Hazine ve Maliye Bakanlığı, döviz cinsi ve dövize endeksli menkul satış sözleşmelerinde Türk lirası ödeme zorunluluğunu kaldırdı. Yeni düzenlemeyle, dış ticaret işlemleri bulunan firmaların döviz alım satım maliyetlerinin düşürülmesi, ticari hayatın rahatlatılması ve enflasyonist baskının hafifletilmesi hedefleniyor. Ancak, dövizle sözleşmeye dönüşün enflasyon ve kur üzerindeki etkileri tartışma konusu.
2018’de yürürlüğe giren düzenleme, Türkiye’de yerleşik kişilerin belirli sözleşmelerde döviz cinsinden ödeme yapmasını yasaklamıştı. Bu karar, döviz kurlarındaki dalgalanmaların ekonomik istikrarı bozmasını önlemek amacıyla alınmıştı. Ancak özellikle ihracat yapan firmalar, döviz gelirleriyle yerel ödemelerini TL cinsinden yapmak zorunda kaldıkları için ek maliyetlere ve fiyatlama davranışlarında bozulmalara yol açtığını savunuyordu.
Bakanlığın yaptığı açıklamaya göre, TL’ye olan güvenin artması, döviz piyasasında sağlanan dengelenme ve makroekonomik sadeleşme politikaları doğrultusunda, 6 Mart 2025 itibarıyla bu zorunluluk kaldırıldı. Bundan böyle, taşıt satış sözleşmeleri hariç olmak üzere, menkul satış sözleşmelerinde dövizle ödeme yapılabilecek.
Hazine’nin açıklamasında, kararın enflasyon üzerindeki olumsuz etkileri azaltacağı vurgulansa da, bazı ekonomistler dövizle sözleşmelere dönüşün TL’nin istikrarı ve enflasyon üzerindeki etkilerini sorguluyor.
Muhtemel etkiler şöyle sıralanıyor:
Ekonomistler, kararın ilk etapta ticari hayatı rahatlatabileceğini ancak uzun vadeli etkilerin kur dalgalanmalarına bağlı olacağını vurguluyor.
Önemli bir detay ise dövizle sözleşme yasağının tamamen kaldırılmamış olması.
Buna göre:
Bu durum, konut ve ticari gayrimenkul sektöründe dövize dönüşün önlenmesi amacı taşıyor. Özellikle kiralarda aşırı artışı engellemek için mevcut düzenlemeler korunuyor.
