BS Ekonomi Bağımsız Medyasını Destekleyin
Eğer abone iseniz giriş yapınız.
Ceza soruşturmaları genellikle tweetlerle başlamaz. Hükümet yetkililerinin, daha bir suçlama bile yapılmadan önce birinin suçlu olduğunu ilan eden tweetleriyle başlaması ise neredeyse hiç görülmez. Ancak, Fed Guvernörü Lisa Cook’a karşı açılan dava 20 Ağustos’ta tam da böyle başladı. Federal Konut Finans Kurumu Başkanı Bill Pulte, Cook’un “daha uygun kredi koşulları elde etmek için banka belgelerini ve tapu kayıtlarını tahrif ederek ipotek dolandırıcılığı yapmış olabileceğini” iddia eden bir mektup yayımladı. Ardından iki belge üzerindeki imzasını gösteren bir ekran görüntüsünü tweetledi. Başkan Donald Trump da bu kanıtlara dayanarak 25 Ağustos’ta Cook’u görevden almak istedi. Cook istifa etmeyi reddetti; mahkemeler bir Fed guvernörünün “gerekçeli sebeplerle” görevden alınması için nelerin gerektiğini değerlendirecek.
Pulte’nin asıl iddiası, Cook’un iki hafta arayla biri Michigan’da ev, diğeri Atlanta’da daire için iki ayrı ipotek aldığı ve her ikisini de “birincil ikametgâhı” olarak beyan ettiğiydi. Bankalar, ilk ev için ikinci ev veya yatırım mülklerine kıyasla çok daha düşük faiz oranları uygular; çünkü insanlar evsiz kalma riski yüzünden birincil konut kredilerini ödememe ihtimalini daha düşük tutar. Bir bankayı kasten yanıltmak, teoride dolandırıcılık sayılabilir. Hele ki söz konusu kişi bir mali düzenleyici ise, iddialar daha güçlü hale gelseydi, mahkûm olmasa bile görevde kalması zor olurdu. Cook ise masumiyetini kanıtlamak için delil topladığını söylüyor.
Ne var ki, Pulte açısından bu suçlamayı ispatlamak son derece güç. Fed’in Philadelphia şubesinin 2023’teki bir araştırmasına göre “birincil konut dolandırıcılığı” yaygın. Yatırım amaçlı mülk sahiplerinin üçte biri, gerçekte yatırım için aldıkları evlerin ipoteklerini “birincil konut” şartlarında alıyor. Bu kredilerin temerrüt oranı da gerçekten daha yüksek. Konut piyasasında bir çöküşte, bu bankalar için ciddi bir maliyet yaratabilir.
Yine de bu çalışma bir ekonomik analiz; hukuki bir değerlendirme değil. Suffolk Üniversitesi’nden ipotek düzenlemeleri uzmanı Kathleen Engel, bankaya yanlış bilgi vermenin, vergi beyannamesinde yalan beyanda bulunmak gibi doğrudan cezai dolandırıcılık oluşturmadığını söylüyor. Dolandırıcılık sayılabilmesi için yanıltmanın kasıtlı olması, bankanın bu yüzden zarar etmesi ve gerçeği bilseydi krediyi vermeyeceğinin kanıtlanması gerekir. Geçen yıl her tür ipotek dolandırıcılığından yalnızca 38 kişi hüküm giydi; bunun başlıca nedeni bu davaların ispatının çok zor olması.
Bazı durumlarda iki konutu da “birincil” olarak göstermek mantıklı olabilir. Taşınma sürecinde böyle olabilir ya da bazen bankalar açıkça buna izin verir; örneğin evli çiftlerin farklı şehirlerde çalıştığı ve her iki evde de fiilen yaşadığı durumlarda. Cook’un Atlanta’daki dairesini kısa süreliğine kiralık listeye koyduğu da iddia ediliyor. Ancak mali beyanlarında herhangi bir kira geliri bildirmemiş. Ceza hukuku açısından dolandırıcılık ispatlanabilmesi için sadece kasten yanıltma değil, aynı zamanda bankaya mali zarar verilmiş olması gerekir. Pulte ise Cook’un bankayı bilerek mi, yoksa yanlışlıkla mı yanılttığını göstermiş değil.
Pulte’ye eşlik eden diğer isim ise Adalet Bakanlığı’ndan Ed Martin. Ocak-Mayıs döneminde Washington DC Bölgesi’nin geçici federal savcısı olarak görev yaptı. Bu görevi sırasında Demokrat siyasetçilere suç isnat eden tuhaf mektuplar göndermesiyle tanındı; Cumhuriyetçi Senato tarafından kalıcı olarak onaylanmadı. Aynı zamanda, geçen yıl Trump’ı dava eden New York Başsavcısı Letitia James ve California Senatörü Adam Schiff hakkında da benzer dolandırıcılık suçlamaları yöneltti. Ancak bu davalarda da herhangi bir iddianame ortaya çıkmadı.