Japonya’nın önde gelen hayat sigortası şirketleri, yükselen tahvil faizleri nedeniyle toplamda yaklaşık 60 milyar dolarlık gerçekleşmemiş zarar bildirdi. Bu durum, ülkenin tahvil piyasasında yaşanan sert dalgalanmaların sigorta sektörüne etkisini gözler önüne seriyor.
Nippon Life Insurance, Mart 2025 itibarıyla yerel tahvil portföyünde yaklaşık 3,6 trilyon yen (25 milyar dolar) değerinde gerçekleşmemiş zarar açıkladı. Meiji Yasuda Life Insurance ise aynı dönemde tahvil portföyündeki kaybın sekiz kat artarak 1,386 trilyon yene (9,7 milyar dolar) ulaştığını bildirdi. Dai-ichi Life Insurance’ın zararları 2 trilyon yen (14 milyar dolar) seviyesinde gerçekleşti. Sumitomo Life Insurance da benzer şekilde ciddi zararlarla karşılaştı. Bu dört büyük sigorta şirketinin toplam zararları yaklaşık 8,5 trilyon yen (60 milyar dolar) seviyesine ulaştı.
Yatırım Stratejilerinde Değişiklikler
Sigorta şirketleri, uzun vadeli yükümlülüklerini karşılamak amacıyla genellikle uzun vadeli devlet tahvillerine yatırım yapıyor. Ancak son dönemde faiz oranlarındaki hızlı artış, bu tahvillerin değerinde ciddi düşüşlere neden oldu. Bu durum, şirketleri yatırım stratejilerini yeniden gözden geçirmeye itti. Nippon Life, mevcut faiz ortamını dikkate alarak devlet tahvili alımlarını sınırlayacağını açıkladı. Meiji Yasuda da portföy dağılımını yeniden değerlendireceğini belirtti. Sony Life Insurance ise bazı tahvil varlıklarını elden çıkarmayı planladığını duyurdu.
Tahvil Piyasasında Güven Sorunu
Japonya’nın uzun vadeli devlet tahvillerine olan talepteki azalma, son tahvil ihalelerinde düşük katılım oranları ve geniş getiri farklarıyla kendini gösterdi. 30 yıllık tahvil getirisi %3,14’e, 40 yıllık tahvil getirisi ise %3,61 ile rekor seviyelere ulaştı . Bu gelişmeler, Japonya’nın devasa kamu borcunun sürdürülebilirliği konusunda endişeleri artırdı.
Küresel Etkiler ve Gelecek Beklentileri
Japon sigorta şirketlerinin uzun vadeli tahvillerden çekilmesi, yalnızca yerel piyasaları değil, aynı zamanda küresel finansal piyasaları da etkileyebilir. Japonya, ABD Hazine tahvillerinin en büyük yabancı yatırımcılarından biri konumunda. Bu nedenle, Japon yatırımcıların ABD tahvillerinden çıkışı, küresel faiz oranlarında artışa ve piyasa volatilitesine yol açabilir.
Japonya Maliye Bakanlığı, uzun vadeli tahvil ihraçlarını azaltmayı ve kısa vadeli borçlanmaya yönelmeyi değerlendiriyor. Bu adım, piyasalardaki arz-talep dengesini yeniden kurmayı ve yatırımcı güvenini artırmayı amaçlıyor.
Sigorta sektörünün bu krizden nasıl çıkacağı ve Japonya’nın borç yönetimi stratejilerinin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki dönemde yakından izlenecek konular arasında yer alıyor.