Japonya’da iktidardaki Liberal Democratic Party (LDP) ile sağ-kanat reformcu Japan Innovation Party (İshin) arasında koalisyon anlaşmasına varıldı ve bu gelişme, Takaichi’nin Japonya’nın ilk kadın başbakanı olma yolunu neredeyse kesinleştirdi.
İshin tarafı kabineye katılmayacağını belirtti ama önemli yasama konularında LDP’ye destek verecek.
Ekonomi ve Piyasalar Üzerindeki Etkiler
Bu politika gelişmesi, yatırımcılar nezdinde “likidite artışı + büyüme ivmesi” beklentisi oluşturdu. Bu bağlamda:
- Nikkei 225 Endeksi yaklaşık %3’e yakın bir yükseliş kaydetti.
- Japon Yeni zayıfladı — bir süredir yatırımcıların “zayıf Yen = ihracat-rekabet gücü” senaryosuna adapte olma durumu var.
- Takaichi’nin öne çıkardığı robotik, çip ve ileri teknoloji hisseleri bilhassa hareketli.
- Uzun vadeli tahvillerde ise satış baskısı yükselen harcama beklentisiyle birlikte gündeme gelebilir; çünkü “Takaichi demek harcama demek” şeklinde yorumlanıyor.
Takaichi rallisi
Neden “Takaichi rallisi” deniyor sorusunun cevabı aslında piyasanın verdiği hızlı ve net tepkiyle açıklanabilir. Takaichi, Japonya’da ekonomiyi yeniden büyüme rotasına sokmayı vurgulayan bir profil olarak biliniyor. Daha önce ekonomi güvenliği, tedarik zinciri bağımsızlığı ve ileri teknoloji yatırımlarına verdiği güçlü destekle öne çıkmıştı. Dolayısıyla hükümeti kurma ihtimalinin güçlenmesi, özellikle robotik, çip ve savunma teknolojileri gibi stratejik sektörlerde beklentileri yukarı çekti. Koalisyon anlaşmasının duyurulmasıyla birlikte piyasaların ilk fiyatladığı şey ise belirsizlikteki azalma oldu. Sermaye piyasaları belirsizliği sevmez; siyasette belirsizlik ortadan kalkınca risk primleri düşer, işte bu nedenle Nikkei 225 hızlı şekilde yükseldi ve bu yükseliş “Takaichi rallisi” olarak anılmaya başladı. Bunun yanında ihracata dayalı Japon ekonomisi, zayıf Yen ortamından faydalanmayı sürdürüyor. Piyasalar yeni dönemi, yüksek teknoloji önceliği ile zayıf para politikasının birleştiği bir büyüme hikâyesi olarak okumayı tercih etti.
Buna karşın tablo tamamen risksiz değil. LDP ile İshin arasında kurulan iş birliği teknik olarak bir koalisyon olsa da yapısal açıdan kırılgan; çünkü İshin kabineye girmeden dışarıdan destek vereceğini açıkladı. Bu durum, siyasi uyumun uzun vadede sorgulanabilir olduğu anlamına geliyor. Ayrıca Takaichi’nin harcama ve büyüme odaklı ekonomi yaklaşımı Japonya’nın zaten GSYH’nin yüzde 260’ını aşmış kamu borcu üzerinde yeni bir baskı yaratabilir. Borçlanma ihtiyacının artması uzun vadeli tahvil faizlerinin yukarı yönlü hareket etmesine yol açabilir. Öte yandan Japonya’nın büyüme hikâyesinin önünde halen demografik sorunlar, iç talepte zayıflık ve dış ilişkilerde kırılganlık bulunuyor. Çin ile rekabet ve ABD ile savunma ittifakı dengesi Tokyo için dikkatle yönetilmesi gereken bir dosya olmaya devam ediyor. Dahası Yen’in zayıflığı ihracatı desteklese de enerji ve gıda ithalatındaki maliyet artışı nedeniyle enflasyon baskısı yeniden gündeme gelebilir. Kısacası Takaichi rallisi iyimserlikle başlamış olsa da sürdürülebilirliği ekonomik programın detaylarına ve siyasi uyumun gücüne bağlı olacak.
Piyasa Yansımaları
- Hisse piyasalarında: Japonya’da hisse piyasasında kısa vadeli olarak momentum pozitif; ancak orta-vadede şirket bilançoları ve küresel görünüm kritik.
- Kur & tahvil piyasasında: Yen zayıflıyor. Bu durum ihracat hisseleri için pozitif ancak yabancı yatırımcı için “geri dönerken riskli” olabilir. Tahviller ise harcama artışı beklentisiyle baskı altında olabilir.
- Risk-ödül dengesi: Politik “ertelenmiş belirsizlik” çözüldü gibi görünüyor ama bu “temiz sayfa” anlamına gelmiyor. Yatırımcı olarak “ne kadar büyüme, ne kadar borç” sorusunu izlemek gerekiyor.
- Sektör tercihleri: Robotik, yarı iletken (çip), savunma-teknoloji gibi Takaichi’nin öncelik verdiği alanlar kısa-orta vadede yatırım radarına giriyor.






