile yurt dışına serbestçe çıkarılabilecek nakit limiti 25 bin liradan 185 bin liraya yükseltildi. Bu artışın gerekçesi olarak;
Düzenleme ile fiziki teslimat olmaksızın yapılan kıymetli maden alım satımları “kambiyo işlemi” olarak kabul edilecek. Bu kapsamda;
Yeni düzenleme, yurt dışında yapılacak türev işlemlere aracılık edecek kuruluşların kapsamını belirliyor ve yetkisiz kişi ve kuruluşların kaldıraçlı işlemler yapmasını engellemek için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) arasında bilgi paylaşımını zorunlu hale getiriyor. Bu kapsamda;
Alınan kararlarla birlikte kıymetli maden ticaretinde kayıt dışılığı önlemek, piyasa güvenliğini sağlamak ve yetkisiz kişi ve kuruluşların faaliyetlerini sınırlamak amaçlanıyor. Özellikle kesme altın satışına getirilen kısıtlama, altın yatırımcılarını dolandırıcılığa karşı korumayı hedefliyor.
Ayrıca fiziki teslimat olmaksızın yapılan işlemlerin kambiyo işlemi sayılması, altın ve döviz piyasasındaki spekülatif hareketleri engellemeye yönelik bir adım olarak değerlendiriliyor. (Kaynak)
